Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür
Milliyet'in, 05 Şubat günü manşetten verdiği habere göre; 2O10'da 761 bin binek ve ticari araç satılmış. Aynı haberi hemen hemen bütün gazeteler aynı rakamlarla manşetten verdiler.
Haberin diğer ayrıntıları da şöyle:
“2011’in
ilk ayında 44.789 adetlik binek ve hafif ticari araç satışı
yapılırken, aylık bazda 1994 Ocak’ta gerçekleşen 39 bin 629
adetlik rekor da kırılmış oldu.
Geçen yılın aynı döneminde
20.095 adet olan binek ve hafif ticari araç satışları, yüzde 123
arttı.”
Bu rakamlarda bir çelişki var mı, yok mu, gelin biraz yakından bakalım:
Geçen yıl, satılan toplam araç sayısını 12 aya böldüğünüzde, 63.416 rakamı çıkıyor. Demek ki, 2010'da, her ay ortalama 63 bin araç satılmış! Aylar arasında azalma-çoğalma olsa bile, geçen sene, aylardan birinde, mutlaka en az 63 bin araç satılmış olması lâzım.
Çünkü başka türlü 2010'da 761 bin aracın satılmış olması imkânsızdır.
Hal böyle olunca...
Araç satış rekoru, en az 63 bin rakamıyla geçen sene kırılmış olması gerekir.
Fakat geçen senenin satış rekoruna bakıyoruz... O ne? 20.095...
Her ay bu “rekor” sayı kadar araç satılmış olsa 12 ayda ne eder? 241.140...
Yani 2010'da satılan araç sayısı, yıllık ancak 241 bin olabiliyor!
761 bin nerede, 241 bin nerede?
Hesapladığımız rakam bize sunulan rakamın üçte 1'i kadar.
Allah Allah, bu nasıl olabiliyor?
Bu nasıl sayı saymak?
Bu nasıl rekor kırmak?
Geçen yıla ait yıllık ve aylık satış rakamları arasında böylesine anormal bir uçurum varken, şimdi, 2011 Ocak ayı için verdiğiniz rakama nasıl inanalım?
Önce teğet geçen kriz, sonra rekorlar kırdığımız ekonomiyle ilgili bütün veriler aynı şekilde mi acaba?
Üretim rekoru...
İhracat rekoru...
İşsizliğin azaltıldığına dair rekor...
Enflasyonun indirildiğine dair rekor...
Öyle, zahir!
x x x
MODEL
ÜLKE
Genel
seçimler yaklaşırken, siyasal kutuplaşmalar ve karşılıklı
hakaret soslu polemikler, daha da bileyici taşından geçeceğe
benziyor.
* * *
Demek ki, 101 devlet arasında yapılan “Kadın
hakları ve eşitliği”
sıralamasında, sondan
7’inciliğe düştüğünde;
hem içerdeki siyasal kutuplaşmalar azgınlaşıyor, hem de Arap
diktatörlerine model oluyorsun...
Çetin Altan, Milliyet, 04 Şubat 2011
x x x
MECNUN OLMAK YOK
Mecnun
olmak yok oğlum, sen gel Ferhat'a özen,
Dağları öyle
del ki, değişsin kahpe düzen.
2007, Osman GENÇ