Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Sınır
kapılarında ilk oylar verilmeye başlandı.
“Oy gizli” sanıyorduk ama Zaman gazetesinin manşetine göre ilk
oy “evet”miş… Eh ne diyelim “HAYIR”lı olsun!
Şu
“10 seçimden daha önemli” olan
referandum sürecinde gayet ilginç “tesadüfler”
bir araya geliyor.
Her
şeyden evvel, referandum tarihi bir darbenin yıldönümü… 30’ncu yılın dönümü ki, söz konusu “darbe suçu” için zaman aşımı demek!
Bu dahi ilginç bir “tesadüf” değil mi?
Oylama
tarihinin darbenin yıldönümü olması dolayısıyla, kampanyalar doğal olarak
“darbe” söylemleri ve sloganlarıyla başlatılmıştı.
O
söylem ve sloganlar değişikliklerin içeriğini zaten gölgede bırakmışken; araya “balyoz”,
“internet andıcı” gibi “darbe
planları”na ait soruşturmalar manşet ve ekranları doldurdu.
“Tesadüf”
işte!
Görünen
köy kılavuz istemez… 12 Eylül yaklaştıkça, yeni “darbe” iddia ve soruşturmaları
da “tesadüf”en gündeme gelebilir ve
zihinler işgal edilebilir!
Peki,
maksat ne?
Haftalar
boyu konuşulacak-tartışılacak, manşet ve ekranları dolduracak “darbe” iddiaları
referandum sonucunu nasıl etkileyecek?
Kimi
araştırmalara göre sonuç bıçak sırtında… Kimilerine göre ise “HAYIR” oyları %
60’lar civarında… AKP’nin sitesindeki ankette bile “HAYIR” oylarının % 81’e
dayandığını ve hemen yayından kaldırıldığını hatırlayalım.
İşte
bu şartlar çerçevesinde MHP oylarının belirleyici olduğu herkes tarafından
kabul ediliyor.
O
vakit; MHP, bütün partilerden önce
“HAYIR” diyeceğini açıkladığına göre netice de şimdiden bellidir.
Hal
böyle olunca; “EVET” cephesi MHP tabanındaki oyları değiştirme sevdasına düştü!
Onun
için Erdoğan, grup toplantısında, 30 sene önce idam edilen ülkücünün mektubunu
okudu; “ağladı” ve “ağlattı”…
Onun
için “kanaat önderleri” MHP oyları
hakkında ileri geri konuşup sonucu değiştirmeye çalışıyor.
Onun
için mi, acaba, “darbe”yle ilişkilendirilen 100’den fazla subayın yakalanma
kararı, bu süreçte birdenbire gündeme düştü?
Alâka
ne?
Alâka şu: Bahçeli 3 yıldır süren “darbe davaları”nda hep
sessiz kaldı, davaya mesafeli durdu… Bir bakıma iktidara destek verdi.
Referanduma
giderken de gündemin birinci maddesi haline gelen “dava” ve “yakalama”
kararlarına sessiz kalması, iktidarı desteklediği anlamına gelip “EVET”
cephesini güçlendirebilirdi.
Lâkin
Bahçeli sessizliğini bozdu… “YAŞ öncesi bu kadar subay hakkında
yakalama kararı alınması nasıl bir ‘tesadüf’tür?” çıkışını yaptı. Tepki
gösterdi.
Böylece
tarafını belli etti. Sessiz kalmayacağını gösterdi.
Muhtemelen
büyük bir “OYun”u bozdu.
Nitekim…
MHP
gittikçe daha kararlı ve azimli bir “HAYIR” kampanyası yürütüyor…
MHP’yi
böleceklerini, tabanı kandıracaklarını zanneden “Kanaat önderleri” ve AKP
yandaşlarının elleri böğürlerinde kalıyor.