7-8 Kasım tarihlerinde, Eskişehir’de GENÇ
TEMA Başkanlar toplantısı vardı.
Bizim de iştirak ettiğimiz bu toplantıya,
herkes kendi imkânlarıyla olmak üzere Trabzon,
Kıbrıs, Tokat, Bolu, Erzurum, Kayseri, Sivas, Kırşehir, Ş.Urfa, Denizli,
Kütahya, Afyonkarahisar, Isparta, İstanbul, Ankara, Kocaeli, İzmir, Uşak,
Balıkesir, Konya, Amasya, Nevşehir, Manisa, Sakarya, Zonguldak, Bursa, Yalova
ve Karaman’dan toplam 79 üniversiteli katıldı.
*
* *
LİDERLİĞİN SIRRI
Birinci gün, Doç Dr. Erhan Eroğlu, 2 saat süren bir liderlik eğitimi verdi. Bu süre
boyunca söylediği her hece altın değerindeydi. Verdiği bütün dersi buraya
aktarmak mümkün değil fakat çok kısa ve çarpıcı bir bölümü sizlerle paylaşmak
istiyoruz.
Eroğlu’na göre; liderliğin sırrı, 4
harflik şu kısaltmada gizli: MOKS
İyi liderler bunu; Motivasyon Oluştur, Katılım Sağla diye okuyormuş!
Kötü liderler(!) ise; Meşe Odunu, Kızılcık Sopası şeklinde
okurlarmış!
Siz nasıl okuyorsunuz?
*
* *
O İKİ GÜNDE NELER GÖRDÜK?
Bu gibi sivil toplum kuruluşlarına üye
olmanın ve gerçekleşen çeşitli toplantıların en güzel tarafı pek çok yeni
insanla tanışmaktır.
Fakat ülkenin her yerindeki üniversitelerin
gençleriyle tanışmanın zevki bambaşkaydı.
O iki günde, her biri ayrı ayrı birer
değer olan, her dalda yetişmiş, yetişmekte ve bilhassa kendilerini
yetiştirmekte olan gençler gördük…
Bu gençlerin toprak ve insan sevgisiyle
dolu olduklarını; bu memleket ve insanlar için olağanüstü işler yapma arzusuyla
yandıklarını gördük…
Her birinin gözlerindeki pırıl pırıl
ışığı, o ışıktan yansıyan coşku, heyecan ve hizmet aşkını gördük…
Harikulade fikirler ve bu fikirlere bağlı
tasarılar ürettiklerini gördük…
Erozyonun önlenmesi, toprakların muhafazası,
ağacı ve yeşili korumak ve çoğaltmak konusunda üstün bir enerji,
başaracaklarına dair inanç ve mücadeleden asla vazgeçmeme azmini gördük.
Başarıya ulaşmak konusunda gereken fedakârlığı
seve seve gösterdiklerini ve göstermeye devam edeceklerini gördük…
İlk yardımdan satranca, bisikletten doğa
gezilerine, çevre eğitiminden anaokulu eğitimlerine, ağaçlandırma
çalışmalarından geri dönüşüm etkinliklerine kadar son derece çeşitli ve yararlı
faaliyetlerin içinde olduklarını gördük…
Bu kadar üstün vasıflı gençlerin
Türkiye’nin her yerinde ve Kıbrıs’ta mevcut olduğunu bilmek insana hem morâl,
hem de güven veriyor.
Bu gençlerle küresel ısınmanın önlenmesi,
çevre kirliliğinin durdurulması, erozyonla mücadele konularında omuz omuza
olmakla onur duyduk, onlarla iftihar ettik.
Bu arada, bir konuyu da bütün
okuyucularımıza hatırlatmak lâzım: İklim değişikliği, dünyanın kirlenmesi,
yeşilin ve ormanların yok olması, sadece şu bir avuç insanın sorunu değildir!
Yerküre
cehennem gibi ısınınca hepimiz yanacağız…
Aşırı sıcaklar sonucu oluşacak kuraklık
ve çölleşme hepimiz için bir tehdittir…
Bu konularda bilinçlenmek ve olumsuz gidişi
durdurmak hepimizin görevidir. Kendi geleceğimiz ve çocuklarımıza yaşanabilir
bir dünya bırakabilmek için!
*
* *
ANADOLU SEYAHATLE KEYİFLİ YOLCULUK
Sandıklı-İzmir, İzmir-Sandıklı arasında her gün
karşılıklı sefer yapan tek otobüs firması olan Anadolu Seyahatle Hafta sonu
İzmir’den Eskişehir ‘e gittik, döndük.
Anadolu Seyahat’in atakta olduğuna şahit
olduk. Bu firmayla, Nisan ayında Sandıklı’ya gidiş dönüşümüzde mevcut olmayan
pek çok hizmetin devreye sokulmuş olduğunu gördük.
Otobüsün her koltuğunda kişisel olarak
televizyon ekranı ve radyo mevcut... Yolu sürekli gösteren bir kameradan
yansıyan yayınla birlikte, 7–8 ulusal kanal ve 3 de video yayını var. Video kanallarından yabancı filmler ve komedi
sanatçısı Cem Yılmaz’ın gösterileri yayınlandı.
Radyo’da ise 8 kanal açıktı ve bunlar
çeşitli zevklere hitap eden yayınlar yapıyordu. Kişisel olarak tahsis edilen
kulaklığı ister TV’ye, isterseniz radyoya takıp beğendiğiniz yayını takip
edebiliyorsunuz. İsterseniz radyo dinlerken, TV yayınlarından birini de sessiz olarak
izleyebilirsiniz.
Yolculuk esnasında telefonunuzu
kapatmanız gerekmiyor.
Dizüstü bilgisayarınız yanınızdaysa,
seyahat ederken açıp internetten yararlanabilirsiniz.
*
* *
Yolculuk boyunca tatlı ve tuzlu çok
çeşitli Eti ve Ülker ürünleriyle, sıcak ve soğuk içecekler bol bol ikram
ediliyor. Kılık kıyafeti çok düzgün, kibar görevli ikramlar ve ihtiyaçlarınızı
gidermek için güler yüzle hizmet veriyor.
Size koltuğunuza yerleşip seyahatin
tadını çıkarmak kalıyor. Anadolu seyahatle yolculuk, eski otobüs
yolculuklarında olduğu gibi çile değil, eğlence haline geliyor.
Müşterilerine, dolayısıyla bize bu
keyifli yolculuğu yaşatan Anadolu Seyahat patron, yönetici ve çalışanlarına
teşekkür ediyor. Atılımlarını kutluyoruz.
Sağlıklı, başarılı ve hayırlı yolculuklar
diliyoruz.
*
* *
TÜKENİŞİN İTİRAFI
CHP, MHP, SP, DP hatta HAKP füze gibi
yükselirken, yakıtı nereden temin ediyorlar?
Elbette oy deposu olan AKP’den!
Dolayısıyla bu partiler yükselirken,
iktidar partisi mütemadiyen aşınıyor. Zirvelerden yere doğru çakılıyor. Parti
yöneticilerinde panik, teşkilatta kaygı ve çözülme var. Bu o kadar açık ki,
iktidarın kayıtsız şartsız destekçisi İhlas Haber Ajansı (İHA) bile “AKP ERİYOR” başlığıyla haber
yayınlamak zorunda kalıyor.
Bu
durumda, partinin önderi ne yapacak?
Partiyi ayakta tutmaya çalışacak. Tabii
partinin başkanı Erdoğan bir siyasetçi… Siyasî hedeflerini gerçekleştirmek
için, her şeyi mubah görüyor. Yargıyı
yönlendirmeyi de, orduyu tahrik etmeyi de…
15 gün önce ortaya atılan “ıslak imza” için,
yargının ne yapması gerektiğini söylüyor, ona yol gösteriyor(!)… Adli Tıp’ın
raporu yeterlidir diyor. Demek ki yıllardır işi bu olan yargı mensupları işi
bilmiyorlar ki, onlara işlerini öğretiyor! Nitekim bir dava için “ben bu davanın savcısıyım” demişti.
Sonra, orduyu tahrik ediyor: Ortada
“bırak git” diyen falan olmadığı halde, orduyu kastederek “bırakıp gitmem” diyor.
Bitik olan, moralleri bozuk olan yalaka
ve yandaş medyaya günübirlik manşet ve başlık imkânı sunuyor.
Bunlar tükenişin, çaresizliğin
tezahürleri… Ülkeye ve insanına verecek hiçbir
şeyi, sorunları çözecek, geçim sıkıntısına, işsizliğe deva olacak hiçbir
ilacının olmadığının itirafları.
Bu bitik muhteris ve çevresi tahriklerini
artırarak sürdürecektir. Sinirleri bozuldukça daha da ağır, daha da tahammülü
zor tahriklere başvuracaklardır. Çok dikkatli olunmalı, karşı hamleler
sükûnetle yapılmalıdır.
Hiçbir hukuksuzluğa, hiçbir polemiğe
gerek yoktur. İlk seçimlerde halk silip süpürecektir bunları.
Bakalım, o zaman de “bırakıp gitmem”
diyebilecek mi?
*
* *
ÜSTATLARDAN
Ankara’yı
dinliyorum Orhan Veli’ye inat…
Hacettepe’de oturmuş ağlıyor kızlar,
İffet çığlıkları dolduruyor gökleri,
Rengârenk örtülerle çiçekler açmış başlar,
Pencereden bakıyor merhametsiz bir surat,
Ankara’yı dinliyorum
Orhan Veli’ye inat.
Selim Gül
Önceki yazılar