DÜŞÜNCELERİM...

Özgür DENİZ - 18.10.2009

1. Bu topraklarda kökünden koparılmış bir gövde vardır. Ve kökünü aramaktadır. Ya gövde koparıldığı köküyle buluşacaktır ya da yok olacaktır. Her şey gövde ile kökün buluşamaması üzerine dizayn edilmektedir. Her işte muhtevanın göz ardı edilip kalıpla ilgilenilesi işte bu yüzdendir. Yani iş kuralları taslağının hazırlanıp hazırlanmadığına bakılıp, işin nasıl yapılıp yapılmadığıyla ilgilenilmemesi bundandır. Artık aptalca prosedürlerle ilgilenmekten, kâğıt işleriyle oyalanmaktan vazgeçilmesi gerekmektedir. Bu dünyanın bir kanunu vardır: çalışmak. Çalışmazsan yoksun. Öbür tarafın bir kanunu vardır: iman. İmansız gidersen bitersin. İşte bu iki yüce ilke buluşmalı. İman ve çalışmak. İnsanlara bu iki yüce kanun çok iyi benimsetilmeli. O zaman uçmazsak namerdim. Aslında gerçek eğitimde budur. Ama biz saçma sapan şeylerle iştigaldeyiz. Ne öğretimimiz öğretim. Ne eğitimimiz eğitim. Oysa eğitim çok zor bir şey gibi görünmesine rağmen çok basit bir faaliyettir. Ama bunu idrak edecek beyin lazımdır bize. Zira bundan yoksunuz.

 

 

2. Aslında şeytanlaşmışların görevi, insanı hemen inkâra yöneltmek değildir. Kafasını karıştırıp onu şüpheye yöneltmek ve kendi yanına yaklaşmasını sağlamaktır. Sapık felsefenin işi de budur. Baksanız bir şey anlatır gibidir ama hiçbir şey anlatmamaktadır. Sadece kafaların allak bullak olması için mücadele vermektedir. Çünkü bundan devasa rant sağlamaktadır. Kafası karışan insan şüpheye düşecektir, şüpheye düşen insan hakikatten uzaklaşacaktır, hakikatten uzaklaşan insan sapıklaşacaktır, sapıklaşan insan şeytanların tuzağına düşecektir ve onların çıkar değirmenlerinin kesintisiz dönmesini sağlayacaktır. Doğru felsefenin izinden gitmeliyiz. Dürüst olarakta bir isyancı olabiliriz. Ahlaklı insanlarda devrim yapabilir.

 

 

3. ‘’O iş başına geçti mi, YERYÜZÜNDE BOZGUNCULUK ÇIKARMAYA, EKİNİ VE NESLİ HELAK ETMEYE ÇABA HARCAR. Allah ise, bozgunculuğu sevmez. Ona: ‘’Allah’tan kork’’ denildiğinde, büyüklük gururu onu günaha sürükler, kuşatır. Böylesine cehennem yeter; ne kötü bir yaratıktır o.’’ Bakara: 205,206. Şimdi bu noktadan hareket ederek mazide yeryüzünde bozgunculuk çıkaranları, insanlığı ve ekini yok edenleri hatırlayabilirsiniz ve bugünkü torunlarını fark edebilirsiniz ve ona göre tedbirlerinizi alabilirsiniz. Misal; Stalin nasılda yok etmişti insanlığı yeryüzünde bozgunculuk çıkararak. Ve Lysenko, Lamark’ı örnek alarak hazırladığı tarım projeleriyle ekini nasılda yok etmişti her defasında. Şimdi insanlığa demir yumruklu ama çelik ahlaklı devrimciler gerekiyor. İnsanlık ancak o zaman gülecektir. Çünkü o güzel insanlar ne gurura kapılacaklar, ne büyüklük taslayacaklar, ne nesli yok edecekler ne de ekini helak edeceklerdir. Ama katıksız adil olacaklardır. Sonsuz özgür ve bağımsız olacaklardır. Hak dendiğinde birer demir yumruk kesilecekler ve hak yiyenin sefil tepesine balyoz gibi ineceklerdir.

 

 

4. Kurtlar Vadisi ülkemizin analizini nasılda güzel yapıyor. Ne kadarda öncekine göre saf değiştirip desteklediği yere vursa da. Bizim ülkemizde bir emperyalist ajanı var. Herkes o ajanın kapı kulluğunu yapıyor. O herkesle iletişim içinde. Ama muhataplardan hiçbirisi bunu bilmiyor ve o ajanın kendileriyle iş yapmasını istiyor. Herkes ona çalışıyor ve muhalifini onun eliyle yok ediyor. Bu ülke bu kıskaçtan kurtarılmalıdır. Bu bir dizi aracılığıyla ifade ediliyor olabilir ama tamamen gerçektir. Bizim ülkemiz ve ülkemizin her kurumunun tepesi bu kıskaç altındadır. Bu ülkenin çocukları okumuyor. Hiç olmazsa kendi kitabını okuması gerekiyor ama onu da okumuyor. Böyle olunca gerçeklerden bihaber oluyor. Konuşuyor ama boş konuşuyor. Lider ağzıyla konuşuyor, parti emriyle hareket ediyor. Ya da kırık dökük bilgisi varsa onu gerçek sanarak konuşuyor. Derin tahlil yapmaktan uzak. Analitik düşünmeyle zaten alakası yok. Diyalektiğe yabancı. O zaman geriye sloganik bir yığın kalıyor. Papağan gibi söylenileni tekrar ediyor. Kendi kafasını başkasının cebine koymuş bir topluluk. Güneş ceketinin astarının içinde ama bundan bihaber. Vakit tamam. İsyan hak. Bağımsızlık erek.

Tarih: 18.10.2009 Okunma: 610

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?