İnsanoğlu sigaradan daha büyük bir
tehlikeyle karşı karşıya: Obezite!
Evet, obezite sigaradan daha büyük
tehlike…
Çünkü sigara belli bir yaş gurubundan
sonrakiler, misal 10 yaşını geçenler için tehlikeli olmaya başlıyor.
Hâlbuki “obezite” adı verilen aşırı
şişmanlık, daha doğduğu andan itibaren bebeği tehdit ediyor. Yanlış bir
beslenme sonucu, bebek ilk aylardan itibaren bu facianın pençesine düşebilir ve
kurtulması da gayet müşkül olabilir. Ondan sonra da bu illeti durdurabilirsen
durdur!
***
Obezite, sigaradan daha büyük bir
tehlike…
Çünkü sigaranın zararlarını herkes
biliyor, kabulleniyor; onunla mücadele ediyor veya zararını bile bile
kullanıyor. Sigara daha ziyade erkekler için bir problem… İcabında doktor
yasağıyla bırakabiliyorsunuz.
Şişmanlık ise, kadın erkek, genç ihtiyar
herkesin problemi… “Halimden memnunum”,
“bir şikâyetim yok”, “kendimle barışığım” gibi kılıflarla zararlı bile
kabul edilmiyor. Görünmeyen, kabullenilmeyen, üzerinde durulmayan sadece
bireyleri değil toplumun sağlık ve ekonomisini de tehdit eden büyük bir
tehlike!
Burada, kendi kabahati olmadığı halde,
anne-babasının yanlış yetiştirmesi sonucu şişmanlık hastalığına yakalananlara
bir sözümüz yok. Onlar yazacaklarımızdan alınmasınlar.
Sözlerimiz kendi iradesiyle aşırı yiyerek
şişmanlayanlaradır.
Başta tansiyon ve ona bağlı olarak
kalp-damar ve karaciğer hastalıklarının birinci risk faktörü şişmanlık… E,
sizin iştahınız açık, aşırı yiyorsunuz diye toplumun ortak müesseseleri olan
hastaneleri, doktorları olması gerekenden daha fazla meşgul etmeye hakkınız var
mı?
Sizin iştahınız fazla olduğundan, ortaya
çıkan sağlık sorunlarınızın tedavi masrafını neden bu milletin tamamı ödesin?
Öte yandan, aşırı şişmanlığın sigaranın
zararlarından farklı bir yönü daha var… Sigara içene, kimse, “sen fazla
içmekle, başkalarının hakkını da tüketiyorsun” diyemez.Fakat bir obeze, hak ettiğinden daha fazlasını
yediği söylenebilir, dünyada milyarlarca aç insan varken, aşırı yemekle,
açların da hakkını tüketiyorsun, denilebilir.
***
AMERİKA’DAN BİR ÖNERİ
Amerikan Ulusal Araştırma
Konseyi ve Tıp Enstitüsü, obezite ile
savaşmak için ağır yemek ve çok şekerli içeceklerin vergilerinin yükseltilmesi
önerildi. (Hürriyet, 09Eylül 2009)
Bize bu öneri gayet makûl, hatta akıllıca geldi. Bilindiği gibi, sigara
ve akaryakıtın pahalı olmasının tek sebebi onların yüksek maliyetleri değil…
Devletler, bu iki ürünün insan sağlığına ve çevreye verdiği zararları da hesaba
katarak, onların üzerine ilave vergiler koyuyor. Bir anlamda, bu ürünleri
kullananların verdiği zararın faturasını peşinen tahsil ediyorlar.
Benzer bir zarar şeker için de geçerli değil mi?
Şişmanlığa en fazla ne sebep oluyor?
Şeker!
O zaman sigarada olduğu gibi şeker ve
şekerli ürünler üzerine de “tedavi ve
araştırma vergisi” konulabilir!
Konulabilir değil, mutlaka konmalı! Şeker
tüketimi muhakkak azaltılmalı… Şekerden elde edilecek ek vergi gelirleriyle
obeziteyle mücadele ve obeziteyi tedavi araştırmaları yapılmalı…
Bu büyük tehlike her daim göz önünde
tutulmalı… Obezite konusunda İnsanlar aydınlatılmalı, önlenmesi için her türlü
tedbire başvurulmalıdır.
Çok geç kalındı.
Önceki
Yazılar
Tarih:17.04.2010 Okunma: 669
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.
Kandemir
05.04.2010 - 14:47
Yuh!Demek geldi içimden.Bu kadar olur.Körmü?Sağırmı? bunu diyenler.Aziz millet görüyor kimin ne yapmak istediğini.Yok bölücülüğün meşruiyetiymiş,yok yargının siyasallaşmasıymış. Çok fazla inanan kalmadı bu hikayelere.Millet realiteye bakıyor.Hastane kapılarından kovuduğu,rehin alındığı günleri unutmadı kimse.Bir kutu ilaç almak için ssk.eczanelerinde saatlerce kuyruk beklediğimiz,sabahın kör'ünde hastane kuyruklarında geçen ömrümüzün,insan yerine bile konulmadığımız günlerin kimlerin devr-i iktidarında olduğnuu biliyoruz.Kimler konuları saptırmıştı,kimler suni gündemlerle malı götürmüştü biliyormusunuz?28.Şubat dönemine şöyle bir göz atarsanız açık ve net olarak görürsünüz.Tabi gören gözler için geçerli bu tez.Sahte şeyhler üreterek suni gündemlerle masum insanları yaftalamak,fişlemek,işkencelere maruz bırakmak hangi vicdanın, hangi demokrasinin işidir? Hangi devirde insanlar başı açık -başı kapalı,alevi-sünni gibi kamplara bölünmeye çalışıldığını bilmiyormuyuz?Siz,bu gibi yazıları yazan çizenler:Bu milleti aptal mı sanıyorsunuz?Yoksa siz mi aptal sınız?Bu ikisinden biri doğru mutlaka.Eğer birazcık aklınız varsa görünen köy e kılavuz gerekmediğini anlayın artık.Yalan söylerken veya yazarken biraz destekli yalanlar bulun bari.Bu toplumun birer ferdi olarak AKP.İktidarında gördük insan gibi muameleyi,gittiğimiz her devlet kapısında hakkımızı artık sonuna kadar arayabiliyorsak,o kapıda bir hizmetliye dahi laf anlatamazken şimdi bizi oranın amir konumunda olan kişi karşılıyorsa,insan gibi davranılıyorsa,Doktor seçme hakkımız varsa,Reddi hakim hakkımız varsa insan hak ve hürriyetlerimizin daha birçoğunu kullanabilir hale geldiysek bu tamamen AKP.iktidarının, ülkesini seven ve insanına hizmet eden,temiz,dürüst ve iyi niyetli kadrosu sayesindedir.Bu yapıda olan insanların da çamur atmakla yıkılacağına inanmıyorum.Eee eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz.Çamurcuların işi de bu.Doğruyu yok ederek kendi eğrilerine yer bulmak.Şeytanın hilesi zayıftır.Yalancının mumu da ne zaman söner? Yatsıya kadar.AKP.Yalancıların yatsı vaktini erkene aldı.Bir ezan okudu,Yalancılar yatsı ezanı sandılar.Yine de insan olduğunuz için,yaratan dan ötürü saygılar sunuyorum.
İsmail SÖNMEZ
08.04.2010 - 03:28
Ah be kardeşim. Seni eskiden ilaç kuyruğundan kovalayanlarda bunlardı. İlmek ilmek ördüler bu dertleri başımıza. Senin dediğin mi oluyor sanıyorsun. Yoksa AB'nin mi? ABD'nin mi? Seni AB veya ABD benden daha mı çok düşünüyor sanıyorsun? Karakaşın, kara gözün içinmi sizlere yardım ediyorlar sanıyorsunuz? Yinede saygılar, Sevgiler.
Kandemir
05.04.2010 - 14:47
Yuh!Demek geldi içimden.Bu kadar olur.Körmü?Sağırmı? bunu diyenler.Aziz millet görüyor kimin ne yapmak istediğini.Yok bölücülüğün meşruiyetiymiş,yok yargının siyasallaşmasıymış. Çok fazla inanan kalmadı bu hikayelere.Millet realiteye bakıyor.Hastane kapılarından kovuduğu,rehin alındığı günleri unutmadı kimse.Bir kutu ilaç almak için ssk.eczanelerinde saatlerce kuyruk beklediğimiz,sabahın kör'ünde hastane kuyruklarında geçen ömrümüzün,insan yerine bile konulmadığımız günlerin kimlerin devr-i iktidarında olduğnuu biliyoruz.Kimler konuları saptırmıştı,kimler suni gündemlerle malı götürmüştü biliyormusunuz?28.Şubat dönemine şöyle bir göz atarsanız açık ve net olarak görürsünüz.Tabi gören gözler için geçerli bu tez.Sahte şeyhler üreterek suni gündemlerle masum insanları yaftalamak,fişlemek,işkencelere maruz bırakmak hangi vicdanın, hangi demokrasinin işidir? Hangi devirde insanlar başı açık -başı kapalı,alevi-sünni gibi kamplara bölünmeye çalışıldığını bilmiyormuyuz?Siz,bu gibi yazıları yazan çizenler:Bu milleti aptal mı sanıyorsunuz?Yoksa siz mi aptal sınız?Bu ikisinden biri doğru mutlaka.Eğer birazcık aklınız varsa görünen köy e kılavuz gerekmediğini anlayın artık.Yalan söylerken veya yazarken biraz destekli yalanlar bulun bari.Bu toplumun birer ferdi olarak AKP.İktidarında gördük insan gibi muameleyi,gittiğimiz her devlet kapısında hakkımızı artık sonuna kadar arayabiliyorsak,o kapıda bir hizmetliye dahi laf anlatamazken şimdi bizi oranın amir konumunda olan kişi karşılıyorsa,insan gibi davranılıyorsa,Doktor seçme hakkımız varsa,Reddi hakim hakkımız varsa insan hak ve hürriyetlerimizin daha birçoğunu kullanabilir hale geldiysek bu tamamen AKP.iktidarının, ülkesini seven ve insanına hizmet eden,temiz,dürüst ve iyi niyetli kadrosu sayesindedir.Bu yapıda olan insanların da çamur atmakla yıkılacağına inanmıyorum.Eee eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz.Çamurcuların işi de bu.Doğruyu yok ederek kendi eğrilerine yer bulmak.Şeytanın hilesi zayıftır.Yalancının mumu da ne zaman söner? Yatsıya kadar.AKP.Yalancıların yatsı vaktini erkene aldı.Bir ezan okudu,Yalancılar yatsı ezanı sandılar.Yine de insan olduğunuz için,yaratan dan ötürü saygılar sunuyorum.
İsmail SÖNMEZ
08.04.2010 - 03:28
Ah be kardeşim. Seni eskiden ilaç kuyruğundan kovalayanlarda bunlardı. İlmek ilmek ördüler bu dertleri başımıza. Senin dediğin mi oluyor sanıyorsun. Yoksa AB'nin mi? ABD'nin mi? Seni AB veya ABD benden daha mı çok düşünüyor sanıyorsun? Karakaşın, kara gözün içinmi sizlere yardım ediyorlar sanıyorsunuz? Yinede saygılar, Sevgiler.