Kalem feryâd eder, ağlar mürekkep,
“Beni cahil eline verme Ya Rab!
Lütfunla âlime çevir yolumu,
Kırma n’olur kanadımı, kolumu.”
Lâedri
Behiç KILIÇ, Yeniçağ, 07 Ekim 2010
Ona
göre, “Referandum sonrası çok güzel bir fotoğraf ortaya çıktı”. Tantan böyle
diyor..
“Fotoğraf” da şu..
“Amerika’nın ipine sarılanlarla, paranın ipine sarılanların gerçek kimlikleri
görüldü..”
Bu bir “ayrışma”dır.. Tantan “ayrışma” diye nitelediği sonucu anlatıyor..
“AKP ve etrafındakiler büyük bir parasal güce ulaşırken, PKK büyük bir güce
ulaşırken, bazı cemaatler büyük bir güce ulaşırken, ekonomik-siyasi-idari
hakimiyet alanları genişlerken, Türkiye’nin büyük tehdit altında olduğu ortaya
çıktı...”
Peki, “Bunların karşısında kim kaldı?”
“- Allah’ın ipine sarılanlar!..”
Onların ahvali ne?..
“- Ama Allah’ın ipine sarılanlar fakirleştirildi...”
Durum bu, Tantan’ın teşhisi bu.. Peki tedavi?..
“Bugün Türkiye’nin en büyük ihtiyacı Allah’ın ipine sarılanların bir araya
gelmesidir...”
Açıklanması gereken bir ince çizgi var..
Mesele evet-hayır meselesi değil.. Tantan’a göre, “Allah’ın ipine sarılması
gerekenler” bu referandumda hem evet hem de hayır oyu kullananlar arasındadır..
Milletin geniş kesimidir.. Belki o referandumda farklı oy kullanmışlardır ama,
seçenek “Allah’ın ipi” olunca, o seçenekte buluşacak vatandaşlardır söz konusu
olan..
Tantan diyor ki; “Referanduma giderken evet-hayır için halkı sokakta Kur’an-ı
Kerim’le baş başa bırakacaksınız. Sonra da oy isteyeceksiniz! Bu son derece
tehlikeli bir yaklaşım. Bu referandum, milletin hayrına tecelli etmiştir. Bu
millet referandumda kaybetmiştir ama bu fotoğraf çıktığı için de
kazanmıştır!..”
Fotoğraf denilince, güncel fotoğrafı da gösteriyor Tantan..
“Yıllar içerisinde, siyasetçi, bürokrat, aydın, gazeteci nasıl kirletildi? Ne
maksatla bunlar yapıldı? Hangi ahlaki değerler çökertilirken neler
kullanılıyor? Bütün bunların ortaya çıkarılması şart! Yıllardan bu yana
kurulmuş STK’lar, vakıflar, dernekler Türk halkının lehine çalışma
yapıyorlarmış gibi neden gözüküyor?..”
Türk-Kürt sorunu?..
İşte yorumu: “Böyle sorunumuz yok.. Türkiye’de, adaletsizlik var, kirlilik var.
Temel sorun budur. Kirlilik, Türkiye’deki siyaseti tutsak almıştır. Bundan
dolayı da siyaset kımıldayamamaktadır. Türkiye’yi yıllardan bu yana yönetenler
arşivlere girmiş olsalardı, terör örgütünün kimler tarafından kullanıldığını
anlarlardı. Bunların nasıl özel olarak yetiştirildiğini ve yıllarca nasıl
eğitildiklerini görürlerdi. Bugün televizyon televizyon dolaşıp Türk halkının
beynini kırbaçlayan “besleme aktörler” nasıl yetiştirildi? Arşivlere bakın,
görürsünüz!”
Tantan’a göre, Türk siyaseti ve güvenliği tehdit altındadır. Bu tehdit de, “PKK
terör örgütünün siyasallaşması için tehdit.. Uluslararası alanda, terör örgütü,
ekonomik-siyasi-iradi anlamda önemli bir güce ulaşmıştır. Batı bu gücün
Kandil’de kalmasını ister, yok olmasını istemez. Yabancı servislerin PKK’yı
kullandığı çok açık. Ama birden çok PKK var. Bunu da görmek gerekiyor!..”
Bir trajikomik duruma da vurgu yapıyor..
“Ergenekon-PKK ilişkisi var denilmiyor muydu? Şimdi Ergenekon’la görüşüyor
iktidar!”
Peki bu tehlike “silinemez mi?” “Silinir” diyor..
“...İçişleri Bakanı K. Irak’a gidiyor... Erbil’e neden gidiyorsun kardeşim?
Yapacağın, Kandil’e el koymak! Amerika size karşı çıkamaz! Oraya bir tabur
asker gitse, teslim alır! Türkiye’nin gücünü ayaklar altına aldırmasınlar! Şu
anda Türkiye’nin gücü, dünyanın her yerinde Türkiye aleyhine çalışanları yok
edecek güçtedir. Bunu kullandırtmayanlar utansın!..”
Arşiv