Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Avrupa Birliği, Türkiye bizimle alay ediyor, demiş.
Sebep de, Türk Ceza Kanunu’nun 301’nci maddesinin bir türlü yürürlükten kaldırılmamasıymış.
Uzun zamandan beri biz de takip ediyoruz, görüyoruz. Söz konusu madde, yıllardır gündemimizi işgal ediyor. Bazı dönemlerde, gazete ve televizyon kanallarının birinci gündem maddesinin adı, 301 oluyor.
AB yetkililerine göre bizim hükümet görevlileri tam 27 defa, bu maddeyi kaldırmak için söz vermiş veya girişimde bulunmuş. Ama kaldırmamış veya kaldıramamışlar. Hatta bazı girişimlerinde, tamam iş bitti, iki hafta içinde 301’nci maddeyi kaldırıyoruz, demişler ama kaldırmamışlar.
İşte, bütün bu gelişmeler üzerine AB temsilcileri, 301 konusunda Türk yetkililerin kendileriyle alay ettikleri neticesine varmışlar.
Eğer, bizim yetkililer gerçekten AB ile alay ettilerse tebrik ederim. Çünkü o şımarık, gayri adil AB böyle bir alayı çoktan hak etti.
Neden?
Çünkü AB Türkiye ile 49 yıldır alay ediyor. Bu rakamı sözgelimi yazmadım, gerçek rakamdır.
Kuruluş tarihi 1951’lere uzanan AB’ne Türkiye, tam üyelik için 1959 senesinde girişimde bulunmuştur. Kaç yıl geçmiş? Tam tamına 49 yıl.
Sonra!..
1963’de Türkiye-AB Ortaklık Antlaşması imzalanmış. Tam 45 sene evvel…
İmzalanmış da ne olmuş, bir gelişme var mı?
Ne gezer!
Geçelim.
* * *
Türkiye, AB’ne 1987’de tam üyelik başvurusunda bulundu. Tam 21 yıl evvel.
O günden sonra bir ilerleme olmuş mu?
Evet!
Bu tarihten dokuz yıl sonra, 01 Ocak 1996’da AB ile “Gümrük Birliği”ne girdik. Bu çok mühim bir gelişme. Biz AB’ne niçin girmeye çalışıyoruz. Siyasal, sosyal, ekonomik olarak daha istikrarlı olalım diye. Biraz da bilinçaltımızdaki hedef, Avrupa’nın zenginliğini paylaşmaktı. İşte bu Gümrük Birliği bu hedeflerin ilk adımı olacaktı. Ama ne oldu? Ekonomistlerin yalancısıyım; bu birliğin, geçen süre içinde bize zararı yüz milyarlarca dolar! Yani biz, Avrupa’nın zenginliğini paylaşmak isterken, zengin Avrupalı bizim cebimizden yüz milyarlarca dolar çekmiş.
Sonuç!
Avrupa Birliğine girmemiz yakınlaştı mı?
Biz 49 senedir girelim diye AB kapılarını aşındırırken, AB yetkilileri bize, önünde sonunda AB’ne gireceksiniz, demediler mi? Hatta 10 yıl, 14 yıl gibi süre bile verenler olmadı mı? Bu süreler çoktan aşıldığı halde son zamanlarda Türkiye’yi dışlayan, hatta aşağılayan açıklamalar yapmıyorlar mı?
Bize bu kadar yıl geçtiği halde aralanmayan AB kapıları, daha 17 sene evvel bağımsızlığını kazanan, Bulgaristan, Romanya gibi Doğu Avrupa ülkelerine ardına kadar açılmadı mı? O ülkelerin pek çoğu şimdi AB üyesi olmadılar mı?
Kim kiminle alay ediyor, acaba?
Eğer bizim hükümet yetkilileri 301 gibi basit bir konuda da olsa AB ile alay etmeyi akıl edebildilerse tebrik ediyorum.