Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Memlekette ekonominin düzeldiğine dair,
İşlerin iyi gittiğine dair,
Sanayide çarklarının tıkır tıkır döndüğüne dair,
Bankaların, holdinglerin, sektörlerin ne muhteşem kârlar ettiklerine dair,
Borsanın tarihî rekorlar kırdığına dair,
İhracatın uçtuğuna dair,
Türk Lirasının değerinin zirve yaptığına, ona bağlı olarak ithalatın patladığına dair manşetler atılıyor… Krizden etkilenmediğimiz veya kârlı çıktığımız ekranlarda saatler boyu dile getiriliyor.
Bunlar doğru mu?
Doğruysa bile kime, ne yararı var?
Sen ey vatandaş, her aybaşı kapıya bırakılan faturalarını ödeyebiliyor musun?
Öyle ya; ekonomi söylendiği kadar müthişse, vatandaşın iktisadî durumu da harika olmalı!
Eğer vatandaşın bir sıkıntısı yoksa elektrik, su, telefon, internet, havagazı faturalarını “tıkır tıkır” ödeyebilmesi lâzım?
Ödeyebiliyor mu?
I-ıh!
Memlekette; şu her biri 20–30 lira tutan aylık faturaları aksatmadan ödeyebilen yok gibi…
Elbette ben de aksatıyorum. Neyse ki benim aksatmam kısa süreli oluyor da küçük faiz cezalarıyla vaziyeti kurtarabiliyorum.
Geçen Cuma günü, faturalarımı ödemek için Telekom’daydım. Önümde büyük bir sıra vardı. Hemen bütün vatandaşların birkaç aylık telefon borcu olduğu anlaşılıyordu. Gözlemlediğim kadarıyla hiç kimse borcunun tamamını ödeyemedi. Telefonun kesilmesini önleyecek kadar miktarını ödeyip, geriye kalanı yine faize bıraktılar.
Bir de ödemeye gelemeyenleri, telefonu kesilenleri hesap edin!
x x x
Bu küçük aylık faturalar ülkedeki refahı göstermesi bakımından tam bir kıstas… Çünkü bunların hiçbiri lüzumsuz değil, bunları kullanmak asla lüks tüketime girmez. 21’nci yüzyılda yaşayan herkesin temel tüketim maddeleridir.
İşte, gelişen, kalkınan Türkiye’de manzara bu: “Küçücük” faturalar ödenemiyor. Tabii bu “küçük” rakamlar ödenemeyince katlanarak büyüyor ve ödemesi gittikçe zorlaşıyor.
Daha kredi kartı borçlarını sormadım…
Isınma bedeli aidatlarına hiç girmiyorum…
Ya ülke ekonomisi iyi diyenler yalan söylüyor yahut da “iyi ekonomi” bir türlü vatandaşa yansımıyor!
Çünkü “küçücük” faturalar ödenemiyor.
İktidarın bu manzarayı gözden kaçırmak isteyeceği açıktır. Muhalefet de seçimlere 7 ay kalmışken havai şeyleri bırakıp halkın dertlerine, sıkıntılarına eğilmeli... Çarşı-pazardaki hakikatleri gündeme getirmeli… Hükümeti de buradaki gerçekleri tartışmaya çekebilmelidir.
x x x
ATMA
Abdullah Gül, Alevi’leri ve CHP’lileri de atadım, demiş.
Attım, demek istiyor!
x x x
HAZIRLIK
İktidar pastane açmış!
Yakındır…
Ekmek bulamayanlar pasta yesin, demeleri…
Önceki yazılar