Saatin Dördündeyim

İsmail Hakkı CENGİZ - 05.05.2008

            Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

      

 

               

 

            Son haftalarda, ünlü kişilerin sabah saat 04.00’te gözaltına alınmalarına tanık oluyoruz.

            Aslında bu saatte gözaltına alınmalar her gün yaşanıyor da şöhretli kişiler o saatte alınınca, “saat” ülke gündemine geliyor.

            Son olarak, 03 Mayıs 2008 tarihinde, malum saatte Türk Tabipleri Birliği Başkanı Gençay Gürsoy gözaltına alınmış.

            Ünlü ve ünsüz kişiler ısrarla hep saat 04:00’te evlerinden alınınca insanda bir merak uyanıyor.

            Bu 04:00 ısrarı neden?

            Bu kişiler saat tam dörtte gözaltına alınmasalar saat dört buçukta bir yerlere mi gidiyorlar?

            Sabahın köründeki “o vakte” aslında “saat 04:00” diyen biziz. Bir günü zaman dilimlerine bölüyoruz ve sıfırdan başlamak üzere numaralandırıyoruz.

            Yılın belli dönemlerinde saatler ileri veya geri alınıyor. Böylece, zaman dilimindeki 04.00’ün yerini değiştiriyoruz. Buna göre meselâ; sabah ezanının saati değişiyor. Çünkü saat; aydınlanmaya göre öne veya arkaya gitmiş oluyor. Fakat gözaltına alınma saati değişmiyor. O mutlaka saat 04.00’te gerçekleştiriliyor.  

            Bu rakamın bir özelliği, ne bileyim bir tılsımı, bir kutsallığı falan mı var?

            Bunu öğrenmek istiyoruz. Çünkü sabahın bu saatindeki gözaltılara o kadar çok tepki verilmişken bu ısrarın mutlak bir sebebi olsa gerek!

            O saatte gözaltına alınmalara sadece vatandaş değil, hükümet edenler de tepki gösterdiği halde polisin aynı saatte ısrarı meraklarımızı körüklüyor.

            Hükümet tepkisiyle alakalı olarak Kürşat Bumin’in bugünkü yazısından bir bölüm. “Gürsoy'a gözaltı: Bir 'Hükümet-İdare kopukluğu' daha” başlığı altında şunları söylüyor Sayın Bumin: “Bakın mesela, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Gencay Gürsoy'un Ankara'da emniyet ekipleri tarafından sabahın köründe gözaltına alınmasının İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın canını fena halde sıktığına dair haberlere. Sadece Atalay da değil; söylendiğine göre gözaltı ile yakından ilgilenenler arasında Sağlık Bakanı da var.

            Demek ki, “İdare”nin bu tasarrufu “Hükümet” cephesinde hiç mi hiç hoş karşılanmamıştır.”

 

            Hoş karşılanmamış da ne yapmışlar?

            Hiçbir şey!

            Sanırım, hiçbir şey de yapmayacaklar, yapamayacaklar.

           

            Mehmet Ali Birand’ın bir kitabı var. Adı; 12 Eylül 04:00

            Türkümüz bile var. Saatin Dördündeyim, Dağların ardındayım, Herkes tatlı uykuda, Ben yârin derdindeyim.

 

            Daha başka yerlerde de geçiyordur da şimdi aklıma gelmiyor.

            Var bir keramet bu 04.00’te de ben anlayamadım.

            Bilenler söylerse sevineceğim.

 

 

            Yüksek Tansiyon

 

        Bu sabah, berberde saçlarımı kestirirken radyodan bir bilgi aldım.

            Amerika’da yapılan bir araştırmanın sonucuna göre, yüksek tansiyon hastalığının en önde gelen sebebi “düşük gelirli” olmakmış.

            Siz, siz olun düşük gelirli olmayın.

 

 

            Üstatlardan

 

 

            Terk Edilen Bebekler

            Doldu taştı cami avlusu bu gün,
            Sanmayasın bunlar gelen cemaat.
            Her yer terk edilmiş minik bebekler.
            Ortalık çınlıyor hep feryat feryat!
            Künyeleri mevcut, kundak üstünde,
            Gel de isimlere şöyle bir göz at;
            İzan, ihlas, şefkat, adalet, insaf,
            Ahlak, maneviyat, iffet, sadakat...


                                    Ekrem Şama (25.07.2006)

Tarih: 05.05.2008 Okunma: 820

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Necmi Uçar

05.04.2008 - 13:02

AB ve ABD nin terör konusunda yaptıkları, davranışları, tutumları çok planlı bilinçli ve ileriye dönük maksatları içerir bir prıje diye düşünüyorum. Yoksa kimse kimseye kaşın güzün güzel diye yardım etmez.Kendilerine zarar verirse teröre amansız savaş açan bu zihniyet bize yıllardır savaş açmış zarar veren teröre neden sempati duyar anlamak mümkün mü ? Yoksa bizi arkadaşın kıssasında anlatılan gibi yolunmuş tavuk mu sanıyorlar.

Necmi Uçar

05.04.2008 - 13:02

AB ve ABD nin terör konusunda yaptıkları, davranışları, tutumları çok planlı bilinçli ve ileriye dönük maksatları içerir bir prıje diye düşünüyorum. Yoksa kimse kimseye kaşın güzün güzel diye yardım etmez.Kendilerine zarar verirse teröre amansız savaş açan bu zihniyet bize yıllardır savaş açmış zarar veren teröre neden sempati duyar anlamak mümkün mü ? Yoksa bizi arkadaşın kıssasında anlatılan gibi yolunmuş tavuk mu sanıyorlar.