Sorumsuz Medya

İsmail Hakkı CENGİZ - 01.04.2008

  Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

       
 

            Medya deyince aklımıza daha çok televizyon kanalları geliyor. Büyük kitleleri etkilediği için de basına öngörülen kontrollerden daha sıkı bir kontrole tâbi.

            Kim kontrol ediyor?

            Radyo Televizyon Üst Kurulu, kısaca RTÜK.

            Tabii cezai konular için yargının denetimi ve kontrolü zaten var.

            Diyeceksiniz ki, iyi ki kontrole tâbi! Bir de sıkı kontrol olmasa başımıza neler gelecek?

            Tabii ki, televizyonlara sansür gelsin falan demiyoruz. Her türlü sansüre karşıyız. Fakat madem ki RTÜK diye bir kurum var, ondan da kamu yararına hizmet beklemek hakkımızdır.

            Bu RTÜK için, sanki Kemal Sunal’ın, Zeki Alasya’nın filmlerindeki “hıyar”, “eşek” gibi argo(!) kelimelerin sansürlenmesinden başka bir görev yok gibi.

            Bu kelimeler, günlük konuşmalarda, rahat rahat kullanılırken çocukların ahlâkını bozmuyor da, TV ekranlarında işitince bozuyor!

            Yine RTÜK’e göre, bu kelimeler çocukların ve büyüklerin ahlâkını bozuyor ama koca koca dizi kahramanlarının, ayaküstü 40 yalan söylemeleri ahlâkımızı bozmuyor.

*                      *                      *

            Gönül istiyor ki, her kişi ve kurum kendi sorumluluğunu idrak etsin, sorumlu davranış ve yayının gereğini yapsın. Ama yapmıyorlar.

            Şu son 15 günde TV’lerdeki konuşma ve tartışmaları bir hatırlayın. Vatandaş nasıl bir kirli bilgi bombardımanına tutuldu. Tabii bu her zaman yaşanıyor da, son haftalarda manşetlere düşen olayların hayatî öneminden dolayı, bu günlerde kirli haberler tavan yaptı.

            Onlara dün akşam, canlı canlı bir sorumsuz haber daha eklendi.

            EXPO-2015’le ilgili…

            Sonucun açıklanması, ana haber bültenlerine denk geldi. Önce müjde verildi; EXPO-2015’i İzmir kazandı! Başta İzmir, Türkiye çapında bir büyük sevinç!

            Sonra…

            On dakika bile geçmeden, önce oylamaya itiraz edildiği, iki dakika sonra da yapılan ikinci oylamada Milano’nun kazandığı bildirildi.

            Haydi, buyurun bakalım.

            Haber bültenleri ki, kanalların en ciddi programları!

            Haberleri bile baştan savma verdikleri ortada…

            Yarışmalar, diziler, magazin programları felaket…

 

        Sorumsuz Yazarlar

 

            Televizyon kanallarında haber programı yapanların çoğu aynı zamanda bir gazetede yazar. Son on beş gün içinde hem haber programlarını, hem de yazarları takip ettim.

            Bazıları seri halinde; AKP kapatma davasının Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmesini beklediklerini yazdılar, söylediler.

            Sonra öğrendik ki, Anayasa Mahkemesinin zaten reddetme yetkisi yokmuş. Kendisini ilgilendiren bir davaya, ki, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açtığı bir dava yüce mahkemeyi ilgilendiren bir davadır, bakmak mecburiyetleri varmış.

            Gerçekleri bilmiyorlar mı? Bilmiyorlarsa, bilmedikleri konuda neden ahkâm kesiyorlar?

            Bilmemeleri mümkün mü?

            O zaman amaçları ne?

            Okuyucu ve seyirci bu kadar mı odun yerine konur?

 

 

Türkçenin karasevdalıları

 

Türk dili, Kendi Gök Kubbemiz kitabını meydana getiren muhteşem şiirlerin söylendiği lisandır. Bir dil Açık Deniz gibi, Süleymaniye’de Bayram Sabahı gibi Bir Tepeden, Itrî gibi şiirler söyleyebiliyorsa bu dil hatta dünya ölçüsünde büyük lisan demektir.

                                                                                                                        Nihat Sami Banarlı

 

         Arıyorum (Dünden devam)

            Masallarımızı, tekerlemelerimizi, atasözlerimizi unuttuk,
           
Şarkılarımızı, türkülerimizi, ninnilerimizi kaybettik.
            Türkçemiz elden gidiyor, dizini döveniniz var mı?

                                      Yusuf Yanç (Devam edecek)

 

            Yeşilırmak Vadisinden


            Meşe Ağacı

            Görünce şaşırdım seni,
            Karnını boydan boya yarmışlar,
            Dalların kırmışlar,
            Düzlemişler enseni.

            Güven olur mu insana,
            Lime lime yaparlar,
            Cayır cayır yakarlar,
            Doğrusu üzüldüm sana.

            -Neden yaptınız- demeyegör,
            Bir sürü akıl alırsın,
            Belki yalnız kalırsın,
            Ki, insanoğlu çok nankör.

            Hatırın sayılırdı eskiden,
            Serindi gölgen, yemyeşildin
            Sonra yavaş yavaş eğildin,
            Sen de geçtin kendinden.

            Menfaattir hep baş tacı,
            Ölüm hayatın kanunu,
            Her canlı tadar bunu.
            İhtiyar meşe ağacı,
            Gerçekten hayat acı...

                        Ali Rıza Atasoy

 

Önceki yazıları görmek için aşağıdaki kutuya tıklayın.

Tarih: 01.04.2008 Okunma: 680

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Ekrem Şama

10.03.2008 - 13:34

Parazit yol?!.. Gül Allah gül. Hiç akıl edemezdim. Sağolasın İsmail Hakkı Cengiz...

ekrem

10.03.2008 - 19:23

fıkran çok komik olmuş

Ekrem Şama

10.03.2008 - 13:34

Parazit yol?!.. Gül Allah gül. Hiç akıl edemezdim. Sağolasın İsmail Hakkı Cengiz...

ekrem

10.03.2008 - 19:23

fıkran çok komik olmuş