Bu d�nyada
herkese yer var.
“Bay�l�r�m!” dedi, Cemal Z�lf�, “iyi
giyinen delikanl�lara! Filinta gibi �ocuklar, a�k olsun!”
Tabel�c� R�za sordu:
“beybaba!” dedi, “Demek koftileri �ok be�endin
ha! Heriflerin sermayesi bu zaten; bir tak�m �ngiliz kuma��ndan tak�m elbise…
En son moda g�mlek… Y�z k���tl�k gravat. D�menleri bu!”
“Ne i� yapar bu adamlar?”
“Her i� gelir ellerinden. Kofti dedim ya
bunlar!”
“Ne
demek kofti?”
Telgraf m�d�r�:
“Bu kelime bana kal�rsa Rumca kopti’den
gelir. Kesme man�s�na! Kesici demek kofti! Ben m�tareke y�llar�nda Tatavla’da
bir Rum k�z�yla…”
Tabelac� R�za s�z�n� kesti:
“Eh… A�a�� yukar� o man�ya gelir.
Bakmazlar g�z�n�n ya��na d���rd�ler mi �� bin, be� bin keserler!”
“Yani doland�r�c� desene sen!”
“Yoooo!
Sen koftiye doland�r�c� diyemezsin!
�ok ince bir i�tir koftilik… Doland�r�c� herkesten ka�ar. Kofti kesti�i adam�n
�st�ne �st�ne gider. S�l�n Osman cezaevinde verdi�i bir konferansta ne diyor?
Ben �mr�m boyunca ka�t�m diyor, polisten ka�t�m, jandarmadan ka�t�m, m�teferrikadan
ka�t�m, �ocuklar�mdan ka�t�m!”
“Ka� bakal�m S�l�n Osman! Ka�an�n anas�
a�lamam��!”
“Kofti ka�maz! Ne kanundan ka�ar, ne
nizamdan. Kanunu da nizam� da kendisine uydurur. ��kar �st�ne oturur, yakar
sigaras�n� da…”
�of�r Cemil, yar�m kalan hikayesini
alba�tan etti:
“Bu iki koftiden birinin ad� Sahir’dir, Sahir
Sar�ova… Elli tane kart ta��r cebinde… Hepsi de do�rudur kartlar�n. Tapu i�leri
uzman� Sahir Sar�ova… Yedek par�ac�
Sahir Sar�ova… Hesap uzman� Sahir Sar�ova… G�vercin Yeti�tirme Derne�i
Ba�kan� Sahir Sar�ova… Koftilog Sahir
Sar�ova. Ne anlat�yordum az �nce… Haaaa! Bir g�n zil �al�p da, bir
kumarhanede kumar oynarken, h�r ��k�nca, palas pand�ras posta olurlar. Komiser
dizer kar��s�na kumarc�lar�. S�radan sorar, sen ne i� tutars�n diye! Biri der,
otel sahibiyim. Biri der, belediyede tahsildar… Biri, bankada memurum, der.
Biri esnaf… Biri tezg�htar… S�ra gelir bizim kofti Sahir’e… Komiser �st�ne
ba��na bakar, siz ne i� yapars�n�z der, nezaketle… Elini cebine sokar bizimki,
Yaradan’a s���n�r, bir kart �eker. B�rak�r masan�n �st�ne. Ba�komiser heceleye
heceleye okur. Koftilog Sahir Sar�ova! Hemen �ekid�zen verir konu�mas�na… Siz
ge�in �u tarafa Beyefendi, der, buyurun, oturun! Sonra d�ner kavgac�lara…
Utanm�yor musunuz siz der, aran�zda
b�yle muhterem bir zat varken, h�r ��karmak ay�p de�il mi? defolun, gidin!”
Tabelac� R�za konuyu toparlamak istedi:
“Sosyal d�zeni bozulmu� toplumlarda b�yle
koftilerin ortaya ��kmas�ndan daha tabi ne olabilir. Devlet, anayasas�n� uygulay�p, i� sahalar� a�maz,
yat�r�mlar�n� yapmazsa, b�yle koftiler t�rer, i� k�tl���nda i� icat etmeye
�al���rlar tabii… Bu koftilerden lacivertlisi var ya! Cihat T�kenmez… Bir
domuzu eksiktir namussuzun. Uyuz ka��makta yoktur �st�ne… S�l�n Osman Galata
K�pr�s�n� satm��, bu adam �stanbul’u satar. Paras�n� alamay�nca da �stanbul
Belediyesini �ahit g�sterir!”
Yukar�da tan�mlanan “kofti” kavram�n� arada s�rada duyar�z. Anlam�n� bilen var,
bilmeyen var. Bilmeyenler daha �ok. Nitekim ben de bilmiyordum. Yeni ��rendim
ve okuyucuya bir hizmet olsun diye, R�fat
Ilgaz’�n, ��nar Yay�nlar�ndan ��kan eseri, GE�M��E MAZ� (Me�rutiyet
K�raathanesi)’ndeki bir hik�yesini buraya ald�m.
Umar�m yararl� olacakt�r.
Ar�iv