KAHPE DÜZEN...

Özgür DENİZ - 03.04.2010

Öyle bir düzen ki, cin mi cin. Ne yapsan yok edilemiyor. Her görüşten insanları kendisine köle eylemiş. Herkese bir çark vermiş. Döndür demiş, korkma. Bu döndükçe sen kazanacaksın. Ama bu çarkı sağlam tutmalısın. Alışmışlar bu düzene. Alışmak kötüdür oysa. İnsanı köleliğe kadar sürükler. Ve sonunda kölede olmuşlar. Ama bu sefer insanı insan yapan değerleri de unutmuşlar. Böyle olunca kimilerinden sahip oldukları çark geri alınmış. Geri alınınca bu düzene düşman olmaya başlamışlar ama iş işten geçmiş.



Bu düzenin taze kurbanları olan 7 aziz şehidimize rahmet diliyorum. Kıymetli ailelerine de başsağlığı. Ve şerefli milletimin düşünerek ve sorgulayarak yaşayan ve bu düzeni devirmeye çalışan kısmına da başsağlığı diliyorum. Kimse bu düzeni cumhuriyeti kuranlarla özdeşleştiripte kahpeliğe yeltenmesin. Yani bu düzene düşmanlığı başkalarına düşmanlık gibi göstermeye tevessül etmesin.


Bu düzen halk düşmanı bir düzen. Emek düşmanı bir düzen. Hürriyet düşmanı bir düzen. Bağımsızlık düşmanı bir düzen. Barış düşmanı bir düzen. Sevgi, kardeşlik, iyilik düşmanı bir düzen. Bilumum bütün yüce değerlerin düşmanı bir düzen.



Bizim istediğimiz düzeni ise Karac’oğlan tarif eylemiş: ‘’ne ezilen ne ezen, değişmeli bu düzen, insanca hakça bir düzen.’’ Evet, böyle bir düzen istiyoruz. Bazılarının biraz daha eşit olmadığı, insanların adil paylaşım neticesinde payına razı olduğu, kardeşin kardeşe kin duymadığı, herkesin özgürce yaşadığı, herkesin bütün nimetlerden istifade ettiği, barışın kokusunun çok uzaklardan hissedildiği, dillerde hürriyet şarkılarının terennüm edildiği, bağımsızlığın iliklerde hissedildiği, yoksulluğun ve köleliğin olmadığı bir düzen istiyoruz. İnsanca yaşanacak bir düzen istiyoruz.



Düşünmeliyiz, sormalıyız ve sorgulamalıyız;



Bu kirli ve karanlık düzen nasıl kuruldu? Bu düzeni kimler kurdu? Bu düzeni ayakta tutan argümanlar nelerdir? Bu düzenden rant sağlayanlar kimlerdir? Bu düzeni yönlendirenler kimlerdir? Halkın bu düzenden bir karı var mıdır? Yoksa bu düzen için halk nasıl ikna edilmektedir? Şehitlerin bu düzenle bir ilgileri var mıdır? Yeni bir dünya ve yeni bir düzen imkânsız mıdır?



Bu düzen, bezirgânların düzen dostlar. Bu düzen, rantiyecilerin düzeni. Emperyalizmin uşaklarının düzeni. Bu düzen, dişleri her daim ısırmaya alışmışların düzeni. Bu düzen, muhtemel ki; dış istihbaratların ve kodamanların müzaheretleriyle kuruldu. Bu düzeni ayakta tutan yegâne olgu: korku ve bu korkunun doğurduğu kölelik. Bu düzenden rant sağlayanlar: malum sermayedarlar. Yıllarca bu ülkenin kaderine kaoslar çıkararak etkide bulunan uşak medya. İş adamları birliği kılıfında organize olmuş, tam ya da yarı veyahut çakma burjuvazi. Bu düzeni yönlendirenler malum medya, sermaye sahibi birkaç kodaman (tüsiad) ve bunlara sınırsız destek temin eden küresel istihbaratlar ve kodamanlar. Düzenin devamına katkı sağlamak amacıyla kurulan irili ufaklı partiler, cemaatler, dinsiz-vatansız örgütlenmeler. Ayrıca her parçadan, düşünceden, kesimden kopararak kendilerine kul eyledikleri birkaç tane sefil beyinli aptal. Halkın bu düzenden gram faydası yok. Sadece üretimiyle bunları besliyor o kadar. Sevgili halkım, sevgili ülkemin temiz topraklarından alın teri akıtarak ürettiklerini metropollere gönderiyor ve bu düzenin sahibi kodamanlar ve veletleri fink atıyor. Bu düzenin devamında aziz şehitlerimizde kullanılıyor ne yazık ki.




Kahrolsun zalim düzen. Sömürü düzeni. İnsan, emek, barış, kardeşlik, hürriyet, bağımsızlık ve değer düşmanı düzen.




İşte gördük yine bir provakasyon ve 7 temiz vatan evladının şahadeti. Yazık değil mi? Her şey bu kirli ve karanlık düzenin idamesi adına yapılıyor. Bu milletin köleliğinin devam etmesi, bu ülkenin hep geri kalması için yapılıyor. Ne vicdansız ve kahpe bir provakasyon. Ve beklide net olarak açığa çıkmış olsa hiçte yabancısı olmadığımız suratları göreceğiz ardında kim bilir. Bu ülkeyi kaosa sürüklemek isteyen rantiyeci şerefsizlerin hain bir eylemi. İçinde CIA, MOSSAD ve yerli görünen dinsiz, vatansız örgütlenmelerin olduğu karanlık bir plan bu. Bütün karanlık ve kirli planlarda olduğu gibi. Bu hükümet bu oyunu mutlaka bozmalı. Bu planı tertipleyenleri muhakkak deşifre etmeli. Belki de, bu kahpe düzeni sarsacak en büyük olay bu olacak. Haydiniz ve lütfen bu olayın üzerine cesareti kuşanarak, korkuyu öldürerek gidiniz. Ve düğümü çözünüz. Tuzağı, tuzak kuranların başlarına geçiriniz.



Söyle bana, hemen galayana gelmekte üzerine kimsenin söz edemediği vatan gençliği! Bu kirli ve karanlık plan tutarsa kim kazanacak sence? Sen mi? Ah ahmak gençlik! Sen ne zaman kazandın ki? Sen hep kullanıldın ve sonra da tepelendin. Tepelendiğinde de aptalca sordun, niye böyle diye. Akıllı ol gençlik. Sen kendini bil yeter. Ekranlardan senin duyguna hitap edip seni ajite etmek isteyenlere kanma. Seni duygusallığa boğup sokaklara sürmek istiyorlar. Kardeşini sana, seni kardeşine vurdurmak istiyorlar. Kendileri de perde ardından gülüyorlar yemin ediyorum. Gelme bu şerefsiz oyuna. Yemin ediyorum seni ekranlara oturup, bol keseden savurarak duyguda boğup ajite edenler, acılarını nüksettirip acına acı ekleyenler, ağuyu bal diye sunanlar, bu vatanı ve seni asla sevmeyen gerçek vatan hainleridirler. Ve bu plan tutarsa senin ölün sokakları doldururken onlar güçlerine güç, servetlerine servet ekleyeceklerdir. Ki geçmişteki tutan planların ürünü değil mi bunlar. Şimdi servetleri ve güçleri azalmakta. İşte bu yüzden bu karanlık ve kirli planları organize ediyorlar. Hatta bu aziz şehitlerin apansız can verip temiz vatan topraklarına düşmelerinden de habersizlerse ben adi olayım. Bunlar her şeyi biliyorlar. Senin ahmak olduğunu da. Şu an ağababalarının seni sömürerek ya da vatanı pazarlayarak elde ettiği muazzam servet ve görkemli güç kayıp gitmekte olduğu için ekranlardan seni ajite edip sokaklara salmak ve birilerinin ülkenin kaderine hâkim olmasını sağlamak istiyorlar. Çünkü o zaman kayıp giden güç ve elden çıkan servet geri dönecektir. Bunu iyi biliyorlar. Allah aşkına aldan ey masum ve temiz vatan çocuğu! Yarınlarını düşün. Aileni düşün. Ülkeni düşün. Yazık değil mi sana, yarınlarına, ailene, ülkene? Tabi okumuyorsun, okumayınca da görmüyorsun ve kurbanlığa aday oluyorsun.




Söyle bana, gençliği dinden imandan soğutup terörün kucağına iten kim? Söyle bana senin alın terini çalıp kendine saltanat kuran kim? Ülkeni dış güçlere bağımlı hale getiren kim söyle bana? Senin her şeyini paralı yapan kim söyle? Bunlar, ahmak gençlik bunlar. Dinini çalan bunlar, imanını çalan bunlar, malını çalan bunlar, ülkeni zayıflatan bunlar, bağımsızlığı yok eden, hürriyeti boğan bunlar. Terörü üreten bunlar. Sonra teröristle işbirliği yapan bunlar. Ne zaman göreceksin bunları? Sonra da tutarlar sömürü diye bağırırlar, terör diye bağırırlar, din elden gidiyor diye bağırırlar. Nasıl göremiyorsun bunları? Madem sömürü diyorlar o zaman vergilerini versinler, maden din diyorlar o zaman dinsizliği yaymasınlar, madem vatan diyorlar karanlık eylemleri çözsünler, terörle işbirliğini sonlandırsınlar, gözyaşını çoğaltmayı bıraksınlar, şehitlerin gelmesini azaltsınlar. Yaparlar mı sence güzel gençlik? Yapmazlar benim canım yapmazlar. Çünkü bunu yapmak onlar için intihar etmektir. Senin yüreğin yanmış onların neyine. Onlar insan değiller ki. Onur insan da olur, yürek sızısını ancak insan olan duyar, acıyı ancak insan olan hisseder, dinini ancak insan olan savunur, vatanını ancak insan olan sever.




Uyan halkım! Uyan gençlik! Gör gerçekleri! Ve titre, kendine dön! Devir bu düzeni! Yüce bir devrimle! Ve kur, insanca hakça düzeni!


BİR ÇAĞRI…




Türkiye Cumhuriyeti Devleti cumhurbaşkanına ve başbakanına sesleniyorum!
Her şehidin ailesine devlet minimum 250 bin TL vermelidir. Daha öncekilerde dâhildir buna. Bunu yapmayan, buna karşı çıkan vatan hainidir. Şimdi, burjuva çocukları o aziz şehitlerin hatırına varlıklarını koruyacaklar, metropollerde fink atacaklar, bu ülkenin temiz topraklarından en büyük payı alacaklar ve üstelik daha eşit olacaklar, bu ülkenin en seçkin semtlerinin en klâs mekânlarında keyif çatacaklar, it gibi yaşayacaklar ama bir Mehmetçik askerde aldığı parayı yoksul ailesine göndermek için gerekirse harcamayacak ve hatta bu duygu atmosferinde şahadeti tadıp göklere uçacak. Ve yoksul aile aynı yaşama devam edecek. Buna ses çıkarmayanın şerefine tükürürüm ulan. Bu kahpeliğe kimse evet diyemez. Alın teri bile akıtmadan küstahça köpek gibi yaşayacaklar bir yanda ve diğer yanda vatan uğruna şehit düşecekler ve yoksulluğun, acının en ağırına müstahak olacaklar. Var mı ulan öyle yağma. Bu yapmayan dinden, vatandan söz etmesin. Vicdanlar kusar ulan bu zalimliği, bu hainliği, bu adaletsizliği. İnsan olan kaldıramaz bu alçaklığı. İnanın ağladım ekranlardan seyrederken ve ağlıyorum yazarken. Ah sahtekârlar. Bazı değerleri savunduğunu zanneden budalalar. Neredesiniz. Evet, sayın cumhurbaşkanım ve sayın başbakanım sizler bunu yapmalısınız. Ve yaparsınız. Sizinde evlatlarınız var ve çok muhteşem imkânlarda yaşıyorlar. Ve bu vatan uğruna toprağa düşenler asla üvey evlat değillerdir. Bu yapınız, yapmalısınız ve yapacaksınız. Bu onların hakkı. Kesinlikle hakkı. Allah içinde hakkı, Peygamber içinde hakkı, Kur’an içinde hakkı.



Birde artık gerçekleri yüzlere vurmaktan çekinmeyin. Çekincelerin sonucunu hep birlikte yaşıyoruz görüyorsunuz. Kimin kim olduğunu gerekirse yüzüne yüzüne vurun. Oyunları bozun. DTP denilen terörist organizasyonun pislikleri artık saçıldı, deşifre oldu. Onlarda kayıp giden güçlerinden endişeliler. Ve kirli siyasetle elde ettikleri servetlerin uçup gideceğini bilmektedirler. Bu yüzden kapanmayı çok istiyorlar. Keşke yüce mahkeme kapatmayarak en ağır cezayı verse. Bu taraftaki vatan hainleri ile mutlaka işbirliği içindeler. Ama güzel Kürt kardeşlerimiz bunlardan bihaber ve sizler haberdar etmelisiniz o kardeşlerimizi. PKK denilen alçak, soysuz, vahşi ve köpek örgüt zaten bitmek üzere, adeta can çekişiyordur eminim. Sizler oyunu çok akıllı oynamalısınız. Adamlarınızı iyi seçmelisiniz. Sizlerinde içinizde hainlerle işbirliği yapanlar olabilir. Onlara karşı uyanık olmalısınız. Kendi planlarınızı onlarla paylaşmamalısınız.



Karşı çıkanlara sesleniyorum!


Tamam, açılımdır saçılımdır ne menem şeyse bitsin, son bulsun ama bu terör illetinin, 30 yıldır devam eden illetin, üç günde biteceğini garanti ediyor musunuz? Ama bu sahte bir bitiş olmasın. Siz gidip başka iktidarlar geldiğinde de bittiği ispat olunsun, yani tekrar hortlamasın. Ki bu bittiğini göstermez, bilakis çok tehlikeli bir şeyi ifade eder. Siz gelince bitip başkası gelince tekrar hortlayacaksa bu çok ağır bir koku olduğuna delalettir. Ve bu derin bir ihanettir. Lütfen bu millete, gençliğe ve bu vatana acıyalım, merhamet edelim. Bu milletin yücelmesi, bu ülkenin yükselmesi için namusluca işbirliği içinde olsun herkes. Yine bir şey daha sormak istiyorum: Niye aşağılık cani, baş terörist, sefil kukla bu temiz topraklara getirildi, ya da getirilirken niye uçaktan aşağıya atılıvermedi? Korkuldu mu acaba?



Ahmet Altan’ın VAHŞET ve ÖLDÜREN BENZERLİK yazılarını okuyun lütfen. İsabetli ve vicdanlı yazılar. Bu insan kim olursa olsun, neye inanırsa inansın beni ırgalamaz ama bu yazıları okumalıyız ve namusluca hareket etmeliyiz. Bir gâvurun yazısını okuyup ehemmiyet veriyorsak, bu toprağın çocuğu olan birinin yazısını niye okumayalım? Bu sığlıktır bence. Katılamayabilirsin, oku ve doğrularını al. Ölür müsün?
Tarih: 03.04.2010 Okunma: 888

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?