Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Anayasa değişiklik paketinin madde madde
oylanması önerilerini beğenmeyen Erdoğan, “Maddeleri tek tek oylamak referandum
mantığına aykırı… Değişiklikleri toptan oylamaya götüreceğiz. Paketi halka adeta hap gibi sunacağız!”
dedi.
“Hap”… Hakikaten ilginç ve mânâlı bir
benzetme!
Kimin hapa ihtiyacı olur, kime hap
verilir?
Hastaya!
Kim verir?
Doktor!
Nitekim Sayın Erdoğan, bir zamanlar “Ben bu ülkenin doktoruyum!” demişti. Hem
de doğru… Sayısız üniversite kendilerine “fahri
doktor” unvanı tevdi etti!
Ülkenin doktoru muayenesini yaptı… Fahri Doktora
göre, millet Anayasa değişikliğine teşne… Bir
bakıma hasta… Demek teşhis de tamam, sıra geldi hapı yazmaya ve millete
yutturmaya!
Akşama sabaha hapın son terkipleri
tamamlanıp milletimize takdim edilecek! Tabi “hap” kavramı insanda
türlü-çeşitli çağrışımlar uyandırıyor.
Bu Anayasa hapının yararı ve zararı mevzuunda
kafamız karışık… Bir yönüyle millete gayetle yararı dokunacak gibi gözüküyor!
Şöyle: Hap denilen nesne genellikle
uyutur. Son zamanlarda vatandaşın siniri bozuk, uykusu kaçık… Bu hap da
vatandaşın sinirlerini yumuşatıp uyumasını sağlayabilir.
Lâkin insan endişe duymadan da edemiyor!
Malûm, her hapın muhakkak bir yan tesiri olur. Bu hiç denenmemiş Anayasa
hapının nasıl bir yan tesiri olabilir, dersiniz?
Siniri bozuk, uykusu kaçık vatandaşı
uyutalım derken sinirlerini iyice gerip UYANDIRMASIN!
Veya…
Bu “Anayasa Hapı” vatandaş üzerinde, hiç
alâkası olmadığı halde “viyagra” yan
tesiri göstermesin, sakın!
Dedik ya ilk defa tatbik edilecek… Yan
tesirlerini kimse tahmin edemiyor!
Maazallah!
*
* *
DEMOKRASİ VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ
ŞAMPİYONU AKP
Konya Gazeteciler
Cemiyeti’nin ödül töreni öncesinde konuşan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün; “İfade
ve basın özgürlüğü konusunda bir zamanlar son derece olumsuz bir tablo
sergiliyorduk. Basın mensupları yaptıkları haberler nedeniyle gözaltına
alınıyor, insanlar düşünceleri nedeniyle hapse atılıyordu. Kitaplar ve dergiler
toplatılıyordu. Bu uygulamaları tek tek ortadan kaldırdık. AB standartlarına
getirdik.” dedi.
Bunları söyleyen
Bakan, törende bir HABER dolayısıyla ödül de verdi. Ama cemiyet ödül haberini sansürledi. Çünkü bizzat Bakan’ın ödül
verdiği haberin Bakan’ın hoşuna gitmeyeceğini düşünmüştü.
“VALİLİK AKP'YE SEKRETER ATADI” başlıklı haberde, “Konya Valisi Osman Aydın'ın
Özel Kalem Müdürlüğü'ne 43 yaşında bir bayanı atadığı, Ankaralı müdireye
Milletvekilliği danışmanlığı görevi verildiği ancak TBMM'de danışmanlık yapmak
yerine AKP Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya'nın sekreterliğini yaptığı”
bildiriliyordu.
İşte böyle… AKP
döneminde demokrasinin ve basın özgürlüğünün yaptığı aşama hiçbir tartışmaya
gerek bırakmayacak kadar açık ve yüksek!
Nitekim kaydettiğimiz
aşama uluslar arası basın kuruluşları tarafından da belgeleniyor… Dünya basın
özgürlüğü sıralamasında 90(doksan)’ıncı sıradayız.
* * *
ÜSTATLARDAN
Koltuk
kaptırmayız kimseye sizden,
Aklın
varsa eğer gel izimizden!
Seyirci,
oyuncu, hakem de bizden,
Oynarız
basketbol, voleybol olsun
Maksat
fasulyenin suyu bol olsun!
Aziz NESİN
Önceki yazılar