ABD için Mısır mı önemli, Türkiye mi? Savaş SÜZAL

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 04.02.2011

Savaş SÜZAL, YENİÇAĞ

Mısır’daki gelişmelerde bazı önemli noktalar ne hikmetse göz ardı ediliyor. Mısır sürecini etkileyen Washington’daki bazı gelişmeler var. Bu durum, Mısır olaylarını kimin düzenlediğini de ortaya
koyuyor.
ABD Başkanı Obama, iki gün önce Türkiye’ye yolladığı Büyükelçi Ricardione de dâhil dünyadaki tüm Amerikan Büyükelçilerini Washington’a çağırdı. Bu toplama Mısır, Tunus ve öteki İslâm dünyasında yaşanan karışıkları izledi. 
Bu arada ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton 7 Şubat’ta Türkiye’ye yapacağı ziyareti iptal etti veya resmi ağızla erteledi. Ziyaret 4-6 Şubat tarihleri arasında Münih Güvenlik Zirvesi ardından gerçekleşecek, Avrupa gezisinin bir ayağı olacaktı. Avrupa ziyareti ve temaslar iptal edilmedi.
İlginç değil mi, tam da kriz zamanı, Tayyip Erdoğan’ın Hüsnü Mübarek ve Mısır halkına akıl verdiği dönemde Amerikalı bakan gelmiyor. Yeşil basına göre ABD’nin stratejik ortağı, Orta Doğunun parlayan yıldızı, İslâm liderlerinin akıl hocası Erdoğan ve AKP iktidarı ile yapacağı bir bilgi alışverişi ve danışmanlara Bakan veya ABD ne hikmetse ihtiyaç duymuyor.
Gelelim güncel konumuz Mısır’a. Bu ülke ve liderleri ABD indinde Türkiye’den kıymetli. Mısır, ABD dış yardımında ikinci büyük yıllık yardımı alan ülke. 2010 bütçe rakamlarına göre tamamı bağış olmak üzere yılda 3,5 milyar dolarla İsrail birinci, yılda 1,5 milyar dolarla Mısır ikinci. Türkiye yıllardır bu yardımdan uzak. Erdoğan hükümetinin ABD Hazine Bakanlığından istediği borç paralar da verilmedi.
Bu gelişmeler Amerika tarafından hazırlanıp adım adım uygulamaya konan bir süreç. Öncelikle Mısır’da hükümet yani Hüsnü Mübarek kim? ABD’nin adamı değil mi? Aynı bizdeki iktidar lideri gibi, ABD’nin verdiği talimatları Arap dünyasında uygulayan kişi Mübarek. Onun liderliği de ABD’nin çizdiği süre kadar sürdü.
Olaylarda tarafsızlığını açıklayan Mısır ordusu kimin emrinde, tahmin edin.  Pentagon’un Mısır ordusu üzerindeki etkisi sır değil. Aynı bizdeki NATO’cu ve Washington’cu generaller gibi. Eğer ABD, orduya, Mübarek’i destekle derse Mübarek, yok, göstericileri destekle derse göstericiler desteklenir. 
Gelelim olaylarda taraf olan Mısırlı gençlere. Çoğunun Mısır entel takımı veya solcular olduğu söyleniyor. Dinci guruplar demeç vermelerine rağmen miting meydanlarında görünmüyor. Oysa muhalefetin önemli bir parçası olan Müslüman Kardeşler örgütü halk arasında çok güçlü. Peki, ara sıra Hüsnü Mübarek’e ayar vermek için kullanılan bu örgütün arkasındaki gizli güç kim? Bildiniz mi? Evet burası.
Müslüman Kardeşler örgütü Sünni Arap Müslümanları kucaklayan bir gurup. Laikliğe karşı değiller. Hatta İsrail ile barışa bile razılar. Bu konudaki bilgilerimin bir kısmı molla yönetimi altındaki bir İran raporundan alıntı.
Başlangıçta İran ile Müslüman Kardeşler örgütünün ilişkisi iyi ama Irak savaşı, Şii İran’ın Sünni Arap ülkelerine yönelik tavır tutumu nedeniyle ilişkiler gerilmiş. Hatta İran biraz daha ileri giderek bu İslâmcı örgütün kurulmasında Siyonist parmağı olduğunu bile iddia etmiş. Raporda bu örgütün gizli patronunun ABD olduğu ileri sürülüyor.
İran yönetiminin, yıllar önce yayınladığı raporda Tayyip Erdoğan’ın da  “Muslim Brothers” diye bilinen bu örgütün Türkiye koluna mensup olduğu ileri sürülüyor.
Birçok istihbarat örgütü Washington ve Londra’nın her zaman olduğu gibi bu İslâmcı örgütleri kolaylıkla kurup kullandığını doğruluyor. Hâlâ hatırlarım bir zamanlar Türkiye’de çok etkin olan ve arkasında Bulgar komünist partisinin bulunduğu sanılan bir sol örgütün patronu sonradan ABD çıkmıştı.
Şimdi çok merak ediyorum, Tayyip Bey, Mübarek’e tavsiyelerde bulunurken biz Türk halkına farklı
bir dünya mı yaşatıyor.

Tarih: 04.02.2011 Okunma: 768

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Özgür Deniz

28.11.2010 - 10:48

şu kurum bu kurum farketmez, kurumlarda ki DEVLET ELİ asla kırılmamalıdır, şayet böyle bir şey olursa devletin temeline dinamit yerleştirmiş gibi birşey olur. uaynık olunmalı akıllı hareket edilmelidir. bugün bakıyoruz da kurumlarda özerkleşme gibi şeylerle kurumlar sanki bir bağımsızlık havasına doğru götürülüyormuş gibi. evet bağımsız olsun ama devlet elinin himayesinde olsun. yani birileri bu eli yanlış kullanıp baskıcı hale getiriyorsa sizler bu eli kullanın ama özgürlük getirin. yani yanlış uygulamalar var diye yanlış işlere meydan verilmemelidir. ayrıca YÖK denilen kurumun bir üviversite dekanlığına atadığı yanacı unsuru şiddetle kınıyorum. yazıklar olsun. siz buna özgürlük mü diyorsunuz? batsın böyle özgürlük. zaten bu tür uygulamalar mahvetmedi mi bu toprakları ve toprağın çocuklarını? Allah akıl fikir versin. bakınız ne diyet ödeyecek şeylere imza atın ne de diyet ödeyin. kendi köklerinizden asla ayrılmayın ve hep kökleriniz üzerinde kalarak yükselin. devleti kendi köklerinize göre inşa edin, gücünü de hiçbir zaman asla kırmayın. evet otorite kötü olabilir ama sarsılmaz bir realitedir. kadimdir. vazgeçmek muhaldir. öyleyse kendi köklerin üzerinde duran bir otorite en güzelidir. lütfen akıllı ve vicdanlı hareket ediniz beyler. asla ucuz çıkar hesaplarıyla harekeet etmeyiniz. bugünü değil yarınları düşününüz.

Özgür Deniz

28.11.2010 - 10:48

şu kurum bu kurum farketmez, kurumlarda ki DEVLET ELİ asla kırılmamalıdır, şayet böyle bir şey olursa devletin temeline dinamit yerleştirmiş gibi birşey olur. uaynık olunmalı akıllı hareket edilmelidir. bugün bakıyoruz da kurumlarda özerkleşme gibi şeylerle kurumlar sanki bir bağımsızlık havasına doğru götürülüyormuş gibi. evet bağımsız olsun ama devlet elinin himayesinde olsun. yani birileri bu eli yanlış kullanıp baskıcı hale getiriyorsa sizler bu eli kullanın ama özgürlük getirin. yani yanlış uygulamalar var diye yanlış işlere meydan verilmemelidir. ayrıca YÖK denilen kurumun bir üviversite dekanlığına atadığı yanacı unsuru şiddetle kınıyorum. yazıklar olsun. siz buna özgürlük mü diyorsunuz? batsın böyle özgürlük. zaten bu tür uygulamalar mahvetmedi mi bu toprakları ve toprağın çocuklarını? Allah akıl fikir versin. bakınız ne diyet ödeyecek şeylere imza atın ne de diyet ödeyin. kendi köklerinizden asla ayrılmayın ve hep kökleriniz üzerinde kalarak yükselin. devleti kendi köklerinize göre inşa edin, gücünü de hiçbir zaman asla kırmayın. evet otorite kötü olabilir ama sarsılmaz bir realitedir. kadimdir. vazgeçmek muhaldir. öyleyse kendi köklerin üzerinde duran bir otorite en güzelidir. lütfen akıllı ve vicdanlı hareket ediniz beyler. asla ucuz çıkar hesaplarıyla harekeet etmeyiniz. bugünü değil yarınları düşününüz.