2050 TÜRKİYE HARİTASI

İsmail Hakkı CENGİZ - 10.12.2010

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


“Türkiye haritası” dedim ama haddizatında yanlış söyledim. Çünkü 2050 yılında Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet ortada olmuyor!

Ya ne oluyor?

Türkiye Cumhuriyeti büyüyor, büyüyor… Ne kabına sığabiliyor, ne de adına!

Adı da değişiyor, niteliği ve toprakları da!

30–40 sene sonra Türkiye koskocaman bir ülke oluyor… Bir imparatorluk… Elbette “imparatorluk” olunca “cumhuriyet” niteliği ortadan kalkıyor…

Yeni devletimizin adı “Osmanlı Milletler Topluluğu”…

“Amerikalı saygın bir gazeteci olan” George Friedman’ın “GELECEK YÜZYIL 21.Yüzyıl İçin Öngörüler” kitabından, Güneri Civaoğlu’nun 08 Aralık 2010 tarihli yazısında aktardığına göre;

“21. yüzyılın yeni büyükleri?.. Bunlar Türkiye, Polonya ve Meksika olacak.

Türkiye, Rusya geriledikçe kuzeye, Kafkaslar’a doğru ilerleyecek. Bu ilerleme kısmen askeri müdahale ve kısmen de siyasi ittifaklarla gerçekleşecek. Türkiye’nin etkisinin çoğu ekonomik anlamda olacaktır.

Türkiye, Kafkaslar’ı aşarak Rusya ve Ukrayna’ya ulaşacak… Kazakistan’ı etkileyecek, gücünü Orta Asya’ya da yayacaktır. Karadeniz, bir Türk gölü haline gelecek, Kırım ve Odesa, Türkiye ile ticaretini önemli oranda artıracak.

Zaten bölgedeki Müslüman ülkelerle -Bosna ve Arnavutluk- yakın ilişkileri olan Türkiye, Balkanlar’a da girecektir. Ve 2040’ların ortalarında Türkiye gerçekten de önemli bir bölgesel güç olacaktır.

Kürtler kendi devletlerini kurmak çabasındayken Suriye ve Irak, iç çatışmalar yüzünden yara alacaklar, Türkiye, Irak ve Suriye’ye de hâkim olacak ve böylece etki alanları Suudi yarımadasına kadar ulaşacaktır.

Basra Körfezi petrol üretimine de hâkim olacaktır. Mısır bir iç krizle karşılaşacak ve lider Müslüman güç konumunu kullanarak Türkiye’nin istikrar sağlamak adına Mısır’a girmesi ve Süveyş Kanalı’nı kontrole alması kırılma noktası olacaktır.”

Şu “öngörüler”in güzelliğine bakar mısınız? Neredeyse, Osmanlı’nın en güçlü devrinden daha geniş topraklara sahip oluyor veya o bölgeleri etki altına alıyoruz. Böyle bir “Türk ülkesi”ni benden daha fazla özleyen, isteyen, arzu eden insan azdır… O günleri biz görmesek de çocuklarımız, bu milletin evlatları görür inşallah… Nitekim verilen tarihe göre de o günleri görmek için çok beklemeyeceğiz. Şunun şurasında 30–35 yıllık bir süre var.

Velâkin bu kadar güzel bir istikbali hayal ederken kafamıza bazı sorular da takılmıyor değil!

1. 21’nci yüzyılın yeni büyükleri olarak sayılan 3 ülkeyi okudunuz… Biz muhteşem Osmanlı’nın torunları olarak Türkiye’nin “büyük” olacağına inandık diyelim. Polonya ve Meksika’nın “büyük” olacağı tahmini size ne derece inandırıcı geliyor?

2. “Öngörüler”de deniyor ki; “Kürtler kendi devletlerini kurmak çabasındayken Suriye ve Irak, iç çatışmalar yüzünden yara alacaklar”… Yani Kürtler’in söz konusu çabalarından Türkiye zarar görmeyecek mi? O vakit şimdi niçin zarar görüyor, yara alıyor, hatta bölünme tehlikesi yaşıyoruz?

3. Bosna, Arnavutluk gibi ülkeleri “Din kardeşimiz” olduğundan etki altına aldık diyelim… Civaoğlu’nun köşesinde yayınladığı haritaya göre; Yunanistan da hâkimiyetimiz altına giriyor… Bunun gerçekleşmesini yürekten dilerim de, daha Kıbrıs’ın 3’te birini kurtaramadığımız, hatta onu bile kaptırma tehlikesiyle yatıp kalktığımız gerçeği ortada dururken, bütün Yunanistan’ı nasıl etki altına alacağız?

4. Türkiye 2040’larda “Basra Körfezi petrol üretimine de hâkim olacak”mış… Dünya petrol rezervlerinin 30 yıl sonra tükeneceği yazılıyor. Eee, tükenmiş petrol sahalarına hâkim olmak ne işimize yarayacak? Petrol bitmese bile güneş, su ve rüzgâr gibi diğer enerji kaynaklarıyla yürüyecek bir ekonomiye geçilmiş olacağından petrolün ne kıymeti kalacak?

5. Nihayet, bu kadar büyük bir “devletler topluluğu” hedefini gerçekleştirmek ve hele o topluluğu ayakta tutmanın fevkalade kudretli bir orduyla mümkün olabileceği aşikarken; sürekli yıpratılan, tırmalanan ve tırpanlanan bir Silahlı Kuvvetlerle bu iş nasıl mümkün olacak?  

Doğrusu, şu suallere tatmin edici cevaplar alabilirsem, “Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik” mısraını “ Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şeniz” haline getirip, çocuklar gibi şen ve şakrak olacağım! Mutluluktan uçacağım!

Herhalde, bütün bir millet de benim gibi mesut ve mesrur olacak! Uçacak!

 

Önceki yazılar

Tarih: 10.12.2010 Okunma: 655

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?