BİR ÖLÜM, BİN BİR İBRET, Umur TALU

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 22.04.2010

Umur TALU, 21 Nisan 2010, HaberTürk


ŞOFÖR baba, Bursa’da kargo şirketinde işten çıkarıldı. Doğubayazıt’ta askerdeki oğlu  telefonda paraya ihtiyacı olduğunu söyledi.

Baba işsiz kaldığını söyleyemedi. Üzüntü ve öfkeyle pencereye yumruk attı; cam damarını kesti,  kan kaybetti, can verdi.

İlçe Osmangazi, mahalle Fatih Sultan Mehmet, oğlu Fatih idi.

Bu kısacık haberi kısacık okuyup bitirebilir, istediğinizi düşünebilir; upuzun okuyarak istemediğiniz  kadar da düşünebilirsiniz. Yoksulluk, işsizlik, çaresizlik, umutsuzluk, öfke diye de okuyabilirsiniz; başka sayfalara da geçebilirsiniz. Mesela tam “bedelli askerlik” gündeme gelmişken.

EŞİT Mİ!
İlk bakışta şunu diyebiliriz mesela:

Bedelli askerlik olsa; Fatih’in babası o bedeli ödeyebilecek miydi ki!

Parası olmayan yararlanamayacak, eşitsizlik ortaya çıkacaktı. Oğluna kısa askerlik için para  bulamamış her baba belki daha çok yanacaktı. Bu “ilk bakış” yorumuna katılırım. Fakat, var olan  sistemin zaten adil, eşitlikçi olduğunu ispatlamanız lazım.

Oysa hiç değil. Rahmetli Seyfettin Bey’in oğlu Fatih Doğubayazıt’a giderken, bir başka Fatih’in  abasının torpil ayarlamadığı, para,  iktidar, rütbe gücü ve ilişkilerini kullanmadığı bir sistem mi bu!  Gittikleri yerde, görevlerde Fatihler’in eşit olduğu bir sistem mi!

Aylarca askerlik yapan onca Fatih’in,  Mehmet’in hakikaten askerlik mi yaptığı, yoksa bin türlü  angaryaya, kanunen yasak ve esasta hapis cezasına tabi “hizmetçiliğe”, “posta” adı altında ayak  işine koşulduğu... Kimi kayrılanın da benzeri işlerle fiili askerlikten kaçırıldığı sistem mi!

YARALI
“Eşitsiz”, hem de çok eşitsiz bir sistemi “eşitlik” adına savunmaya kalkmak palavra.

Türkiye’de askerlik; ordu yapısı, hem  profesyoneller arasındaki “rütbe ve görev, emir ve komuta  ötesi” ayrımcılık, hem  askere alınan gençlere farklı muamele, yoksulları daha fazla hırpalayan,  ezen ve daha kolay ölüme yollayabilen düzen zaten “imtiyaz ve eşitsizlik” üstünde yamuk duruyor. Yara açıyor, kanatıyor...

Sadece insani sorunla da kalmıyor; bir  ordunun teknik, askeri işleyişine muhtemelen ciddi darbeler vuruyor.

REFORM
Yurtdışındakiler ve sözde orada çalışırmış gibi ayarlayana “bedelli” zaten var.  30 yaşını aşmış, iş ve aile sahibi olmuşlara bir düzenleme, belki kapsamlı reform fırsatı olur.

Kaynak yaratmak, askerlik süresini  kısaltmak, profesyonel askerleri biraz mutlu edebilmek ve  insan yerine koyabilmek, orduyu hantallıktan çıkarmak, binlerce skeri hizmetçilik ve angaryadan  kurtarmak, profesyonelleşmeyi teşvik etmek, vicdani reddi hak olarak kabul etmek, daha verimli bir ordu yönetimi sağlamak için.

“Onurlu görev” denirken, insan haysiyetiyle oynayabilen  alışkanlıkları da yok etmek için.

ŞİKÂYET
Bakın, çok sayıda mesaj geliyor:

Vakıflarda, generaller yönetimindeki  OYAK’ta onca para var ama uygulamaya bakın: “Sivil memur,  uzman çavuş, astsubayve subaylardan, sıralı amirlerce zorla para toplanıyor. Gerekçesi  tutuklu subay ve emeklilere yardım. Tutuklu yarım maaş alabiliyor. Ama çoğunun yarımı benim tam maaşım. Bu parayı vermeyi düşünmüyorum ama uydurulmuş bir disiplin suçuyla sorgusuz sualsiz  oda hapsini göze alıyorum. Nizamiyede para veren, vermeyen listeleriyle kontrol nasılsa böyle tecelli edecek.”

İYİ HABER
Bir de iyi haber: “Askeri okuldan  ayrılanların tazminatının düşeceğini duydum. 17 yaşındayım ve  babam emekli maaşı alırken ağabeyimin tazminatı çok düşündürüyordu. Size teşekkür etmek istedim. Sesimizi duyurduğunuz,desteklediğiniz, yanımızda olduğunuz için.”

[email protected]

 

                                                 Arşiv                                                 

Tarih: 22.04.2010 Okunma: 865

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?