‘’Politikada bir şey oluyorsa, öyle olması gerektiği için oluyordur.’’ Bilderberg
Bu olayda kesinlikle böyle olması gerektiği için böyle oldu bence.
Bir tıkanma vardı çünkü. Bir çıkmaz vardı. Taşlar oynamıştı ya da tamamen oynatılması gerekiyordu. Zira yıkmadan yapmak olmazdı olsa da çürük olurdu. Ve kolonlar önemlidir, eskiyi ayakta tutan kolonlar tam çökmeden yeni yapı tam oturmazdı. Bilirsiniz bir depremde bile binayı ayakta tutan kolonlardır. O sağlamsa korkma. Tabi yine olacak bişey varsa olur o ayrı.
En başta söyleyeyim, bu tür olaylar gerçekten gayr-i ahlakidir. Gerçekleşmesi de aynıdır ama bir insanın mahremiyetine tecavüz çok farklı bir şeydir. Bu düpedüz alçaklıktır tam manasıyla. Fakat bizim medyamız bu işi çok seviyor. Bahusus İslami camiadan birleri olduğu zaman ülkeyi bırakın bütün dünya ilk saniyede duyuyor. Ki bu olayda da İslami camiadan biri olaydı da bir görseydiniz yemin ediyorum ülke toz duman olurdu. İşte bu en kahpecesi bu tür şeylerin. Aslında haber açısından bakılacak olursa elbet bir değere tekabül eder ama deşerek değil. İğrençleşerek değil. Fakat bu olayda her şey deşildi adeta. Özellikle kartel deşerek verdi, bütün ayrıntıları ifşa etti. Ve aynı zamanda kartelin belirgin simalarının da, özellikle Sayın Baykal’ı da savunan simalardı bunlar, Sayın Baykal’ı ilk andan istifaysa davet etmeleri manidardı. Burası kesinlikle üzerinde durulacak bir durum. Çünkü bu olayda bu davetçilerin bulunduğu camianın da eli olduğuna kesinlikle inanıyorum ben. Tabi kabak ‘’habervaktim.com’’ sitesinin başında patladı.
Benim içim acıdı gerçekten. Bir Müslüman insan olarak. Yani dayanamdım bir insanın son noktayı böyle koymasına siyasi yaşamına. Ve olayın patlak verdiği gün, nemen olduğu belirsiz olan ‘’Anneler Günü’’ne –çünkü benim için her gün onların günüdür- denk gelmesi de ayrı bir zulümdü sanki. Çünkü kendi hayatını yaşayan, ortalıkta pek görünmeyen bir anneye de acı verildi. Adeta şahsiyetine zulmedildi şerefsizce.
Bir politik mücadele arenasında muhalifini bu tür ahlaksızlıkları fırsat bilerek alt etmeye çalışmak insani değildir. Tıpkı hukukla alt etmeye çalışmak gibi. Benim şahsi mülahazam; şayet siyaset kulvarına çıkmışsanız yüreğinize ve beyninize güveneceksiniz. Ne ahlaksız bir yola tevessül edeceksiniz ne de kurumların müzaheretine iltica edeceksiniz. Sadece kendinize ve grubunuza güveneceksiniz ve icra ettiğiniz politikalara, hizmetlerinize.
Sayın Deniz Baykal çok farklı bir siyasi figürdür. Hitabetiyle, karizmasıyla, yürüyüşüyle belirginleşen bir politikacıdır. Tıpkı Sayın Recep Tayyip Erdoğan gibi. Sol siyasette, adeta, zamane tabusudur. Devleti iyi bilen ve devletin iyi tanıdığı bir simadır. Rejimin sigortası olarak görülen bir siyasi teşekkülün başındadır. Başında bulunduğu grubun mutlak hâkimi olmuştur zaman içinde ve bu böyle olması gerektiği için olmuştur. Zira ondan başka bu işi yürütecek bir figür asla olmamıştır, yoktur.
Bu olay büyük ihtimalle netice vermeyecektir bendenize göre. Çünkü aslı çıkmayacaktır şayet olsa bile çıkartılmayacaktır yapılan incelemeler sonucunda. Zira bu işle birçok kuş vurulmuştur. Sayın Deniz Baykal istifasını açıklarken konuşmasında ki AKP ye yönelik sözleri çok düşündürücüdür. Pensilvanya’dan olumlu bahsetmesi de manidardır. Bu arada suikast ihbarı da dikkat çekicidir. Yani tam da Vakit Gazetesinin dava zamanına denk gelmesi ve haberin bu gazeteyle ilişkilendirilen bir sitede verilmesi de bence tesadüf değildir asla. Zira davada ceza kesilecekti, malum siteye de haber sızdırılacak ve yayınlanması sağlanacaktı. Haber ciddi tepki çekeceği için verilen cezaya millet oh çekip tepkisiz kalacaktı ve olay kaynayıp gidecekti. Ve oldu.
Ve Sayın Deniz Baykal mutlaka geri dönecektir. Güçlenerek. Parti içinde yenilenme olacaktır. Parti demir yumrukla idare edilecektir. Kurultay farklı olacak. Referandum etkilenecektir. Seçimler farklı bir boyut kazanacaktır. Türkiye de uzun süredir alt yapısı hazırlanan ‘’İDEOLOJİK KAVGALAR’’ ateşlenecektir tıpkı 12 Eylül deki gibi. Siyaset sertleşecektir. Fetullah Gülen grubunun seçimlerde CHP ye destek vermesi-verdirilmesi ihtimali yüksektir. Çünkü ürküntü derindir. Üstüne bir de derin baskı geldi mi tamamdır. Bu olay Sayın Mustafa Sarıgül içinde telafisi imkânsız gibi görünen bir darbe olmuştur ve böylece ciddi bir rakip doğmadan boğulmuştur bir nevi. Ve bu büyük bir artıdır CHP adına.
Son tahlilde; süreç ve konjonktür göz önüne alındığında olması gerektiği için olan bir olay gibi gözükmektedir malum olay. Tek eksisi; Sayın Deniz Baykal adına manevi tahriptir ve şayet siyasete nokta koyarsa olumsuz bir nokta koyuş olmasıdır ama siyaset adına milyonlar değerinde bir kazanım vardır olayı tezgâhlayanlar adına. Bekleyip göreceğiz her şeyi. Kısa sürecek bekleyiş.