EGZERSİZ YAPMAK CİNSELLİĞİ ETKİLER Mİ?

Nazmi HİSARLI - 01.11.2009



Düzenli bir egzersiz ve aktivite programının doku ve organ fonksiyonlarınız için vazgeçilmez olduğu pek çok araştırmayla gösterildi.  Gerçekten de egzersiz kalp-damar sisteminden kemiklerinize, belleğinizden ruhsal durumunuza kadar sağlığınızın değişik boyutlarını etkiliyor.  Son dönemde oldukça gündemde olan konu da egzersizin cinsel hayat, performans ve istek üzerindeki etkileri. Peki egzersiz cinsel performansını nasıl arttırıyor? 

Prof. Dr. Halim Hattat'ın bu yazısında egzersizin cinsel hayatınıza nasıl etki ettiğinin cevaplarını bulacaksınız.

İYİ PERFORMANS İÇİN ÖNCE KALBİNİZİ SEVİN 

Düzenli bir egzersiz programının kalp-damar sağlığını olumlu yönde etkilediği bilinen bir gerçek!  Egzersiz yapmak veya aktivitesi yüksek bir yaşam sürmek sadece kan dolaşımınızı arttırmıyor.  Kandaki yoğunlaşmayı, pıhtı oluşması riskini ve çarpıntıyı da azaltıyor.  Egzersiz aynı zamanda HDL yani iyi kolesterol seviyeleriniz yükseltiyor.  Egzersizin kalbinize olan faydaları bunlarla da sınırlı değil.  Egzersiz yapmak yüksek tansiyon riskinizi ve bu sorunun yol açtığı inme gibi komplikasyonları azaltıyor.  Ayrıca vücudun insüline karşı duyarlılığını arttırarak kan şekeri seviyelerini düşürüyor.  Böylece pankreas bezinde yeniden insülin yapımına gerek kalmıyor ve Tip 2 diyabet hastalığı riski azaltıyor.  Diyabet belirtileri ortaya çıksa bile egzersiz ile diyabetin yaşlandırıcı etkileri yavaşlayıp azalıyor ve kan şekeri ayarı kolaylaşıyor.

“Peki bütün bunlarla cinsel hayatımla ne gibi bir ilgisi var?” diye düşünebilirsiniz.  Hipertansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, pıhtılaşma problemi, taşikardi kalbiniz için olduğu kadar damar sağlığınız için de risk faktörü sayılıyor.  Damar sağlığınız sertleşme fonksiyonunuz için oldukça önemli bir yere sahip.    Penisin büyümesi ve sertleşmesi yani ereksiyon fonksiyonunu yerine getirebilmesi, penisin kanla dolmasına bağlıdır.  Eğer damarlarınız kolesterol yüksekliği, şeker fazlalığı ve hipertansiyonlar zarar görmüşse bu penise giden kan akımının azalacağı ve sertleşme problemiyle karşılaşma riskinizin artacağı anlamına gelir.  

BEL ÇEVRESİ İNCELDİKÇE PERFORMANS ARTIYOR!

Bel çevresi ölçüsünün vücuttaki pek çok sağlık sorununun habercisi veya hazırlayıcısı olduğunun anlaşılması bu konuyu son dönemde en sık konuşulan sağlık konularından biri haline getirdi. Araştırmalar erkeklerde 102, kadınlarda 92 cm’i geçen bel çevresi ölçüsünün koroner arter hastalığı, yüksek kan basıncı, felç, diyabet ve çeşitli kanserlerin riskini arttırdığını gösteriyor.   Bel çevresi sadece kalp-damar sağlığınızın bir göstergesi olmakla kalmıyor aynı zamanda cinsel hayatınızın ne durumda olduğunu da yansıtıyor.  Evet!  Bel çevresi kalın olan erkeklerde iktidar azalıyor! 

Karın içindeki yağ birikimi kendini bel çevresindeki artış yani abdominal obezite ile gösteriyor.  Bu yağlar Metabolik Sendrom olarak bilinen ve bel çevresi kalınlığı, trigliserit ve bazen de LDL-kötü kolesterol yüksekliği, hipertansiyon ve insülin direnci ile kendini belli eden bir sağlık sorununa yol açıyor. Bu sendrom sadece damarlarını yaşlandırmakla kalmıyor, son dönemde yapılan araştırmalara göre testosteron seviyelerinde de bir düşüşe yol açıyor. Öyle görülüyor ki karın için yağları estetik kaygılardan çok daha fazla soruna neden oluyor.

Karın içi yağlar öncelikle damar sağlığınızı tehdit ederek ereksiyon fonksiyonunda bir azalmaya neden oluyor.  İleri dönemlerde ise testosteron düşüklüğü yaratarak cinsel isteksizliğe de açabiliyor.  Testosteron düşüklüğü ayrıca kemiklerini ve kas yapınızı zayıflatıyor, libido kaybı kadar sertleşme fonksiyonunuzu da azaltıyor.

Bu nedenle bel çevrenizi erkekseniz 102 kadınsanız 92 cm altında tutmanız tavsiye edilmektedir.  En uygun ölçümlerin erkeklerde 94, kadınlarda 86 cm altında olduğunu hatırlatalım.  Bu ölçülere yaklaşmak için doğru ve düzenli bir egzersiz programının şart olduğunu belirtelim.  Karın içi yağlarınızı eritmek için mekikten daha fazlasına ihtiyacınız var.  Aerobik aktiviteler özellikle haftada 3-4 kez yapılan 30-40 dakikalık yüksek tempoda yürüyüşler yağ yakmanızı sağlayacağı gibi iyi kolesterol seviyelerinizi de arttıracaktır.  Böylece damarlarınız (penisinize gidenler de dahil) görevlerini tam olarak yerine getireceklerdir. 

SEKSTE NASIL GÖRÜNDÜĞÜNÜZ ÇOK ÖNEMLİ!

Düzenli bir egzersiz programı fiziksel görünümünüzü geliştirir.  Fiziksel görüntünün iyileşmesi kendinize daha fazla güvenmenizi, vücudunuzdan memnun olmanızı ve partnerinizin yanında kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olur.  Egzersiz kilonuzu korumanızı veya kilo vermenizi sağlayarak sizi şekle sokar ve partnerinizin yanında kendinizi daha rahat hissetmenizi sağlar.
 
Sağlıklı bir cinsellikte iyi bir fiziksel performansın şart olduğunu hatırlatmamıza gerek yok.  Egzersiz akciğer kapasitenizi arttırır.  Denge ve koordinasyonunuzu geliştirir.  Eklem esnekliği ve kemik yoğunluğunuzu arttırır.  Kaslarınız da daha dayanıklı hale gelir.  Böylece sağlıklı bir cinsellik için gereken fiziksel performans durumuna sizi yaklaştırır. 

SPOR KARŞILAŞMALARI ÖNCESİ SEKS YAPILMALI MI?

Spor karşılaşmaları öncesi yapılan cinsel aktivitelerin sporcuların oyun performanslarına nasıl bir etki gösterdiği uzun zamandır süregelen bir tartışma konusudur.  Dünyada pek çok futbol takımının oyuncularına önemli karşılaşmalar öncesi cinselliği yasakladıkları hatta bir cinsel perhiz durumunu dayattıkları biliniyor.  Peki bu durum gerçekten de oyuncuların maç sırasındaki performanslarına olumlu etki gösteriyor mu? 

Futbolcuların maçta performanslarını kaybetmemeleri için maç öncesi seks yapmaları yasaklanadursun son araştırmalara göre uzmanlar bu durumun her futbolcu için uygun olmayabileceği görüşünde.  Sporcuların önemli karşılaşmalardan önce cinsel perhiz uygulamalarını savunan savlar cinselliğin agresyonu azalttığı ve ejakülasyonun vücuttaki testosteron seviyelerini düşürdüğü teorisine bağlı gibi görünüyor.  Seksin atletlerin enerjisini aldığı, testosteron seviyelerini düşürdüğü, agresifliği azalttığı ve insanları bir yarışmaya giremeyecek kadar mutlu ettiği savları kesinlik kazanmış değilse de birçok koç ve atlet de seksüel aktiviteyi engellemenin maçtaki agresifliği arttırdığı görüşünde. Oysa erkeklerde cinselliğin ana tetikleyicisi olan testosteronun cinsel aktivite sonrası düşüş gösterip göstermediği çok da belli değil.  Bazı araştırmalar cinsel ilişki sonrası testosteron seviyelerinde düşüş olduğunu ortaya koyarken diğerleri testosteron seviyelerinin cinsellik sonrası arttığını hatta bir müddet de yüksek kalarak atletik performansı olumlu yönde etkileyebileceğini belirtiyor. 

Minnesota’da yapılan bir araştırma cinsel ilişki sonrasındaki birkaç saatte enerji kapasitesinde bir değişiklik olmadığını ortaya koydu. Araştırmacılar spor öncesi cinsel aktivitede bulunan ve bulunmayan sporcuları karşılaştırdıklarında aerobik güç, kalp performansı veya oksijen kullanımı alanlarında hiçbir fark bulamadılar.  Colorado State Üniversite’sinde yapılan başka bir çalışmaya göre ise kavrama gücü, denge, hareket, reaksiyon zamanı ve akciğer kapasitesi de cinsel aktivite sonrası etkilenmiyor.  University Hospital of Geneva’daki kardiyolojistler bir bisiklet stres testinde seks ile ilgili aynı sonuçlara vardılar.  Sonuçlar cinsel aktivitenin maksimum egzersiz seviyesine bir etki yapmadığını gösterse de seks sonrası ilk 2 saatte yapılan testlerde atletlerin daha stresli oldukları gözlemlendi.  Bu nedenle araştırmacılar cinsel aktivite sonrası ilk 2 saat içinde spor yapmanın atletlerin toparlanma kapasitelerini azaltabileceğini belirtiyor. 

Çin’de Zhejiang Üniversite’sinde 28 erkekle yapılan ve cinsel aktivite ile testosteron seviyelerini inceleyen bir çalışma kandaki testosteron seviyelerinin beklenmeyen bir şekilde etkilendiğini ortaya koydu.  Bu araştırmaya göre cinsel perhizin ilk 6 gününde pek bir değişiklik olmazken 7. günde testosteron seviyelerinde %50’lik ani bir artış gözlendi ancak testosteron seviyelerinin bu artışı takiben tekrar düştüğü gözlemlendi.

Buradaki esas sorun cinselliğin sportif performansa etkisinden çok sporcuların cinsel aktivite nedeniyle yeterli ve kaliteli bir uyku uyuyamamaları veya takım ruhundaki zedelenmeler de olabiliyor.  Bazı koçlar cinsel ilişki sırasında yaşanması muhtemel sakatlıklara dikkat çekiyor. 

Şu anki ortak görüş ise seks yapmanın veya yapmamanın değişik insanlar üzerinde değişik etkilere sahip olduğu yönünde.  Görülen o ki maç öncesi gece seks yapmak her atleti farklı etkiliyor.  Eğer kişi heyecanlı veya sinirli ise ve seks bu kişiyi rahatlatıyorsa o zaman maç öncesi seks yapmak bu kişiye yararlı olabiliyor.  Ancak kişi zaten rahat ise o zaman negatif bir etkisi olabileceğini de belirtiyor. 

Burada önemli olan nokta futbolcuların önemli karşılaşmalardan önce daha önce denemedikleri ve etkilerini bilmedikleri aktivitelere kalkışmamalarıdır.  Karşılaşma öncesi cinsel aktivitenin sporcular üzerinde ne gibi etkiler yaratacağı tam bilinmediğinden cinselliğe ihtiyaç duymayan futbolcuların böyle bir aktivite içinde bulunmaya kendilerini zorlamamaları da gerekir.  Unutulmaması gereken nokta iyi bir performans için optimal seviyede uyanıklık ve heyecan gerektiğidir.  Fazla heyecan veya agresiflik düşük performansa yol açabilir.  Bu nedenle agresiflik ve heyecan üzerindeki yatıştırıcı etkilerinden dolayı maç öncesindeki gece seks yapmak buna ihtiyaç duyan ve mizacı uygun futbolcular için de yasaklanmamalıdır. 

Prof. Dr. Halim Hattat
Hattat Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı
Cerrahpaşa Tıp Fak. Androloji Bilim Dalı Başkanı
[email protected]

http://blog.mynet.com/hhattat1/yazi/spor_ve_cinsellik/133535
Tarih: 01.11.2009 Okunma: 942

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?