Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür
Obama, Mübarek'in sırtını ne güzel sıvazlıyor.
Zaman gazetesi, 10 Şubat 2011 günü takdir edilecek bir manşetle çıktı. Balyoz ve Ergenekon'dan başka konu bilmiyor zannettiğimiz gazete, üstün bir “sosyal sorumluluk şuuru” göstermiş. Manşetinde;
Patlamanın altından süresi geçmiş 30 yıllık tüpler çıktı, diyor.
İktidarı da sorumlu mevkie düşürebilecek bu gibi haberleri vermekten hep kaçınan Zaman gazetesinde böyle bir başlığı görmek bizi ziyadesiyle sevindirdi.
Tabii gazete, bu “süresi geçmiş” tüplerin kullanılmakta olmasında kimlerin ihmali ve kusuru olduğuna değinmemiş. Fakat bu kadarı bile bizce önemli bir gelişmedir.
Memleketin mühim bir yarasına parmak bastığı için Zaman'ı tebrik ediyorum.
x x x
Böyledir...
Her ürünün bir kullanım süresi, her makam ve memuriyetin de bir
müddeti vardır. Bu süreler aşılırsa “arıza” çıkar... "Patlama" olur.
Bunun için görev süreleri ve son kullanım tarihleri kanunla düzenlenir. Misâl, bizde cumhurbaşkanlığı süresi 7 seneydi ve ikinci defa seçilmek mümkün değildi. Şimdi o süre 5 seneye ve en fazla 2 dönem seçilebilmeyle sınırlandı.
Amerika'da Başkanlık süresi 4 yıldır ve bir başkan en fazla 2 dönem seçilebilir.
Bu süreler neden sınırlanmıştır? Çünkü bir mevkii, geniş yetkilerle uzun süre işgal ederseniz oradan kalkmanız gayet zor olur. Tiranlaşırsınız. Diktatörleşirsiniz.
Dünya, son 2 aydır Kuzey Afrika'daki “Başkan”ları konuşuyor. Onların görev sürelerini sorguluyor. Tabii en fazla konuşulan Mısır devlet başkanı Mübarek!
Bu zat-ı muhterem tam 30 senedir iş başında...
İş başına nasıl geliyor?
Seçimle!
Her seferinde 5 yıllığına seçile seçile 30 seneyi doldurmuş.
Kimse, 2 ay öncesine kadar, “yahu, arkadaş böyle şey olur mu? Sen 6 dönem başkanlığa aday oldun ve seçildin, yetti gayrı” demedi.
Tam tersine, herkes onu “meşru” bir başkan olarak kabul etti ve onunla iyi geçindi. En başta da ABD ve Türkiye! Hele ABD... Her sene milyarlarca doları “hibe” olarak Mısır'a yağdırdı.
Şimdi, ABD başkanı diyor ki, çekil artık!
Biz de soruyoruz; şimdiye kadar karışmadın, Mübarek'ten memnundun, şimdi ne değişti?
Mübarek, haftalardır süren gösterilere rağmen ayrılmayacağını söyleyince; Obama, “Mısır'da demokrasinin kurulması için elimizden geleni yapacağız” diyor!
Allah Allah!
Madem demokrasiye bu kadar meftundunuz, 30 senedir neredeydiniz? Niye Mübarek daha ilk 10 yılını doldurunca “çekil artık, demokrasi bunu gerektiriyor” demediniz?
Her türlü dış baskıya rağmen Mübarek gitmeyince, Obama şunu da söyledi:
“Mısır halkının direneceğini biliyorum.”
Nereden biliyorsun?
Direnişi sen mi organize ettin?
Son tahlilde Amerika Mübarek'in düşmesini istiyor.
Amerika'nın ne olduğunu dünya âlem biliyor... Şimdi gelin de Amerika'ya karşı direnen Mübarek'i tutmayın!
x x x
AKP DÖNEMİNDEKİ FAİLİ MEÇHULLER
Başbakan Erdoğan, bizim dönemimizde faili meçhul olduğunu bilmiyordum, öğrenince çok şaşırdım demiş.
Cezaevinde, 3 sene önce, işkence sonucu öldürülen Engin Çeper'i...
Kaçırılan yüzlerce çocuğun ne kendilerinin ne de faillerinin bulunabildiğini...
Gözaltında kaybolan sayısı belirsiz vatandaşı hatırlattıktan sonra; bu haberlerin son 8 sene içinde yüzlerce defa manşet olduğunu, Radikal'de Yıldırım Türker, Sabah ve Habertürk'te Umur Talu başta olmak üzere, duyarlı yazarların konu hakkında yüzlerce makale yazdığını ekleyelim.
Hal böyle olduğu halde, iktidar kanadı dönemlerindeki faili meçhullerden ancak yeni haberdar olmuş. Konuyu Erdoğan meclis gurubunda hatırlatınca Arınç'la, Ertuğrul Günay gözyaşlarını tutamamışlar...
x x x
CHP genel başkan yardımcısı Süheyl Batum, ordu için “kâğıttan kaplan” demişti ya...
Erdoğan, Batum'u kastederek; “bunu söyleyen Anayasa profesörü mü?” diye sormuş!
Tam sırası değil mi?
Dönemindeki faili meçhullerden 7, hatta 9 sene sonra haberdar olan iktidar mensuplarına da, “bunlar hükümet mi?” diye sormanın!
Önceki yazılar