Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Et mühim mi?
Evet, hem de çok mühim!
Et tüketimi bireysel ve toplumsal gelişmenin en önemli göstergelerinden biri…
Bir ülkenin gelişmişlik seviyesiyle, kişi başına düşen et tüketimi birbirine paralel. Gelişme arttıkça et tüketimi de artıyor.
2009 verilerine göre; kişi başına yıllık et tüketimi Amerika’da 94 Kg, Avrupa’da 71 Kg, Türkiye’de ise sadece 6.2 Kg. (Kaynak: http://www.nethaber.com/Ekonomi/133604/1-KILO-ET-Avrupada-4-dolar-ABDde, Tarım Bakanlığı sitesi: sgb.tarim.gov.tr/yayimlar/cilt_1.pdf)
Tabii burada söz konusu ettiğimiz et, kırmızı ettir.
Kırmızı et bilhassa çocukların zihinsel ve bedensel gelişmeleri için hayatî bir öneme sahip. Beslenmesi et ağırlıklı olanlar; ot ve tahıl ağırlıklı beslenenlere göre daha zekî oluyorlar.
Kim daha zekidir, artık, hesap edin!
x x x
Yukarıdaki bilgileri aldığımız Nethaber; 1994’lerde Türkiye’deki et tüketiminin kişi başı, yıllık 20 Kg civarında olduğunu bildiriyor.
Son 15 yılda, bilhassa bunun son 8 yılında “geliştik, çağ atladık, dünya ekonomisinde söz sahibiyiz” gibi nutuklar atıldı.
Madem öyle de, bu et tüketimindeki sefillik neyin nesi?
x x x
Haddizatında, kasap vitrinlerine, alışveriş merkezlerinin et reyonlarına bakarsanız, memlekette bir et sıkıntısı olmadığını görürsünüz.
Hatta kasaplar yeteri kadar et satamadığından şikâyetçidirler.
O halde sorun nedir?
Et fiyatları yüksek!
Bizden 5-10 kat daha zengin olan Avrupa ve Amerika’da 6-8 lira olan bir Kg. et Türkiye’de tam 28 lira…
Herhalde hükümet de bu anormalliği, bu komik et tüketimini kabul ettiğinden, memlekette aylardır canlı hayvan ithalatı konuşuluyor.
Çoook uzak ülkelerden canlı sığırlar geldi… Lâkin ne memleketin dişinin kovuğunu doldurdu, ne de et fiyatlarını düşürdü.
Şimdi, kesilmiş et ithali gündemde!
Bunun çözüm olup olmayacağı, fiyatları düşürüp düşüremeyeceği birkaç ay içinde belli olur.
Buna mukabil, şimdiden belli olan hususlar var:
Birincisi; Yeniçağ yazarı Ünal Sakman’ın tabiriyle, “Bizim sığırlar halkın et ihtiyacını karşılayamıyor!”
Tabii koyunlarımız da ihtiyacı karşılamaktan uzak!
Demek ki üretim gittikçe azalıyor… Hayvancılık bitme noktasına gelmiş!
İkincisi; et tüketimi azaldığına göre, halkın ekonomik durumu da bozuluyor demektir. Zaten bozulmasa, et yiyebilse, ona çuval çuval makarna-bulgur yardımı yapmaya ihtiyaç olur mu?
Üçüncüsü; aslında iyi haber… Temel gıda maddesi olan et ne kadar pahalanırsa pahalansın, enflasyonu etkileyemiyor. Et fiyatları anormal seviyelere çıktığı halde enflasyon düşüyor.
Bu bir mucize!
Önceki yazılar