Oy gizli,
haber kutsal, yorum hürdür.
Hrant Dink suikastının gerçekleşmesinden
bu yana neredeyse 3 yıl geçti. Aydınlatılması konusunda ise 1 mum boyu bile yol
alınamadı.
Vakanın, suikast günü yakalanan, katil
zanlısı genci çok aşan bir organize iş olduğu konusunda hemen herkes
hemfikir...
Elbette öyle. TV’lerde görüldüğü
kadarıyla, insanda “zekâ engelli”
olduğu izlenimi uyandıran Ogün Samast adlı genç bin sene yaşasa, bin sene düşünse Hrant Dink’i öldürmek
aklına bile gelmezdi. Bu olayda, o zavallı olsa olsa sadece bir tetiktir, parmak
bile değildir. Muhakkak ki, o tetiğe basan bir “büyük beyin” vardır.
*
* *
Hrant Dink’in avukatları ve entel takımı, Dink cinayetinin “Ergenekon” işi olduğuna iman etmiş gibidir. Kendi aralarında, “Bu işi Ergenekon’un yaptığına adım gibi
eminim” muhabbetlerinin yapıldığından biz de emin gibiyiz.
Bu avukat ve yandaş arkadaşlar, Dink
davasının bir an önce “Ergenekon iddianamesi”ne girmesi için can atıyorlar.
Çünkü ortada “koskoca bir örgüt” var ve 2 buçuk yıldır bu örgütle, ancak 2
somut olay ilişkilendirilebildi. Danıştay ve Cumhuriyet gazetesi olayları!
“Örgüt”
kocaman… Somut olay 2 tane! Onlar da kanıtlanmış değil! Örgüt ve iddia son derece orantısız! Dava dosyasına,
toplumu sarsan hadiseler girmeli ki; “kaos
yaratmak” iddiası temellendirilebilsin.
Dink davası, “Ergenekon iddianamesi”ne
girerse, dava hakikaten iddialı bir hale gelir.
Peki, girer mi?
Mümkün
gözükmüyor!
*
* *
Neden?
Çünkü…
“Ergenekon” soruşturmasını kimler “başarıyla”
yürütüyor?
Soruşturmanın merkezi İstanbul’da olduğu
için İstanbul (eski) Emniyet Müdürü ve Türkiye çapındaki soruşturmalar
açısından da eski Trabzon Emniyet Müdürü, şimdiki Emniyet İstihbarat Daire
Başkanı.
Peki, bu iki müdür, Hrant Dink olayının
neresinde?
Şurasında: Hem Başbakanlık Teftiş Kurulu raporuna göre, hem de TBMM Hrant Dink Suikastını Araştırma
Kurulunun raporuna göre bu iki
müdürün, Hrant Dink olayında ihmali var.
Şimdi düşünün; Hrant Dink olayı, bu iki
müdürün “başarıyla” soruşturduğu bir davayla birleştirilmiş… Ortaya nasıl bir
garabet çıkar?
“Başarıyla” soruşturduğun ve hakkında
operasyonlar yaptığın örgüte mâl edilen bir olayda, senin ihmalin var!
Olabilecek iş mi?
Dolayısıyla, bu iki müdür, ki biri terfi
ettirilip Osmaniye’ye vali yapıldı,
görevde kaldıkları müddetçe Hrant Dink olayının “Ergenekon dosyası”na
girme ihtimali yok gibi...
*
* *
Zavallı avukatlar ve yandaş arkadaşlar!
Bir yandan, Dink cinayetinin
aydınlanmasını istiyorlar, bir yandan cinayette ihmali görülen müdürleri
görmezden geliyorlar.
Bir yandan, soruşturma nereye kadar
ulaşırsa oraya kadar gidilsin diyorlar; bir yandan da oklar müdürleri işaret
ettiğinde, orayı es geçiyorlar.
Bunların “nereye kadar giderse gitsin”den
kasıtları, Silahlı Kuvvetler!
İyi ama böyle bir tavırla karanlıklar
aydınlığa çıkabilir mi?
*
* *
ANKETTEN AKP ÇIKTI: YÜZDE 30
Muhteşem 2007 seçim zaferinden hemen
sonra yapılan ve 29 Mart seçimlerine kadar süren anketlerde AKP hep yükselişte
gözüküyordu. AKP hayranı araştırmacı ve gazeteler kontrolü o kadar
kaybetmişlerdi ki, AKP’yi %60’larda gösteren anketlere bile rastlamıştık. En kötümseri %52’lerde gösteriyordu.
Yerel seçimlerden sonra, AKP hayranı
medyada anket hiç gözükmedi. Fakat araştırma sürekli olarak yapılıyor. Bu anketlerde her geçen gün AKP’nin eridiği
gözüküyor. Lâkin son anketleri yandaş medya yayınlamadığı gibi, ne yazık ki
muhalif(!) medya da yayınlayamıyor. Bir tek Gözcü’de görebildik.
Hâlbuki AKP hâlâ birinci parti konumunda…
Nitekim AKAM adlı araştırma şirketinin 4–7 Ekim tarihleri arasında yaptığı
ankete göre; katılımcıların yüzde
30"u AKP, yüzde 25,3 ise CHP dedi. MHP yüzde 14,5, DTP yüzde 5,2, SP yüzde
4,5, BBP yüzde 2,2, DP ise yüzde 2 oranında kaldı.
Bu sonuçları AKAM, “seçim sandığından AKP çıktı” diye kamuoyuna duyurdu. Yalan değil!
Medya da aynı başlıkla okuyucuya
duyurabilirdi!
Anketten
AKP çıktı!
Önceki yazılar