Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Komünist sistem; nazariyesiyle ve
tatbikatıyla dine karşı olduğunu erkekçe ortaya koyan bir sistemdi. “Din
afyondur”, yani uyuşturucudur diyor ve her türlü dinî faaliyeti yasaklıyordu.
Bu yasak ortamında bile sizin kendi mahreminizde inanç ve ibadetlerinizi yaşamanız
mümkündü. Devlete görünmeden, yapabileceğiniz kadar gizlilikle dininizin
gereklerini yerine getirebilirdiniz. Hatta bu kendi içinizde yaşayıp yaptığınız
ibadetler dinin gerçeği, özü olabilirdi. Çünkü tamamıyla gizli, tamamıyla içten
gelen, bütünüyle samimi inancınızın gereğini yerine getiriyordunuz.
Komünizm dinsizdi… Çöktü. Peki, kapitalizm dindar mı?
Evet, dindardır!
Kapitalizm dine yasak koymaz, dini
kendisine uydurur!
*
* *
Bilindiği gibi kapitalizmin temelindeki
felsefe liberalizmdir. Yani serbestlik. Bu serbestlik de dört kelimeyle
özetlenir: Bırakınız yapsınlar,
bırakınız geçsinler!
Dinî özgürlükler de aynı felsefe gereği
son derece geniş, hatta sınırsızdır. Sermaye, size sonuna kadar veya sonsuza
kadar dinî hürriyetler sunar! Öyle ki; inanç ve ibadetleriniz anapara düzeninin
menfaatleriyle ve felsefesiyle paralel gider, hiçbir yerde kesişmez ve
çatışmaz.
Misâl; “Şeriat”le yönetilen Suudi
Arabistan da, Budist Çin de, Musevî İsrail de, ateist bilmem hangi ülke de
kapitalist dünyanın muteber bütünleyici cüzleridir. Aralarında hiçbir ihtilaf
yoktur. Hepsinin ortak bir amacı vardır:
Kâr etmek, para kazanmak, zengin olmak!
Bu amacın tahakkuk etmesi için her yol
mubahtır! Sermayenin önünde engel
çıkarmak günahtır!
Bu kapital düzenine, yani “anapara”
düzenine çomak sokan her türlü girişim dinsizlik, imansızlıkla itham edilir.
Sistemin amaç ve hedefi olan kâr, parayı
yığma ve zenginlik için her türlü fetva verilir. Sistemin güçlenmesi, sermayenin
yığılması için her teşebbüs ve hamle teşvik edilir. Çünkü sistemin Tanrısı
paradır. Nasıl ki, semavî dinlerde her ibadet Allah için, Allah rızası içindir;
kapitalizmde de her şey para içindir.
Böyle bir ortamda siz her türlü inanç ve
ibadetinizi özgürce yapabilirsiniz… Hatta kendinizi “mücahit” olarak da
görebilir, gösterilebilirsiniz. Lâkin
kime karşı mücahit olduğunuz meçhuldür! Çünkü cihat edeceğiniz “küffar”la aynı saflarda kılıç sallamakta,
aynı hedefe koşmakta, hatta uçmaktasınızdır.
Bu vaziyette, aslında sizin inanç ve
ibadetiniz sadece şekilden ibaret kalmıştır. Öz bitmiştir. Şeklî din
faaliyetlerinin de kapitalistler bakımından hiçbir mahzuru yoktur. Faydası
vardır. Çünkü şekil öne çıktıkça özden uzaklaşmak kaçınılmazdır.
Bugünün gerçeği, bugün yaşanan da odur!
*
* *
ÜSTATLARDAN
Vahşi
Kapitalizm
Vahşi
Canavarı ruhlara, besleyip sevdirmişler,
Tüm kutsal
Kapitalist yaşamı, İslamileştirmişler.
Din, Allah, kitap ile kandırdılar milleti,
Dinin içine girdi,
Uyandırmak elzemdir, şu Müslüman ümmeti,
Elbet kapitalistin, bu
Müslüman ne komünist, ne de
Allahın dini yalnız, inanana aittir.
Müslümanlar elbette, bu cihanda saittir,
Müslüman nefsi ile, savaştıkça cahittir.
Sinan Karakaş
Önceki
Yazılar