ÝNCE, NARÝNCE

Neslihan KORUTÜRK - 30.07.2010


 

Arkada��m Halit anlat�yor:

Evde bir cep defteri buldum, masam�n alt�nda… Evdekilere sordum, hi�birinin de�ilmi�. L�civert kapl�, ��k, g�zel, yald�zl� bir defterdi. Kimin oldu�unu anlamak i�in a�t�m defteri. Daha ilk sayfas�nda �a��rd�m. B�y�k bir ki�inin ama �ok b�y�k birinin ad�, ev adresi, telefon numaras� yaz�l�yd�. �kinci sayfay� �evirdim, orada da alt alta �� b�y�k ki�inin ad�, adresi, telefon numaralar� vard�. Sayfalar� �evirdik�e �a�k�nl���m art�yordu. Ne kadar tan�nm�� siyaset�iler, idareciler, ileri gelenler varsa, defter bunlar�n adresleriyle doluydu. ��lerinde en k���k olan�, genel m�d�r… Bi�eye daha dikkat ettim, defterde ad�, adresi olan politikac�lar, hep iktidarda olanlard�.

Benim yerimde kim olsa �a��r�r. ��inde b�y�klerin, ileri gelenlerin adresleri dolu defter, bana hemen patlayacak bomba gibi geliyordu. Bu defteri bir d��man�m evime gizlice b�rakm�� olmal�yd�. ��i, b�y�k adamlar�n adresleriyle dolu defterlerle bana ne gibi bir d��manl�k yapabileceklerini kestiremiyordum ama bu defterin hi� de iyi niyetle yaz� masam�n alt�na b�rak�ld���n� sanm�yordum. ��imi, anlat�lmaz bir korku sarm��t�. Belki �imdi kap� �al�nacak, i�eri sivil polisler dalacak, bana, “��kar defteri!” diyecekler.

Ben titreyerek, “Ne defteri?” diye soraca��m.

Odam� arayacaklar. Elleriyle koymu� gibi defteri bulacaklar.

B�yle olaca��n� ad�m gibi biliyorum. Bu defteri benim evime b�rakan al�ak her kim ise, gidip polise de haber vermi�tir. B�y�k bir tuza�a d��t���m besbelli i�te…

Polisler defteri bulunca, “S�yle!... diyecekler. �rili, ufakl� ne kadar b�y���m�z varsa, bu deftere neden adreslerini yazd�n? Sicillerini mi tutuyorsun? �antaj m� yapacaks�n, yoksa suikast m�?”

Aman Yarabbi!... Ben ne derim? Ne desem inand�rabilirim?

Bu defteri hemen yakmal�y�m, k�llerini de r�zg�ra savurmal�y�m.

Bana bu komployu kuran al�ak kim? Ak�am eve �� arkada��m gelmi�ti. Onlar yapmaz b�yle �ey… Biri do�ent, biri k�t�phanede memur, biri de edebiyat ��retmeni…

Defteri yakmak i�in banyonun oca��na sokarken kap� �al�nd�. Ak�am bize oturmaya gelenlerden, �niversitedeki k�t�phanenin memuru olan 20 y�ll�k arkada��m Halit gelmi�ti. O da benim kadar heyecanl�, Tela�l�yd�. �nce o bana, “Ne o, rengin atm��?” diye sordu.

Ben de ona, “Nedir bu halin?” diye sordum.

“Aman, ben d�n gece burada bir defter d���rm�� m�y�m?”

Defteri uzatt�m, “Bu mu?”

Elime at�ld�, “Aman, bu i�te… Bu defter. Kaybettim diye o kadar �z�ld�m ki, anlatamam.

Elinden tutup �al��ma odama �ektim. “Korkudan �l�yordum, dedim. �imdi bana do�ru s�yle, bu kadar b�y�k adam�n adresi sende ne ar�yor?”

Bu sefer o �a��rd�: “Sende b�yle bir b�y�k adamlar adres defteri yok mu?”

“Yoooo…”

“Aman bir tane yap, cebinde bulunsun. Bak, bu adresleri neden yazd���m� sana anlatay�m. Bende son zamanlarda bir dolma kalem merak� ba�lad�. Kimini sat�n al�yorum, kimini hediye ediyorlar. Ge�enlerde, bir otelde bulu�tu�umuz, Almanya’dan gelen bir arkada��m da hediye etti. Otelden ��kar ��kmaz, dayanamad�m, kalemi ��yle bir muayene edeyim dedim… Deftere ‘ince n�rince’ yazd�m. Kalemin ucunu bir daha muayene ederken, iki omzuma iki el yap��t�:

“Ne yap�yorsun?”

“Ben mi? Hi�… Kalem muayene ediyorum.”

“H� h��… Kalem ha? Ne i� yapars�n sen?”

“Ben �niversitede…” demeye kalmad�:

“Haaa… Profes���r… Vay profes�r vay…”

Biri sol b��r�m� dirse�iyle mu�talad�:

“Y�r� bakal�m.”

“Aman beyler… Bir yanl��l�k…”

“Y�rr���…”

Bir dirsek de sa� bo�lu�uma gelince, y�r�d�m. �stersen y�r�me… Bir karakola gittik. Beni bir odaya att�lar. Bekledim, gelen arayan yok… Neden sonra biri geldi:

“��k!” dedi.

“��kemem… dedim”

“��kemezmi�. Vay profes�r vay! ��kar �st�nde ne varsa…”

�st�mdekileri ��kar�p masan�n �st�ne koydum: On d�rt tane dolmakalem, iki kitap, bir cep defteri…

Dolmakalemleri g�sterdi:

“Bunlar ne?”

“Dolmakalemi…”

“h� h���… Dolmakalemi ha… Vay profes�r vay!

�� ki�i daha geldi. Hep birlikte ara�t�rmaya ba�lad�lar.

“Bu ne?”

“Z�mpara k���d�…”

“Bu ne bi�im z�mpara k���d� be, �st�nde t�rt�k yok. Sen kime yutturuyorsun?”

“�nce z�mpara, kuyumcu z�mparas�…”

“H� h���… �nce z�mpara ha… Vay profes�r vay!”

Bunu s�yleyen bir de omuz vurdu. Bakt�m i� k�t�ye gidiyor:

“Beyler, dedim, bir yanl��l�k olacak… Ben bu muameleye lay�k de�ilim.”

Cep defterimi kar��t�ran,

“S�tt!” diye azarlad�. Sonra birden g�zleri parlad�:

“Bu ne?”

Demin deftere yazd���m “ince n�rince” kelimelerini g�steriyordu.

“�nce n�rince…” dedim.

“�nce n�rince ha? Ne demek bu?”

“Hi�bi�ey demek de�il…”

“Hi�bi�ey de�ilse neye yazd�n?”

“Kalemin ucunu muayene ediyordum da…”

“Yaaa… Peki, neden ba�ka bi�ey yazmad�n da, ince n�rince diye yazd�n?”

Bunu hi� d���nmemi�tim do�rusu…

“Bilmem, dedim, akl�ma �yle gelmi�, �yle yazm���m…”

“H���… �nce n�rince… G�r�rs�n sen ince n�rinceyi… Akl�na �yle gelmi�mi�… Neden akl�na ba�ka bi�ey gelmiyor?”

Biri daktilo ba��na ge�ti. Zab�t tutmaya ba�lad�lar. Beni ald� bir korku… Geli�ig�zel yazd���m “ince n�rince” yoksa bir casus �ebekesinin �ifresi miydi? On d�rt dolmakalem, cep defteri, kuyumcu z�mparas�, ince n�rince… Kim olsa ��phelenir. �st�mde ��kan her �eyin hesab�n� verebilirdim ama “ince n�rince”nin hesab�n� nas�l verecektim? Nereden akl�ma o geldi, ba�ka bi�ey yazamaz m�yd�m?

Cep defterimi kar��t�ran polis, sayfalar�n birinde birden durdu. Sonra o sayfay� �b�rlerine g�sterdi. F�s�r f�s�r bi�eyler konu�tular. Birdenbire de�i�tiler. Defteri kar��t�ran, defterdeki bir adresi g�sterdi:

“Affedersiniz beyefendi, dedi, buradaki isim neyiniz olur?

Birden sesi, davran��� de�i�ivermi�ti.

“S�n�f arkada��m” dedim.

Defteri elinde tutan polis, utanga� bir g�l�msemeyle,

“Yaaa… dedi, demek genel m�d�r bey zat��linizin �ok samimi arkada��…”

“Evet… Hatta biz ona okuldayken T�rt�k R�za derdik…”

“�ok memnun oldum beyefendi… Neye oturmuyorsunuz? Buyursan�za rica ederim.”

Sonra �b�r arkada�lar�na d�nd�:

“Beyefendiyi buraya neye getirdiniz can�m –bana d�nerek- Buyurun efendim…”

Ben �nde onlar arkada iyi d��enmi� bir odaya girdik. Beni bir koltu�a oturttular. Bir tanesi,

“Hava da bug�n �ok s�cak, dedi, bir so�uk gazoz emreder misiniz?”

“Esta�furullah…”

Gazozlar geldi. Biz odada iki ki�i kald�k, �b�rleri ��kt�. Kar��mdaki,

“Efendim, sebeb-i ziyaretiniz? Bir emriniz mi vard�?” diye sordu.

Allah Allah… Ne emri yahu? Beni bunlar kolumdan tutup, yaka pa�a zorla buraya getirmediler mi? Mu�talaya, dirsekleye getirdiklerini s�ylesem, bana kar�� davrand�klar� bu incelik kar��s�nda ay�p olacak. Onun i�in,

“Efendim, ��yle bir h�l hat�r i�in ziyaret etmi�tim” dedim.

“Aman efendim, te�ekk�rler ederiz. Sa� olunuz… Bizleri ihya ettiniz. Aman ne �eref…”

D�zelen hava yeniden bozulmadan pa�am� �uradan kurtarmak i�in,

“M�saadenizi rica edeyim beyefendi…” dedim.

Aya�a kalkt�, �b�rleri de ko�u�tu. Hep birden beni d��ar�ya kadar u�urlad�lar.

Arkadan biri ko�tu:

“Beyefendi… Beyefendi… Profes�r bey… �tenizi berinizi unuttunuz efendim.”

Kalemleri, z�mparay�, defterimi getirmi�ti.

“Beyefendi �u k���da k�nyemi yazd�m… N’olur… Umum M�d�r beyefendiyi bir daha g�r�rseniz…”

Halit ba��ndan ge�enleri anlatt�ktan sonra,

“��te, dedi, o g�n bug�n, nerede b�y�klerimizden birinin adresini bulursam, tan�mayay�m tan�yay�m, hemen cep defterime yazar�m. Kaybettim diye �d�m patlad�, karde�im. Bu adresler mal sigortas�, hayat sigortas� gibi bi�ey… Demek senin b�y�klerin adres defterinden haberin yoktu…

“Yoktu.”

“Amma yapt�n… �imdi kazaya belaya kar�� herkes cebinde b�yle bir defter ta��yor karde�im. �u kap�dan ��k�nca ne olaca��n belli mi? Hani eskiden insan� hastal�ktan, kazadan, bel�dan koruyan muskalar vard� ya… �imdi, i�te o dular�n yerini bu adresler ald�. Hem de y�zde y�z etkili…”

*                            *                      *

Asaf Halet �elebi, 6-7 Eyl�l olaylar�n�n ertesi g�n� ba��ndan ge�enleri anlatm��, ben de bunu hikaye olarak yazm��t�m. Bu hik�yeyi Rahmetli �elebi’nin an�s�na ad�yorum.

Aziz NES�N, 1957, Tekin yay�nevi, “Hangi Parti Kazanacak” adl� eserinden

*   *   *

G�r�ld��� gibi, hik�ye yar�m as�rdan daha eski… Ama okuyunca, sosyal, b�rokratik ve hukuk� a��dan bir arpa boyundan fazla yol alamam���z gibi geldi, bize. Dolay�s�yla hik�ye bug�n de g�ncelli�ini korudu�undan sizlerle payla�mak istedik.

Size de bug�n yaz�lm�� gibi gelmedi mi?

Tarih: 30.07.2010 Okunma: 882

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

�sim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz payla��lmayacakt�r.)

Yorum: *

G�venlik Sorusu:
T�rkiye'nin ba�kenti neresidir?

sedaydin07

04.04.2010 - 15:30

g�zlerimi doldurup sat�r sonlar�nda a�latan muhte�em bir �iir...TEBR�KLER.

Meri� �Z�EKER

04.04.2010 - 23:33

karde�im s�persin yine d�kt�rm��s�n valla helal olsun...

muna sevindik

07.04.2010 - 00:19

her zamanki gibi harikas�n kuzen tebrikler can�m,devam�n� sab�rs�zl�kla bekliyorum.

hamdi g�zel

12.04.2010 - 01:03

ellerine ruhuna sa�l�k �ok g�zel olmu�

kenan ko�yi�it

18.04.2010 - 23:28

�iirini okuduktan sonra g�zlerim doldu i�im bi ho� oldu...

sedaydin07

04.04.2010 - 15:30

g�zlerimi doldurup sat�r sonlar�nda a�latan muhte�em bir �iir...TEBR�KLER.

Meri� �Z�EKER

04.04.2010 - 23:33

karde�im s�persin yine d�kt�rm��s�n valla helal olsun...

muna sevindik

07.04.2010 - 00:19

her zamanki gibi harikas�n kuzen tebrikler can�m,devam�n� sab�rs�zl�kla bekliyorum.

hamdi g�zel

12.04.2010 - 01:03

ellerine ruhuna sa�l�k �ok g�zel olmu�

kenan ko�yi�it

18.04.2010 - 23:28

�iirini okuduktan sonra g�zlerim doldu i�im bi ho� oldu...