Bize çocukken, “salâtın (namazın) şartı 12’dir. 6’sı için, 6’sı dışından. İçinden olanlar:… dışından olanlar:…” diye öğretirlerdi. Türkiye’ye bakınca aklıma bu geldi. Ne var Türkiye’de? Fitne var.
Fitne, “azdırma, baştan çıkarma, karışıklık, ara bozma” demektir. Fitnenin olduğu yerde fitneci olur. Fitnenin şartı 12 ile sınırlı değildir, çoktur. Ama ben espri olsun diye, 6’sı içimizden, 6’sı dışımızdan olarak fitnenin 12 şartını sıralayacağım.
15/02/2010 tarihinde anamurunsesi.com yazdı.
___________________________________________________________________________
FİTNENİN ŞARTI 12
Bize çocukken, “salâtın (namazın) şartı 12’dir. 6’sı için, 6’sı dışından. İçinden olanlar:… dışından olanlar:…” diye öğretirlerdi. Türkiye’ye bakınca aklıma bu geldi. Ne var Türkiye’de? Fitne var.
Fitne, “azdırma, baştan çıkarma, karışıklık, ara bozma” demektir. Fitnenin olduğu yerde fitneci olur. Fitnenin şartı 12 ile sınırlı değildir, çoktur. Ama ben espri olsun diye, 6’sı içimizden, 6’sı dışımızdan olarak fitnenin 12 şartını sıralayacağım.
Fitnenin içimizden olan şartları:
1) Politik üslup: Politikacılarımızın üslupları çok bozuk; hep hakaret, saldırı, tahrik, aşağılama, bölme, küçük düşürme içerikli konuşuyorlar. Bu üslup özellikle Erdoğan ve arkadaşında var. Erdoğan’ın üslubu bozulunca muhalefettekilerin de üslubu bozuluyor, biz de huzursuz oluyoruz. Politikacılar nazik olursa iyi olur.
2) Din istismarı: Bazı politikacılar seçmenin oyunu alabilmek için kıyafet, din, mezhep, içki, kumar üzerinden siyaset yapıyor; karşıtlarını dinsiz, ibadetsiz diyerek suçluyor, fitne ateşini yakıyor.
3) Cemaatçilik: İnsanlarımız “cemaat-tarikat” ayağıyla kandırılıyor, akılsız canlılara dönüştürülüyor. Görüldü ki: Kimi “cemaat-tarikat” önderi Amerika gibi yerlerde mukim, casus örgütleriyle iç içedir; Türkiye’yi, İslâm’ı ve Müslüman’ları pazarlıyor. Cemaat-tarikat sıkıntısının bir başka fitnesi Müslümanlara karne vermesi, vatandaşlarımızı 1. ve 2. sınıf olarak ayırmasıdır.
4) Çarpık ekonomi: İnsanları sadakaya muhtaç etmek, emeği sömürmek, kapitalizmi kökleştirmek, fakirleri açlıktan öldürmek, çalışmak isteyenleri işsizlikten intihara ettirmek, namus satışının yolunu açmak, … Bunlar da bir fitne şartıdır.
5) TSK’ni tasfiye etme: TSK Türk ulusunun gözünden düşürülüyor. TSK “darbeci, dinsiz” diye yıpratılıyor. Küresel emperyalizme karşı milli bir duruş içinde olduğu, terör örgütlerine göğüs gerdiği için TSK’nin ‘burnu sürtülüyor.’ TSK dağıtılınca hangi güç namusumuzu koruyacak, hangi güç terör ve bölücülüğü önleyecek? Mevcut ordu başka bir ulusun mu?
6) Polis devletine dönüşme: Emniyet teşkilatı ile ilgili düzenlemeler, polislere askerlik muafiyeti, emniyetteki “cemaatleşme” dalgası bir fitnedir. Birkaç yıldır, “polis, askere karşı alternatif güç oluyor” kaygı ve söylemleri bir fitne psikolojisidir.
Fitnenin dışımızdan olan şartları:
1) Amerika: Eşref Bitlis’in uçağını düşüren, Muavenet Gemisi’ni vuran, Irak’ta, subaylarımızın başına çuval geçiren, NATO ile Türkiye’nin üzerine çöken, PKK’ya silah verip besleyen Amerika bizim için en büyük fitnedir.
2) Avrupa Birliği: AB ulusal egemenliğimiz üzerinde bir gölgedir. “Özelleştirme, demokratikleşme, insan hakları, çok dillilik-çok ırklılık” dayatmalarıyla Türkiye’yi sattıran, milli birliğimizi bozan bir fitne şebekesidir.
3) Ilımlı İslâm: Bu proje, Müslüman’lardaki “en mükemmel din” inancını Hıristiyanlık ve Yahudilikle harmanlayan, Ortaçağın karanlıklarına değer kazandıran, ahlâki değerlerimizin eritilmesini esas alan, İslâm ülkelerinin sömürülmesini hedefleyen bir uydurmadır. Cemaatlerden İlâhiyatçılara, politikacısından mühendisine kadar birçok kuruluş ve kişiyi bu fitne ateşinin içinde görmekteyiz.
4) Dinler arası diyalog, medeniyetler arası ittifak: Müslüman’ları pasifize etme, bizi teslise, Siyonizm’in ırkçı Tanrısına boyun eğdirme, istekli Müslüman’lardaki “tebliğ” görevini köstekleme hesabıdır.
5) Büyük Ortadoğu Projesi: Fas’tan Çin’e kadar uzanan ne kadar İslâm ülkesi varsa, hepsinin harita, rejim ve yöneticilerini değiştirme, buralardaki yeraltı ve yerüstü zenginlikleri sömürme projesidir. Kısa adı BOP’tur, ABD ürünüdür.
6) BOP eşbaşkanlıkları: ABD Başkanları BOP’un doğal başkanıdır.
ABD, Türkiye, İspanya, İtalya gibi ülkelere “eşbaşkanlık” görevi vermiştir. Recep Erdoğan BOP eşbaşkanıdır, bunu övünerek söylüyor.
Recep Erdoğan’ın BOP eşbaşkanlığı döneminde Irak ABD askerleri tarafından işgal, tahrip ve taksim edilmiştir.
Recep Erdoğan ABD askerlerinin “sağ-salim ülkelerine dönmeleri için dua” etmiştir.
Irak’ın işgali sırasında Abdullah Gül hava ve deniz limanlarımızı ABD askerlerine açmıştır.
Pakistan, Afganistan, Filistin, Yemen, Tunus, Mısır gibi ülkelerdeki kan ve kargaşalar BOP ürünüdür.
Sonuç:
Türkiye’de sözünü ettiğimiz şu 12 neden insanları baştan çıkarıyor, nefisleri azdırıyor, karışıklık yaratıyor, bizi birbirimize düşürüyor, aramızı bozuyor.
Fitnenin bu 12 şartı kalksa fitne kalkacak.
“Fitne adam öldürmekten
daha büyük bir suçtur.”