Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Anayasa Mahkemesinin türbanla ilgili kararı dolayısıyla, geçen Perşembe akşamından beri milyonlarca insan isyanda!
İsyan dediysem ruhen, fikren, hissen…
Yoksa fizik ve eylem olarak bir isyan söz konusu değil.
Fakat birileri, kendilerine “aydın” payesi verilen köşe sahipleri ruhen isyanlarda olan insanları, eylemde de isyan ettirmek istiyorlar.
Bu köşegenlere göre, Yüce Mahkemenin kararından sonra kimse kanun-kural dinlemek zorunda değilmiş, yasaların hükmü kalmamış, sokaklara çıkıp yürümek lâzımmış.
Bu köşegenlerin en ateşlisi 3 aydır, başta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olmak üzere, yüksek yargıya, yargıçlara ateş püskürüyor, hakaretler yağdırıyor. Haklısın; kâğıttan yıldızımın köşesi, yasa ve tüzüklerin hükmü olsa önce senin yakana yapışılması lâzımdı!
Bu, en ateşli köşegen buyurmuş ki, halk yürüyecekmiş, yürümeliymiş!
Neden?
Senin köşenin istikbalini garantiye almak için mi?
Yürümek lâzımsa önce sen yürü, karayağız tosunum, öncülük et. Boyunu bir görelim bakalım. Arkanda kaç kişi var, sen de gör!
Sizlerin isyan duygunuzu çok iyi anlıyorum. Çünkü kendimi sizin yerinize koyabilme yeteneğim var. Kararı hukuka uygun bulmuyor, haksızlığa uğradığınızı düşünüyor ve elden hiçbir şey gelmemenin çaresizliği sizi isyan noktasına getiriyor.
Bu ülkede milyonlarca insan, yıllardır haksızlığa uğruyor, çaresiz kalıyor, ruhları isyan ediyor.
Nasıl ve nerelerde mi?
Meselâ trafikte; alkollü olarak direksiyona geçen biri aşırı sürat yaparak bir cana kıyıyor ve ilk duruşmada serbest. Siz, bu haksızlığı hiç görmüyorsunuz. Ama ben çaresiz, isyan içindeyim.
Meselâ askerde; fukara ateşin karşısına gönderilirken, ünlüler ve zenginler çürük raporuyla yırtıyorlar. Yan gelip yatıyorlar. Bunu da hiç görmüyorsunuz. Ama elimden bir şey gelmeyen ben isyan halindeyim.
Meselâ gelir dağılımı; Sayın Başbakan, Kişi Başına Düşen Milli Gelirin 10 bin dolar civarında olduğunu övünerek söylüyor. Bunun onda birinin bile ulaşmadığı milyonlarca aile var. Bunu da hiç görmüyorsunuz. Ben çaresiz, isyan halindeyim.
Bu örnekler çok uzatılabilir.
Sizin demokratlığınız, adalet severliğiniz sadece sizi ilgilendiren, sadece kişisel menfaatleriniz söz konusu olduğu zaman mı ortaya çıkıyor?
O zaman, hayırlı isyanlar!
* * *
Toptan Da İsyanda
Geçen günlerde trilyonluk mersedesiyle gündemi meşgul eden Yüce Meclis’in başkanı da isyanda. Sayın Başkan, “Anayasa Mahkemesi türbanla ilgili kararıyla yetkisini aşmış, yasamanın yetkisine müdahale etmiştir. Böyle bir hal demokrasi açısından kaygı vericidir.” demiş.
Bunları söyleyebilmek için kişinin bütün yasa ve tüzüklere bağlı, onlara uyması ve onları harfiyen uygulaması lâzım, değil mi?
Buna göre Toptan’ın durumu ne?
CHP Milletvekili Ahmet Ersin’den dinleyelim:
“TBMM’nin iki temel görevinden biri yasama, diğeri denetimdir. Denetimin yollarından biri soru önergesidir. İçtüzüğe göre yazılı soru önergelerinin en geç 15 gün içinde yanıtlanması gerekir. Araştırdım... 22 Temmuz seçimleri sonrasında milletvekilleri Başbakan ve bakanlara toplam 3 bin 987 yazılı soru önergesi yöneltmiş... Bu önergelerin 2 bin 118 tanesi yanıtlanmamış. Yanıtlananların büyük bölümüne de alaylı karşılıklar verilmiş. Bu durumu bir soru önergesiyle Sayın Köksal Toptan’a şikâyet ettim. Ama o da Anayasa ve içtüzüğü çiğneyerek önergemi yanıtsız bıraktı.”
Sayın Toptan; bu şartlarda siz yetkinizi aşmış, görevi ihmal etmiş olmuyor musunuz? Böyle bir hal demokrasi açısından kaygı verici olmuyor mu?
Sizin demokrasi anlayışınız sadece kendi hak ve özgürlüklerinizle mi sınırlı?
Son günlerin tartışmaları hakkında; “Yüce Meclisin başkanı olarak ben, yasalar, kurallar ve kendi görevim konusunda ne kadar hassas ve titizsem, Yüce Mahkeme üyeleri de, bu konularda en az benim kadar hassas ve titizdir.” şeklinde, bir mantık yürütmeniz münasip olmaz mı?
Bizce gayet münasiptir, efendim.
* * *
Aşka Sevdalılar’dan
Alın Üstü Kalsın
Alın üstü kalsın bir şey istemem
Alın sizin olsun bu yalan dünya
Neden bu kadar çok çaldınız demem
Çalın sizin olsun bu yalan dünya
Ne çok uğraştınız sönmüş ocakla
Para gelecek ya gâvur kucakla
Kimseye vermeden hep sağlıcakla
Kalın sizin olsun bu yalan dünya
Boğazımıza tık her sözümüzü
Magazinle kapat yum gözümüzü
Baş edemezseniz namazımızı
Kılın sizin olsun bu yalan dünya
Baştan yazılmadı bu kara yazı
Salın hortumcuyu alın hırsızı
Dostu Türkü, Kürdü, Çerkezi, Lazı
Bölün sizin olsun bu yalan dünya
Bütün büyükbaşlar taşlamam size
Çok konuştum gerek yok başka söze
Çok yediniz ya pay kalmamış bize
Yolun sizin olsun bu yalan dünya
DELİNİN BİRİ’yim doluyum hem de
Avutmaya ne var şimdi gündemde
Atatürkler ölmez asla ölsem de
Bilin sizin olsun bu yalan dünya
Ferdi KÜÇÜK
Önceki yazıları görmek için aşağıdaki kutuya tıklayın