Söz ola kese savaşı,
Söz ola kestire başı,
Söz ola ağulu aşı,
Yağ ile bal ede bir söz.
Yunus Emre
.............................
Beni sürükleyen nefis nerdesin? ..
.............................
Eyvah! ..Hâla bulunduğun yerdesin.
Ademoğlu isen aklı
çalıştır
İşte o süzgeçten arta kalanlar...
Nefsini
sorgula, buna alıştır,
Hatalar, günahlar ve de yalanlar
Köhnemiş dünya bu, nasıl dalıştır?
Rakamlar, hesaplar,
çarpan bölenler..
En çok yanılanlar, en çok bilenler..
Sonu, bir çukurda cansız bir ceset
Bayram etsin akrep,
çiyan, yılanlar..
.......................................................
...........................Nice engebeye dümdüz demişiz
...........................Güneşli geceye gündüz demişiz.
Eğri durmuş, yanlış olmuş, ters dönmüş
Nice
garabeti aklamak için
Adetler, bidatler, kanunlar konmuş
Hatayı, günahı saklamak için
Aydınlık kararmış,
ışıklar sönmüş
Gerçeğe dönüşü faklamak için
Nice
pislikleri paklamak için
Söyle be kardeşim zamanın var mı
Ölmüş vicdanları yoklamak için...
.......................................................
......................Kâr etmez buranın bağı, bahçesi
......................Ötede açılır amel bohçası...
Geçici
dünyaya gönül bağlama
Nefsime dedim ki: Tavrını takın
Çek
bedeni şöyle çıksın sağlama
Yalandan, haramdan, gururdan
sakın
Vakit geçti diye diye ağlama
Anladın değilm mi,
ölüm çok yakın
Sağına soluna iyice bakın
Lisan-i hal
ile diyor ölüler
“Buranın yükünü burda bırakın”..
....................................................
......................Dağları eritir taşıdığım yük,
......................Attığım her adım cüssemden büyük..
Cüzi irademle birşeyim sandım
Bazan arkasına taktı
gururum,
Affet beni Ya Rab, nefsime kandım,
Sana ayan mevlam
bu hazin durum,
Şükrolsun ki bir saikle uyandım,
Ben bir
çobanmışım, arkamda sürüm
Beraber yanmıştı yaş ile
kurum.
Nefsi muhasebem önüme geldi,
Yüreğim titredi,
Kaçtı huzurum...
..................................................
........................Bazan pervasızca hududu aştım
....................... Göz kapalı kâinatı dolaştım..
Yüce Rabbim bana benden yakınken
Aklım sıra döndüm
onu aradım.
Battı şu beynime ince bir diken
Şüpheleri
kovmak idi muradım..
Dişlerimi döken, belimi büken
Zamanın
içinde giden her adım,
Gördüm ki; bu dünya zaten bir adım,
Burnumu vurunca sert hakikate
Hiç olmanın hikmetini
anladım...
..................................................
........................Beni hor görmesin Hakkın aşığı
........................Üflemekle sönmez ilmin ışığı.
Okudum günlerce her an okudum
Alimler önüne vardım
diz çöktüm
İlim deryasından yuttum bir yudum
Cehalet
pasını sildim ve döktüm,
Gün oldu ne yedim, ne de uyudum
Nefsimin, şeytanın belini büktüm,
Yanmadan önce kara
kütüktüm,
Ayaklar sıkleti çekmez olmuştu
Baktım,
kendim bile kendime yüktüm...
............................................................
.........................Neden şaşırdın ki behey beynamaz
.........................Ondan izin yoksa yaprak oynamaz..
Gayret benden ise, hidayet ondan
Asla takdirine karşı
duramam,
Şüphesiz bilirim bidayet ondan
Nasibetmemiş se,
Hakkı göremem,
Tedbir bize göre, nihayet ondan
Aklı selim
yoksa, hayal kuramam,
Kurtuluşa erdirmese eremem.
Hakka
teslim olmuş zayıf bir kulum
Yaradanla pazarlığa giremem..
......................................................
..........................Neden divaneyim sormayın bana
..........................Susadım, susadım Nuru Rahmana..
Yanarken, içimde bir garip acı
Yandıkca daha da yanmak
istedim,
Mevlamdan gelenler başımın tacı
Aşkın ateşine
kanmak istedim,
O, Rabbulalemin ben bir duacı
Rahmet ağacına
konmak istedim,
Kulluğu hakkıyla sunmak istedim,
Kudretin o
sonsuz af pınarında
Her günahkâr gibi yunmak istedim..
........................................................
.........................Kuzuyu kurtların inine bağla
.........................Sonra da oturup derdine ağla..
Eş
seçmedin, iş seçmedin, dostun yok,
Rabbim diyor “Haramlara
yaklaşma”
Namazın yok, niyazın yok, postun yok,
Şeytana
uyupta hududu aşma,
Doğru dürüst kul olmaya kastın yok,
İpsiz, sapsız ortalıkta dolaşma,
Baştan hazırladın
sonuca şaşma,
Kılavuz, Peygamber; izine düş te
Beyhude
şeylerle asla uğraşma..
..................................................
........................Aşk ile çöllere düştü yüreğim
........................Sıcak kum üstünde pişti yüreğim..
Ey sevgili sana pervane oldum
Toprağına yüzüm sürmeye
geldim,
Bu ıssız çöllerde izini buldum
Mübarek ravzanı
görmeye geldim,
Günah girdabında sarardım soldum
Kabul
edermisin, sormaya geldim,
Gerekirse canım vermeye geldim
Ayağın altına başımı koyup
Yepyeni bir dünya kurmaya
geldim..
............................19
Ocak 2009, Amasya
Şairler ve şiirleri
Arşiv