Ülkemizde işsizlik oranları açıklandı. Temmuz ayında bu oranın % 12.8 olduğu duyuruldu.
Bu oran üzerinde durmayacağım.
52 milyona yaklaşan çalışabilir nüfusumuzdan iş sahibi olanlar mutlu, iş arayanlar ise mutsuzdur senaryoları da yazmayacağım.
İyi veya kötü değerlendirmesine tabi tutmadan iş sahibi olacak insanlar için bir çalışan, bir iş veren olarak mutlak başarıya giden yolu tanımlamaya, iş arayan arkadaşlarımıza yön vermeye çalışacağım.
Bu satırları okuyan sayın okurumuz Ülkemizde emin olun gerçek anlamda çalışmak için hazır olan hiç kimsenin işsiz kalması mümkün değildir. Çünkü kim ne derse desin Ülkemiz gerçekten özgürlüklerin sınırının olmadığı bir Ülkedir.
Öyleki hemen hemen her noktada iş yapılmasını destekleyen birimler, ilgililer, abiler, ablalar bulmak mümkündür. Bir kişi önüne çıkacak iş fırsatını aile çevresi ile paylaştığında hemen o işle ilgili herkes tarafından bilgiler aktarılır. Destek sağlanır.
Fakat iş arayan kişinin nasıl bir iş aradığı çok daha önemlidir.
Ben iş arayanları 2 gruba ayırıyorum.
1- Gerçek anlamda eğitimini, bilgi birikimini, iş gücünü kullanmak, kendini ispatlamak, kariyer yapmak için iş arayanlar
Bu statüde iş arayıpta işsiz kalan yok denecek kadar azdır. Bu statü ile iş arayan birinin iş araması diye bir kavram genelde olmaz. Çünkü bir şekilde o kişi ile irtibatı olanların yönlendirmesi ile kişiler mutlak iş sahibidirler.
2- Beynini 2 bacak arasına kiraya verip aklı 2 bacak arasında iken iş arayanlar
Bu statüde iş arayanlar nerde ve ne konumda olursa olsunlar gerçekte iş bulsalarda işsizdirler. Kaba güce dayanan veya rutinin parçası olan işler haricinde iş bulmaları imkansız olan kişilerdir. Şu an yukarıda bahse konu olan işsiz oranını oluşturan rakamların % 99’unu bu tür bireyler oluşturur.
Bu kişiler için beyinleri başka yerde olduğu için beyinlerini kullanmayacakları iş bulabilmeleri gerekir.
1.gruptaki personelin yönetiminde 1. grubun asalakları olarak iş bulurlar ve çalışırlar. 1. grubun yönetiminde kaldıkları içinde çoğu kez beyinlerini bacak aralarında unuttukları için ne olduğunu bile anlamadan bacak aralarını kaybederler. Toplumumuzda bu örneğin onbinlercesini 3. sayfa haberlerinde okur dururuz.
Şimdi işim yok diyerek iş arayaşında olan bireylerimiz lütfen bu satırlarımı dikkatli okuyunuz.
Siz iş bulma şansınızı artırmak ve hiçbir zaman iş arayışında olmak istemiyorsanız öncelikle düşünce yapınızı değiştirmelisiniz.
Buda aslında o kadar zor bir olay değil.
Gideceğiniz iş görüşmelerinde, sunduğunuz özgeçmişlerinizde mesainizin başlamasından itibaren ruhen ve bedenen mesainiz bitene kadar çalışacağınız iş yerinde çalışmak üzere iş aradığınızı belirtiniz.
İşe başladığınız dakikadan itibaren özel hayatınızı bitirip, işiniz bitip işyerinizden çıktıktan sonra tekrar özel hayatınızın başlayacağını kabullenip bunun üzerine iş arayınız.
Bu düşüncedeki bireylerimizi talep eden emin olun Ülkemizde sınrısız sayıda işyeri var.
İşsizliğin çözümü iş ahlakı olan personellerin oluşmasından geçiyor.
Lütfen siz iş arayışınızda iş ahlakı olan 1. grup işarayanlar içine girmeyi hedefleyerek iş arayınız. Hem siz iş sahibi olunuz. Hemde Ülkemiz girmiş olduğu bitmez tükenmez krizlerden uzaklaşsın.
Az laf çok iş diyecek olursak;
Nerde ve ne konumda olursanız olun iş başvurusunda bulunduğunuz andan itibaren kendinizi işinize vereceğiniz saatinizi belirleyiniz. Ve bu saatler içinde aklınızı 2 bacak arasına kiraya vermekten vaz geçip işinize veriniz.
Kendi aklına güvenerek hareket edebilenlere saygılarımla