ÜSTÜN MÜSLÜMAN

İsmail Hakkı CENGİZ - 11.01.2011

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür


Akşam:

Televizyonlar yayın akışlarını kesiyor… Canlı yayına geçiyor…

Hayrola, ne oldu, ne oluyor?

Körfez ülkelerinden biri Erdoğan’a ödül veriyor.

Yayın akışını kesip “Körfez”e bağlanmayan televizyonlardan alt yazı geçiyor…

“Erdoğan’a Kuveyt’te ‘ÜSTÜN MÜSLÜMAN’ ödülü verildi.”

Sabah:

Gazeteler, manşetler kırılıyor…

“Erdoğan’a Kuveyt ziyaretinde ‘İslam dünyası mümtaz şahsiyet ödülü’ verildi.”

Manası; “Üstün Müslüman” demekmiş!

Erdoğan’ın “üstün Müslüman”lığına bir sözümüz yok! Nitekim kimi partililerine göre o “adeta ikinci peygamber gibi”dir.

Lâkin ona “Üstün Müslüman” ödülü verelerin Müslümanlığı ne âlemde?

Onların böyle bir paye verme hak ve yetkileri var mı?

Kim bu körfez ülkeleri, bilhassa Kuveyt nasıl bir “Müslüman” devlet?

Şöyle:

Irak’ı işgal eden Amerikan askerlerinin 50 bin kadarının konuşlandığı ülke…

Irak’ta mazlum Müslümanlara ölüm yağdıran uçakların kalkıp indiği, yakıt ikmali yaptığı ülke…

Irak’ta, Haçlılar Müslümanlara işkenceler ederken, kadınların-çocukların ırzına geçilirken sesini çıkarmaması bir yana, Haçlılara yardım ve yataklık eden ülke…

Sonra bu ülke, Filistinlilere İsrail zulmü sürerken ne yaptı, ne yapıyor?

Bosna’da, Çeçenistan’da ve dünyanın her yerinde Müslümanlar kırılırken kılını kıpırdattı mı?

Hele hele bir buçuk milyar Müslüman’ın kısm-ı azamisi açlıktan kıvranırken bu petrodolar zengini ülke onlar için ne yaptı, ne yapıyor biliyor musunuz?

Dünyadaki parababaları ve anaları için 7 yıldızlı oteller yaptı. O oteller ki madenî aksamları altın kaplama, hatta bazı dairelerinde som altından…

İşte bu Kuveyt bizim Başbakan’a “Üstün Müslüman” ödülü vermiş.

Amerika’dan izinsiz selâm bile veremeyen ülke Erdoğan’a “Mümtaz şahsiyet” ödülü vermiş.

Erdoğan da, İsrail’e karşı gürlemiş.

Ortadoğu’da İsrail Amerika demek, Amerika İsrail demek…

Seçimler yaklaştı ya, 2’nci bir “Van minut” vakasıyla karşı karşıyayız. Amerika izin verdi, Kuveyt ortaladı, Erdoğan da çaktı.

Aynen 2009 seçimleri öncesindeki Ocak ayında olduğu gibi.

Seçimlerden sonra ne olmuştu?

Suriye sınırındaki mayınlı ama verimli arazi 49 yıllığına İsrail’e verilmeye çalışılmış, hükümet bunun için kanun bile çıkarmıştı… Verimli ovaların İsrail’e verilmesi ancak yüksek yargı yoluyla önlenebilmişti.

Seçime daha 5 ay var… Her ay benzer bir “van minut” vakası yaşayacağımızı tahmin ediyorum.

x   x   x

İnsanın tüylerini diken diken eden bir Basralı Ömer şiiri var. Aşağıda… Onu “Üstün Müslüman” ödülü alana da verenlere de ithaf ediyorum:

 

Basralı Ömer’in Şiiri

Merhamet, hür dünyaya bu kadar mı IRAK’ta?

Ben Basralı Ömer…

Belki haberin yoktur diye yazıyorum Mr. Franks!

Önce demokrasi yağdı göklerimizden,

Sonra özgürlük geçti üstümüzden, palet palet.

Ve insan hakları namlulardan, saniyede bilmem kaç adet.

 

Demokrasi bizim eve de isabet etti

Bir gün sonra anladım koptuğunu ayaklarımın.

Tam on sekiz adet insan hakları saymışlar

Vücudunda babamın.

Annem yoktu zaten

Ben doğarken ilaç yokluğundan ölmüş!

Ambargo falan dediler ya,

Anlamadım, çocuk aklı işte, oluşmadan sökülmüş.

 

Sizde de barış böyle midir Mr. Franks?

İnsan hakları, çocukları yetim

Ve ayaksız bırakır mı orada da?

Düşer mi ayın kan gölüne aksi?

Güpegündüz düşer mi pazaryerine demokrasi?

 Zenginlik

İnsanları korkudan uykusuz bırakır mı?

Babamla mırıldandığım son dua dilimde,

Ayaklarım hastanede,

Ve giymeye kıyamadığım pabuçlar kaldı elimde.

 Çocukların var mı Mr. Franks?

Al, oğluna götür onları bari işe yarasın.

Kim bilir, belki baktıkça bazen beni hatırlarsın!

 Bu nasıl demokrasi Mr. Franks?

Düştüğü yeri yaktı…

Merhamet hür dünyaya Bu kadar IRAK mı?

 

Önceki yazılar

Tarih: 11.01.2011 Okunma: 741

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?