Hayatımı, bu ülkenin bağımsızlığına, bu halkın özgürlüğüne, bu gençliğin yarınlarına adamışım.
Lanet, lanet, lanet, binler lanet, sonsuz lanet soysuz teröre ve o soysuz terörü gizli ya da açık destekleyen soysuz domuzlara, adilere, alçaklara, kahpelere, siyonistin şerefsiz uşaklarına. Bütün milletimin başı sağolsun, o soylu ailelerin başı sağolsun, devletimin başı sağolsun. Mehmetlerim var olsun.
Gerçekleri görmemek ya da gerçek diye gösterilenlere inanmak gibi bir lüksüm yoktur. O kadar ahmak olmamalıyım. Zira bu millete ve bu vatana, hep, bu boş, desteksiz, rezil ahmaklıklar kaybettirdi. Daha da kaybedecek ne bir dakikam ne de bir Mehmedim yok artık. Alçaklığı asla sevmem. Korkusuz cengâverlere canım feda olsun. Hakkın hâkimiyetine, hukukun üstünlüğüne inananlara saygım ve sevgim sonsuzdur.
Bendeniz, kuduz terör vakasında Tayyip Erdoğan’ın zerre etkisi olduğunu düşünmüyorum. Tayyip Erdoğan’ı sevmek ya da ona muhalif olmak ayrı, gerçeği konuşmak ayrıdır. Gerçeği gizlediğiniz zaman, gerçek bir gün gelip sizi vurur ve bu ülkede gerçekler hep gizlenmiş ve tekrar bir bumerang gibi gelmiş ve bizi vurmuştur. Tabi gerçeği gizletenleri ve gizleyenleri değil masum halkı vurmuştur. Öyleyse benim haykırışım vurulanlar adınadır ve kimse yandaşlık yapıyorsun gibi haysiyetsizce saldırarak susturma gayretinde olmamalıdır. Ya erkekçe konuşmalıdırlar ya da dinlemelidirler. Şayet ikna ederlerse susarım. Yandaşlık adına tek bir harf gösterin kendimi hepinizin huzurunda şerefsiz ilan ediyorum. Yoksa söylenmek istenenler söylenmeden bu gibi tuzak söylemlerle sefilce bir susturma gayreti içinde iseniz ben bu oyuna gelecek kadar geri zekâlı değilim. Ki bu ülkede bu yol hep denenir. Konuşulmak istenenler ve söylenmek istenenler püskürtülür bu kirli yöntemle.
Kusura bakmayın efendiler, ölen benim kardeşim, dostum, arkadaşım, yoldaşım yani bu memleketin çocuklarıdır. Asla bir beyin, efendinin, kalantorun, rantiyecinin, kapitalistin ve benzeri türelerin çocukları değil. Öldüren de siyonistin ve kuklalarının alengirli tuzaklarına düşmüş olan yine bu memleketin çocuklarıdır. Asla bir Kürt ağasının, beyinin, kalantorunun ve benzerlerinin çocukları değil. Ve lakin yaşayanlar, uyuşturucu baronları, fuhuş baronları, kumar baronları, silah baronları ve benzerleridir. Hülasa; ölende benim, öldüren de benim, kaybeden de benim.. Bu yüzden susmanızı ve susturmaya yeltenmenizi anlıyorum. Ama bendeniz için, bu yüzden gerçeği görmemek ya da gizlemek alçaklıktır ve ben buna tahammül edemem. Ve gizlenen gerçek her zaman hainlerin işine yarar ve yaramıştır.
Binaenaleyh, eğer Tayyip’in suçu var deniyorsa, öncelikle şu sorulara cevap vermek iktiza eder ve haysiyetli olmanın koşuludur:
BİR: Bu kuduzu çıkaran bu insan mı?
İKİ: Bu kuduzu besleyip-büyüten ve çoğaltan bu insan mı?
ÜÇ: Bu kuduzların yıllardır tükenmemesi için engel mi oldu bu insan?
DÖRT: Şayet bu kuduzun yok olmasının bir yolu varsa ve bu yol, bu insandan gizleniyorsa bu ihanet değil midir ki; ölen bu insanın çocuğu değildir?
BEŞ: Şayet bu kuduz bu insan gidince bitecekse temelli mi bitecek yoksa bu vb insanlar gelince yine mi çıkacak? Zira bu insanlardan önce de bitti, tükendi vb ifadeleri çok duyduk amma görüyoruz ki bitmemiş. Ve burada derin bir ihanet yok mudur? Ve insanın aklına şu soru gelmez mi? Kuduz terör, bu insanın vb insanların iktidarını zaafa düşürmek için bir yol mudur? Değilse bu millete bir izah borcu yok mudur sürekli konuşanların?
ALTI: Burada bir insanı savunmak için değil artık yeter demek için haykırıyorum. Zira bu insanı savunmak için söylesem, bana ne ki; iktidarını düşüneceğine benim gibi duyarlı olsun ve tüm gerçekleri açık ediversin derim. Bu yüzden ben şehitlerim adına haykırıyorum hainlerin pis suratlarına. Gizli ya da açık alçak hainlerin.
YEDİ: Bu insana kör kütük düşman olmak bize ne kazandırıyor? Bu insana düşman olduk ve yok ettik neyi kazanacağız? Ki bugüne kadar siyasetimiz hep bu seyir üzerinde işledi. Gelen bir iş yapmadı diğerleri küfretti, küfreden geldi bir iş yapmadı diğerleri küfretti ve böylece devam edildi bu yolda. Kaybedende hep bizler yani halk olduk. Ne gelen kaybetti ne de giden. Onlar derin oyunlarda hep figüranlık yaptılar utanmazca. Bu insanın yok oluşuyla terör anında ve ebediyen bitecek mi? Şayet terör bitmezse cevabınız ne olacak? Ve daha da mühimi, terör bitti denilipte daha sonra, yok edilen iktidar benzeri bir iktidar geldiğinde kuduz tekrar yayılırsa o zaman bu alçaklığın cezası ne olmalıdır ki; bu katıksız bir alçaklık ve ihanettir.
SEKİZ: Terörden rant üretenler niye açık edilemez? Tayip’ten korkulmuyor da onlardan korkuluyor mu? Ve bu rezilce bir korku değil mi? Ki bunu herkes biliyor. Terör devasa bir rant kapısıdır burada. Kimse bunu saklamaya yeltenmesin. Doğan çocuğun haberi var zira. Terörü besleyen siyonisttir ve bu ülkede ki uşaklarıdır. Peki, bu konularda niye erkekçe konuşulmaz, açık şekilde?
DOKUZ: Yoksa bu rant kapıları kapanamaya başladı da gayretler kapıların temelli kapanmaması için midir? Ve terörün bazı durumlarda işe yaradığı için midir? Ve artık işe yaramaz duruma gelince terörle elde edilenlerin bidaha edilemeyeceği mi düşünülmektedir? Bu ülkenin ve milletin kalkınması birilerini gocundurmakta mıdır?
ON: Artık iktidar da aklını başına almalıdır ve daha da korkusuzca bu kuduzun üzerine gitmelidir. Ve yeter demelidir. Zira ocaklara düşeni ancak ocağın sahipleri bilir. Ve bir ömür onlar taşır o acıyı. Yazık, ayıp, günah, alçakça bir ihanet, rezillik, soysuzluk. Topyekûn yeter demeliyiz. Durmayanı durdurmalıyız. En acımasız yöntemleri denemeliyiz. Terörü besleyenleri, ondan rant devşirenleri ifşa etmeliyiz. Vicdanımızın sesine kulak vermeliyiz. İhanet edenleri korkusuzca halka göstermeliyiz.
ONBİR: Şimdi açılımdır bilmem nedir deyip, binlerce şehidin vebalini ve otuz yıllık kuduzu tek bir insanın ve iktidarının üzerine mi yıkacağız yani? Kimse kusura bakmasın bunun adını ben koyamam. Ve bu gerçek vatan hainlerinin unutturulması, gözden ırak tutulması olur ki bu kadar ahlaksız ve alçak değilim. Ben gerçek vatan hainlerinin kimler olduğunu biliyorum ve sizlerde biliyorsunuz. Ha bu insanın ve hükümetinin hiç suçu yok mu? Elbette ki var. Hem de çok ciddi eksikleri, kusurları ve suçları var. Peki, hangisinin yok?
O zaman geriye tek bir yol kalıyor: MİLLİ DEVRİM; vatan-ahlak-adalet temeli üzerinde gerçekleştirilecek. Ve bu idealde tek can, tek vücut olmak gerekiyor. Herkesin durduğu yerde en şerefli şekilde durması icap ediyor.
Şimdi gelelim sadede: bu sorularıma dürüstçe cevap verin ve anlaşırsak Tayyip’e dünya dolusu kinle düşman olalım ve onu muhakkak yok edelim. Ha terörle diğer meselelerin bağı olduğu kadar bağsız olan meselelerde var ve onlarda ki kusurlar elbet bu şahsın inisiyatifindedir ve olumsuzluklarda suçludur.
Ahlaksızlığı yayanlar, fuhşiyatı yayanlar, uyuşturucu ve alkolü yaygınlaştıranlar, terörizmi ateşleyenler, bu halkın alın terini sömürenler, bu ülkenin kaynaklarını sömüreler, kumarhaneleri açanlar, bu memleketin çocuklarında ki din ve vatan duygusunu zayıflatama mücadelesine girenler, bu ülkenin kurumlarını güvenilmez hale getirenler kimlerdir Allah aşkına kardeşlerim? Yani bu engerek ve çıyanları bilmeyecek kadar budala mıyız?
Bir ideali olmamak ve reel olanın tutsağı olmak ve bu yüzden sürekli korkuyla ve ikbal endişesiyle yaşamak, bir ülke ve millet için değil iktidar kaygısı ve rant özlemi ile hareket etmek ne alçaklıktır, ne derin bir ihanettir. Yeter artık! Haddinizi bilin, kendinize gelin beyler! Hazineleri kaybettiğinizin farkında mısınız?
Daha ne densin ki; denecekler dendiler, yeter artık bir yol bulun efendiler. Yoksa sonunuzdan korkun!
KİRLİ SIRLAR…
Hep istiyoruz ki namuslu olalım. Kirli oyunların adamları, kirli sırların taşıyıcıları olmayalım. Ve isteyen istediği gibi yaşasın, düşünsün, konuşsun, hareket etsin. Ama reelle ideal asla birbirini tutmuyor ve bizlerde ister istemez duruma göre tavır alıyoruz, duruş tayin ediyoruz. Bakınız ülkede adalet istiyoruz ama en adaletçi geçinenler en bölücü olanlar oluyor, bu vatanın korunmasını istiyoruz en vatancı olanlar birilerinin güdümünde gider gibi görünüm sergiliyorlar. Ahlaklı bir toplum istiyoruz ama en ahlakçı olanlar ahlakı en önce bozanlar oluyor. Kimse durması gerektiği yerde haysiyetlice durmuyor. İlla bir ihanet. Ama bu böyle ne olur ne de gider.
Bugün bu ülke ve bu millet üzerinde derin oyunlar dönüyor. Bunu herkes görmeli. Milliler ve İslamiler üzerinde netameli tuzak ağları örülüyor. Gerçekten örülüyor. Sürekli bir hesap yapılıyor. Ve insanlar düşmanların saflarına çekiliyor. Bu ülkede dinsiz ve vatansız insanların hâkimiyeti tesis edilmeye çalışılıyor. Yani dinsiz-vatansız bir zorbalık sistemi oluşturuluyor derinden derine. Ve içinde PKK nında olduğu bir zorbalık yönetimi olacak bu. Millilerle İslamiler akıllarını başlarına almalı ve bir an önce tedbirlerini almalılar.
Bakınız dostlar bizler gerçekten vatansever zannedebiliriz. Kinli olmadıklarını düşünebiliriz. Sevimli görünümün ardında iyi bir çehrenin olduğunu varsayabiliriz ama durum asla göründüğü gibi değil. Daha açık yazılamıyor. Ama herhalde bizden daha iyi analiz yapabilenler vardır. Daha fazla vatansever olanlar vardır. Ve düşünüyorlardır olup bitenleri.
Son tahlilde; namusluca adalet ve özgürlük arayanlar, milliler ve İslamiler, adalet, hak, hukuk, özgürlük, ahlak davasında samimi olmalılar ve bu değerlere susuz insanları yıpratmamalılar, bu insanlara acı çektirmemeliler, bu insanları kaçırmamalılar, kirli tuzakların içine düşürmemeliler, bu ülkeye ve halka ihanet etmemeliler. Uyanmalılar ve uyandırmalılar!