BAHÇELİ BİR BÜYÜK OYUNU BOZDU MU?

İsmail Hakkı CENGİZ - 05.08.2010

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Sınır kapılarında ilk oylar verilmeye başlandı.

“Oy gizli” sanıyorduk ama Zaman gazetesinin manşetine göre ilk oy “evet”miş… Eh ne diyelim “HAYIR”lı olsun!

Şu “10 seçimden daha önemli” olan referandum sürecinde gayet ilginç “tesadüfler” bir araya geliyor.

Her şeyden evvel, referandum tarihi bir darbenin yıldönümü… 30’ncu yılın dönümü ki, söz konusu “darbe suçu” için zaman aşımı demek! Bu dahi ilginç bir “tesadüf” değil mi?

Oylama tarihinin darbenin yıldönümü olması dolayısıyla, kampanyalar doğal olarak “darbe” söylemleri ve sloganlarıyla başlatılmıştı.

O söylem ve sloganlar değişikliklerin içeriğini zaten gölgede bırakmışken;  araya “balyoz”, “internet andıcı” gibi “darbe planları”na ait soruşturmalar manşet ve ekranları doldurdu.

“Tesadüf” işte!

Görünen köy kılavuz istemez… 12 Eylül yaklaştıkça, yeni “darbe” iddia ve soruşturmaları da “tesadüf”en gündeme gelebilir ve zihinler işgal edilebilir!

Peki, maksat ne?

Haftalar boyu konuşulacak-tartışılacak, manşet ve ekranları dolduracak “darbe” iddiaları referandum sonucunu nasıl etkileyecek?

Kimi araştırmalara göre sonuç bıçak sırtında… Kimilerine göre ise “HAYIR” oyları % 60’lar civarında… AKP’nin sitesindeki ankette bile “HAYIR” oylarının % 81’e dayandığını ve hemen yayından kaldırıldığını hatırlayalım.

İşte bu şartlar çerçevesinde MHP oylarının belirleyici olduğu herkes tarafından kabul ediliyor.

O vakit; MHP, bütün partilerden önce “HAYIR” diyeceğini açıkladığına göre netice de şimdiden bellidir.

Hal böyle olunca; “EVET” cephesi MHP tabanındaki oyları değiştirme sevdasına düştü!

Onun için Erdoğan, grup toplantısında, 30 sene önce idam edilen ülkücünün mektubunu okudu; “ağladı” ve “ağlattı”…

Onun için “kanaat önderleri” MHP oyları hakkında ileri geri konuşup sonucu değiştirmeye çalışıyor.

Onun için mi, acaba, “darbe”yle ilişkilendirilen 100’den fazla subayın yakalanma kararı, bu süreçte birdenbire gündeme düştü?

Alâka ne?

Alâka şu: Bahçeli 3 yıldır süren “darbe davaları”nda hep sessiz kaldı, davaya mesafeli durdu… Bir bakıma iktidara destek verdi.

Referanduma giderken de gündemin birinci maddesi haline gelen “dava” ve “yakalama” kararlarına sessiz kalması, iktidarı desteklediği anlamına gelip “EVET” cephesini güçlendirebilirdi.

Lâkin Bahçeli sessizliğini bozdu… “YAŞ öncesi bu kadar subay hakkında yakalama kararı alınması nasıl bir ‘tesadüf’tür?” çıkışını yaptı. Tepki gösterdi.

Böylece tarafını belli etti. Sessiz kalmayacağını gösterdi.

Muhtemelen büyük bir “OYun”u bozdu.

Nitekim…

MHP gittikçe daha kararlı ve azimli bir “HAYIR” kampanyası yürütüyor…

MHP’yi böleceklerini, tabanı kandıracaklarını zanneden “Kanaat önderleri” ve AKP yandaşlarının elleri böğürlerinde kalıyor.

Tarih: 05.08.2010 Okunma: 687

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?