Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Attığımız başlık fizikî gerçeğe aykırı…
Gerçek bunun tam tersidir. Önce
yutarsınız sonra hazmedersiniz.
Tabii o normal bir hayat düzeninde…
Normal bir beslenme düzeninde…
*
* *
Özal dönemiydi: Komik bir Egeli, adı
Metin Akpınar mıydı, ne, gece vakti dağın başında bir uzaylıyla karşılaşır.
Uzaylı sorar: “Normal olarak kaç yıl
yaşıyorsunuz?”
Egeli cevap verir: “Normal olaraaak heç yaşamayyoz!”
“Ya!”
“Anormal
yaşayyoz.”
“Ne
zamandan beri?”
“İşte,
bu tonton geldiğinden beri!”
*
* *
Hayatımızdaki terslikler yeni olmamakla
beraber, şu son 3–4 ayda zirve yaptı.
“Eller
gider Mersin’e, biz gideriz tersine”
vecizesini üreten coğrafyada hazım ve yutmak işlemlerinin sırası bile yer
değiştirdi.
Hazım problemi eskiden de varmış ki
onlar, hazım bozukluğuna “sû-i hazm”
derlermiş. İlgililer, belki de artık bu derde bir deva bulalım diye işi tersine
çevirdiler.
Artık, önce yutup sonra hazmetmeye
çalışmıyoruz. Hazmede hazmede yutturuyorlar.
Sağ olsun, bu görevi Sayın Başbakan
gönüllü olarak deruhte etti.
Memlekete ve insanlarına uzaktan,
Amerikalardan şöyle bir baktı ve "Açılımın hepsi bir anda
olmaz. Hazmede hazmede, hazmettire hamzmettire ilerlememiz gerekiyor."
diyerek bu işteki taktiğini ve yol haritasını
dünyaya duyurdu.
İşte açılımı açtı. İçinde envai çeşit
mama var: Ermeni kapısı, Fifa’nın
Azerbaycan bayrağı yasağı, soykırım iftirası, pişmanlık göstermeyen üniformalı
PKK’lılar, çiçekli karşılama, havai fişekli kutlama, karşı çıkanları coplama…
Nasıl, açılım iyi ilerliyor mu?
Başbakan güzel hazmettiriyor mu?
Hazmetmenizde veya yutmanızda bir problem
var mı?
Her şey harika mı?
*
* *
Yeni açılımları hazmetmeye ve yutmaya da
hazır mısınız?
Çünkü mütemadiyen gülen Gül de “çok güzel şeyler oluyor” diyor. Ki,
daha önce de “güzel şeyler olacak”
demişti.
İnce dikkat gerek, “güzel şeyler oldu”
demedi. Yani güzel şeylerin sonu henüz gelmedi.
Yeni yeni açılımlar gelecek, yeni yeni “çok güzel şeyler olacak!”
Hazır mısınız hazmede hazmede yutmaya?
Yoksa içinizden kusma isteği mi gelmeye
başladı?
*
* *
ÜSTATLARDAN
Sû-i hazm
olsa gerek bilmediği onun,
Midesi
iskele sanki odun oğlu odunun.
NEYZEN
TEVFİK
* * *
EGEMEN, EGEMEN OLAMADI
AB’den sorumlu bakan Egemen Bağış, Eskişehir
Anadolu Üniversitesinde konuşurken kendisini protesto eden genç kıza görevliler
müdahale etti. Bakan Bağış, görevlilerin öğrenciyi bırakmasını istedi. “AB standartlarında insanların üç dakika
bağırıp çağırma hakkı” olduğunu kaydeden
Bağış, “Söyle kardeşim, ne
diyorsun?” diye sordu.
Fakat Bağış’ı dinleyen kim? Güvenlikçiler
kızı yaka paça dışarı çıkardılar.
Görüldü ki, Egemen daha gözü önündeki
güvenlikçilere egemen değil… Nerede kaldı ki Avrupa Birliği ile müzakerelerde
egemen olacak!
Önceki
yazılar