Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
İslam’ın mükemmel ölçüleri var. 15 Ekim Cuma günü, Şişli Balçık Camii imamı, hutbede öyle bir ölçüyü dile getirdi ki; bütün İslâmî kaideler bir yana sadece o ölçüyü hayatımızın merkezine koysak, bütün faaliyetlerimizde sadece o ölçüyü temel alsak huzuru, mutluluğu, yükselmeyi başarabilir, hatta o ölçü sayesinde dünyada birinci devlet bile olabiliriz.
Umarım, Türkiye’nin her yerindeki camilerde bu hutbe okunmuştur…
Umarım, bütün “müminler” o hutbeyi can kulağıyla dinlemişler ve o ilkeyi hayatlarına uygulamak için karar vermiş, azmetmişlerdir.
Söz konusu hutbenin metni bütün camilerin, bütün okulların, bütün devlet kurumlarının, hatta özel kurum ve kuruluşların en fazla görünen yerlerine asılsa ne kadar güzel olur!
Herkes, her amir her icraatından önce o metinde yazılanları tekrar okusa, tekrar hatırlasa ve ona göre iş yapsa, davransa; ne harikulade bir iş ve sosyal hayatımız olurdu!
Haddizatında ölçü çok basit!
Nedir?
“Emanetleri ehline veriniz!”
Ve…
“Emanete riayet ediniz!”
İşte,
hutbeden satır başları:
”İslâm’da yetkililerin vasıfları belirtildiği gibi
görevleri de belirtilmiştir. Emanet ancak, bu görevleri yerine getirecek olan ehil kimselere teslim
edilebilir.
Bu konuda ALLAH Teâlâ şöyle buyurur: ‘ALLAH size mutlaka emanetleri ehli
olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle
hükmetmenizi emreder.’ (Nisa Sûresi:58)
Bu ayet-i kerime; özellikle ümera, yani yöneticiler
hakkındadır. Emanetten de amme hizmetleri kastedilmektedir. Binaenaleyh her
işin başına ehlini, erbabını getirmek icap eder.