TATBİKAT VE HAKİKAT

İsmail Hakkı CENGİZ - 31.03.2010

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Meydana gelebilecek hadiselere karşı hazırlıklı olmak, ne derece uyanık olduğumuzu görmek ve muhtemel zayiatları önlemek için tatbikatlar yapılır.

Yangın tatbikatı…

Deprem tatbikatı…

Soygun tatbikatı…

Terör saldırıları tatbikatı… Vs.

Yukarıdakiler gerçekten meydana gelmiş gibi bir senaryo yazılır ve ilgili kurum veya birimlerin hadiseye müdahale süresi, hareket kabiliyeti ve vazifelerini ne kadar başarıyla yaptıkları tespit edilir. Bu tatbikatlar halka ve medyaya açık yapılır ki herkes hem bilgilensin, hem de tatbikat yapan kuruma güven duysun!

Hangi kurumumuz bir tatbikat yapsa; müdahale gayet süratli, kurtarmalar ziyadesiyle bilimsel ve sonuçlar daima mükemmel oluyor. Tatbikatlar sonunda bir büyük alkış tufanı kopuyor. Medya muhteşem tatbikat sahnelerini akşam ekranlardan uzun uzuuun veriyor. Bizim de göğsümüz kabarıyor, hangi kurum o gün tatbikat yapmışsa ona olan itimadımız bir kat daha artıyor!

Misal; geçen sene, Bursa’da bir hastanede yapılan yangın tatbikatı göz doldurmuştu. Güven duymuştuk. Lâkin tatbikattan 3 gün sonra gerçekten bir yangın çıkmış ve 8 hasta hayatını kaybetmişti. Demek ki yangın senaryosu gerçekçi yazılmamıştı veya tatbikat göstermelik yapılmıştı.

*   *   *

Tabiatıyla en fazla tatbikatı Silahlı Kuvvetlerin her yerdeki değişik birlikleri ve sınıfları yapıyor. Nitekim bizi de en çok duygulandıran, mutlu eden, göğsümüzü kabartan, TSK’ne bir kat daha güven duymamızı sağlayan ordunun tatbikatları ve gösterileri oluyor.

Ayrıca, hangi kuvvet veya birim tatbikat yapıp gösteriye katılsa o birim veya kuvvet “Silahlı Kuvvetlerin gözbebeği” oluyor. Pilotlar, kara pilotları, mavi veya bordo bereliler, su altı timleri… Vs.

Askerlerin yaptığı tatbikatlar da gerçekten gösterişli oluyor, seyrine doyulmuyor.

En son, hafta sonunda bilhassa kadın pilotları da tanıtan bir gösteriyi televizyonlar uzun uzuuuun vermişti. Pilotlarımız son derece mükemmel eğitilmiş, hedefleri en son teknolojilerle tespit ediyor ve tam isabetle vuruyorlardı. Bu üstün kabiliyetleriyle teröristlere aman vermiyorlardı.

Pazartesi günü ise, sanki bu tatbikatın devamı gibi helikopterlerimiz Tunceli’nin dağlarında teröristleri inlerinde vuruyorlardı! Bu haberlerden anlıyordunuz ki terörist gözünü açamaz, kıpırdadığı yerde pilotlarımız canına okur!

Ama ne yazık ki hakikatler hiç de öyle televizyonlardan gösterildiği gibi değil!

Sanki TSK’nin bu tatbikatlarına, o dağlardaki hedefleri “tam isabetle” vurmalarına misilleme gibi, hemen ertesi günü, Salı günü, bir mayın saldırısıyla 3 uzman çavuş evladımız hayatını kaybediyor.

Yani birileri diyor ki, sizin tatbikatınız, gösterileriniz kendi kendini tatminden öte bir şey değildir.

Biz de tatbikat falan görmek istemiyoruz. İcraat görmek istiyoruz. Hatta artık tatbikatlardan korkar hale geldik. Ne zaman “gözbebeği” bir kurumumuz, birliğimiz bir tatbikat yapsa arkasından kitle halinde can kayıpları meydana geliyor.

Tatbikatlar göğsümüzü kabartıyor!

Hakikatler ciğerimizi yakıyor.

Yapmayın tatbikat… Yapacaksanız da basına kapalı yapın. Bırakın göğsümüz kabarmasın…

Kabarmasın ki ardından da yüreğimiz yanmasın!

*   *   *

 ÜSTATLARDAN

Büyük adam pek seyrek yetişir. Bir millet için büyük adam yetiştirmek ne kadar büyük bir bahtiyarlıksa, yetiştirmemek de o kadar büyük felakettir. Bundan daha büyük ve korkunç felaket ise alelâde adamları büyük sanacak kadar gafilleşmektir.

 

ATSIZ

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 31.03.2010 Okunma: 706

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?