Her ne olursa, milletin kararı başımızın üstündedir.
Elbette
Türk milletinin aklıselim sahibi olduğundan şüphemiz yok.
Lâkin
bu yeteneğini elinden almak için her türlü çaba gösteriliyor.
Onu
şaşırtmak, saptırmak, yanıltmak, uyutmak, uyuşturmak için her yol deneniyor.
Kuşaklar
boyu, mütemadiyen beyni yıkanıyor, dini yozlaştırılıyor; kutsal değerleri
taarruza uğruyor, millî kültürü tahrip ediliyor…
Dejenere,
kimliksiz, şahsiyetsiz, hafif meşrep bir kuru kalabalığa dönüştürülmeye
çalışılıyor…
Dehşet
verici bir propaganda gücü ve düzeneğiyle doğrular yanlış, yalanlar hakikatmiş
gibi gösteriliyor…
Bu
necip milletin doğruyu yanlıştan ayırma yeteneği yok edilmek isteniyor…
Sağduyusu
elinden alınmak isteniyor.
Doğal
olarak, bu kadar yoğun ve sinsi hücumlar belli bir nispette hedefine ulaşıyor.
Bununla
birlikte; biz millet çoğunluğunun hâlâ aklıselimini muhafaza ettiği
inancındayız.
Bu
inancımızı teyit edecek veya boşa çıkaracak bir sınavla karşı karşıyayız.
Referandum sınavı!
Önümüze
bir paket getirildi… Lehte ve aleyhte konuşuluyor!
Paketi
kimi övüyor, kimi yeriyor…
Hem
övenler, hem yerenler; ikisi birden doğru söylüyor olamazlar… Birinden biri
yalan söylüyor!
Hangisi
eğri, hangisi doğru; bunu ayıracak olan milletin sağduyusudur.
* * *
Vatan
sathında öyle bir hava estiriliyor ki; değişikliklerin kabul edilmesiyle, 13
Eylül’den itibaren, Türkiye artık bir huzur, barış, esenlik yurdu olacak…
İyiliklerin, güzelliklerin, müreffeh ve zengin insanların ülkesi haline gelecek!
Eğer
bu milletin bir sağduyusu varsa, diğer bir tabirle millet aklıselim sahibiyse
yalanla doğruyu birbirinden ayıracak, yalanlara kanmayacaktır.
Milletin
her bir ferdi sandık başında ferasetini gösterecek, kendisini “aptal” zannedenlere sükûnetle,
sessizce haddini bildirecektir.
Eğer
bu millet aklıselim sahibiyse kendisine oyun oynayanların “oy”ununu, tek “oy”uyla
sandıkta bozacak, oyunlarını tezgâh sahiplerine vakarla iade edecektir.
Eğer
bu millet aklıselim sahibiyse bu zokaya gelmeyecek, parlak ambalaja sarılmış o “hap”ı yutmayacaktır.
Sağduyu
sahibi bir milletin fertleri, kendisine o paketi sunan liderin şu sözlerini
sandık başında hatırlayacaktır:
“Değişiklikleri millete adeta bir hap
gibi sunacağız!”
Eğer
bu millet sağduyu sahibiyse o “hap”ı
değil yutmak, ağzına bile almayacaktır!
* * *
Bu
millet aklıselim sahibiyse; iktidarın yeni yetkilerle donatılarak daha kudretli
hale getirilmeye değil, fireni patlamış kamyon gibi son sürat gidişinin
durdurulmaya ihtiyacı olduğunu görecektir.
Böylece,
millet asıl iyiliği iktidar sahiplerine yapmış olacaktır.
Çünkü
onları iktidar sarhoşluğundan uyandıracaktır.
Önceki
yazılar