Cüret ve Cesaret

İsmail Hakkı CENGİZ - 14.04.2008

  Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

      
 

 

            Cennet vatanımızda her an yüzlerce suç işleniyor, binlerce yasak çiğneniyor. Bunları milyonlarca vatandaş yapıyor, kimse ses çıkarmıyor. Devlet görevlisi engellemeye çalışmıyor.

            Devlet görevlisi de kuralları çiğniyor. Ona da vatandaş ses çıkarmıyor.

            Neden?

            Çünkü karşılıklı olarak birbirimizi kanıksamışız. İşlediğimiz suçlar, kuralları çiğnemek birbirimize normal gözüküyor.

            Herkes yapıyor, deyip geçiyoruz. Tekrar tekrar kural çiğnemeye devam ediyoruz.

            Başımıza Afyon’daki gibi bir trafik kazası gelip, 9 ölü, 30 yaralıyı görünce de şaşıp kalıyoruz.

            Aaa, bu kadar da olmaz ki!

            Niye olmasın?

 

            Kamyon kasasına çoluk çocuk, balık istifi biçiminde dolduruluyor ve yüzlerce kilometre öteye taşınabiliyor.

            Çok yakın tarihte, başımıza sayısız benzer kazalar geldiği için, en azından “kamyonla insan taşınmaz” kuralının sıkı sıkıya uygulanmasını beklersiniz, değil mi?

            Ama uygulanmıyor. Şimdi, şu satırları okuduğunuz esnada da, eminim ülkemizin pek çok yerinde binlerce kural ihlal edildiği gibi, kamyonla insan taşınmaya da devam edilmektedir.

            Bu ihlali yapan sürücü veya patronlar buna nasıl cüret edebilmektedir?

 

            Yasak edilen yerde dönüş yapan, kırmızı ışıkta geçen, alkollü olarak araç kullanan, sürat yapan sürücüler bunlara nasıl cüret edebilmektedirler?

 

            Zabıtanın dört kere mühürlediği dükkânının mührünü dört kere söküp işine devam edebilen atölye sahibi, bu cüreti nasıl bulabilmektedir?

 

            Zorunlu bağış yasak olduğu halde okullarda kayıt tarifesi var. İzmir adliyesinden “sabıka kaydı” almanın “bağış ücreti” Ekim-2007’de 3 YTL idi. İzmir karayolları Bölge Müdürlüğünde fenni muayene sonrası, karayolları haritası almanın “mecburi bağış”ı Mart-2008’de 5 YTL’dir.

            Vatandaştan zorunlu bağış almaya nasıl cüret ediyorlar?  

 

            Yasak olmasına rağmen okullarda ve kışlada dayak çok yaygındır.

            Bu dayak atanlar, “dövme” cüretini nasıl bulabilmektedirler?

 

            AKP’ye açılan kapatma davası dolayısıyla pek çok kişi TV’lerden ve gazete köşelerinden yargıya ve Başsavcıya hakaret içeren sözler sarf etti. Yargıyı etkilemeye kalkıştı, bazıları hala devam ediyor.

            ABD ve AB hükümete, meclise talimat vermeye kalkıyor, işlerimize karışıyor, gözdağı veriyor, yargımızı etkilemeye çalışıyor.

            Bu cüreti nereden buluyorlar?

           

            Cüret eden, bir yerden cesaret almasa cüretini ısrarla sürdüremez.

            Bütün bu, cüretlerini ısrarla sürdürenlere kim cesaret veriyor?

 

 

       Geçen haftaki ankete katılanlara çok teşekkür ederiz.

 

            Anket sonuçları:

            Genel olarak, verilen sağlık hizmetinden memnun musunuz?

 

  1. Gayet memnunum: 8
  2. Memnunum         : 8 
  3. Memnun değilim   : 35

4.   Fikrim yok           : 11          

 

         Not: Sol sütunda bulunan yeni ankete katılır mısınız?

        

            Önceki yazıları görmek için aşağıdaki kutuya tıklayın.

Tarih: 14.04.2008 Okunma: 659

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?