Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür
"TÜRK ORDUSUNU ÖRNEK ALABİLİRLER"
Bunu kim söylüyor?
Damadın gazetesi diye bilinen Sabah gazetesi... (02 Şubat 2011)
Hem de anasayfadan başlık halinde!
Gerçi, Amerikalı “taktikçi” Brzezinski'nin ağzından söylüyor. Fakat kendisi bu görüşe katılmasa neden manşetten versin? Her haber yayımlanmıyor ki... Pek çok hayatî önemdeki haber “gözden kaçıyor”, bu da kaçabilirdi.
Peki, Türk Ordusunu kim örnek almalıymış ve niçin almalıymış?
Haber aynen şöyle: “Brzezinski, Türk Ordusu'nun 'demokrasinin garantörü olarak' rol oynadığını, belirterek Mısır yönetiminin Türkiye'yi örnek alabileceğini söyledi.”
Vay canına!
Demek Türk Ordusu “demokrasinin garantörü”ymüş.
Eee, yıllardan beri “bu ordu darbecidir”, “demokrasi karşıtıdır”, “rejimi vesayet altında tutuyor” diye tutturanlar siz değil miydiniz?
Ordunun neredeyse bütün personelini darbe suçu işlemiş gibi gösterenler siz değil miydiniz?
Hangisi doğru; darbeci olduğu mu, demokrasinin garantisi olduğu mu?
x x x
Doğrusu, Sabah'ın manşeti benim de kafamı karıştırdı...
Türk Silahlı Kuvvetlerinin emekli bir mensubu olarak iftihar mı etmeliyim?
Esas itibariyle bir silahlı güç olan ordunun, “demokrasinin garantörü” olmasından ve 90 yıllık Cumhuriyet'in “garantör” olacak kadrolarını yetiştirememiş olmasından ötürü üzülmeli miyim?
Sabah gazetesinin tutarsız tavrı ve düştüğü çelişki dolayısıyla ona acımalı mıyım?
x x x
72 MİLYON TL NEREDE?
Saadet Partisi genel başkan yardımcısı Hasan Bitmez hatırlatıyor: “Gazze için 2 yıl önce toplanan paralar hala Gazze'ye ulaşmamıştır. AKP hükümeti, Türkiye-İsrail ilişkilerinde tutarsız ve iki yüzlü bir politika yürütmektedir. Başbakan'ın Davos'taki 'one minute' çıkışı, iş icraata gelince söyleminin aksine dönmektedir.”
Evet, biz sormuyoruz, SP genel başkan yardımcısı, Milli Gazete'nin manşetinden soruyor:
72 milyon TL. nerede?
x x x
KORKU
Yavuz Donat, bizim çocukluk yıllarımızın yazarı...
Kendisi pek kibardır. Her iktidarla iyi geçinir. Cumhurbaşkanı ve Başbakanlardan kimsenin almadığı bilgileri alır. Özel bir yazardır.
Lâkin bu iktidara başka türlü sadık...
Her
vakit nazik gördüğümüz Yavuz Donat, AKP iktidarını koruma
içgüdüsüyle nezaketini bozmuş. 03 Şubat tarihli yazısının
daha başında asap bozukluğunu belli ediyor... “Entelektüel
zevzeklik” başlığı altında şunları söylüyor: “Tunus...
Mısır... Hüsnü Mübarek...
Acaba arkasından hangi ülkeler
gelecek?
Tabii bu arada 'üstü kapalı' ve 'yandan
çarklı' bazı 'imalar' da yok değil.
'Bakarsın,
bu işler bize de uzar' gibi.
Bazı 'aklı uzunların'
bitmeyen 'uzamalı' beklentisi.
x x x
Bunlar
'entelektüel zevzekler.'
Ya da 'Hamlet ile omleti
karıştıranlar.'
Türkiye bir Tunus değil.
Bugünün
Türkiye'si de "27 Mayıs 1960'ın...12 Mart 1971'in...12
Eylül 1980'in Türkiye'si" hiç değil.”
Doğru, Yavuz Donat!
Türkiye eski Türkiye değil...
Tıpkı senin de eski Yavuz Donat olmadığın gibi!
Peki, bu asabiyet, bu savunmaya geçmeler, “Hamlet'i omlet”i karıştırmalar neden?
Korkudan olmasın!
Ya Türkiye'de de olursa korkusundan!
Önceki yazılar