Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Biliyorsunuz, böyle bir ödül var!
Kaddafi adına olduğuna göre; Kaddafi bizzat icat etmiş olmalı!
Nitekim bu “değerli” insan hakları ödülünü Libya lideri kendisi, kendi seçtiği “insan hakları şampiyonları”na törenle takdim ediyor.
Son ödül kime verildi?
Daha Birkaç hafta önce, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan'a...
x x x
Söz konusu “insan hakları ödülü”nün, Kaddafi tarafından Erdoğan'a verileceği ilan edilince ülkeden tepkiler yükselmişti. Kaddafi'nin “insan hakları”yla falan uzaktan yakından bir ilgisinin olmadığı, dolayısıyla böyle bir ödülü almanın yanlış olacağı vurgulanmıştı.
Amma velâkin bizim Başbakan uyarılara kulak tıkamış ve “ödül”ü Kaddafi'nin elinden almıştı.
Gün oldu, devran döndü...
Bilenler biliyordu ya bilmeyenler de Kaddafi'nin “insan hakları” kavramıyla bir alâkasının olmadığını görmek için çok beklemedi.
x x x
Kuzey Afrika'yı saran veya oraya sardırılan “demokrasi” ateşi Libya'ya da ulaştı. Halk sokaklarda... Kaddafi, halkın bu “demokratik talepleri”ni, tarihteki en kızıl diktatörlerin yaptığı gibi silahla, kanla bastırma yolunu seçti.
Libya'da 1 hafta içinde yüzlerce insan öldürüldü... Binlercesi yaralandı.
İşte, “Kaddafi İnsan Hakları Ödülü”nü, dünyadaki “insan hakları şampiyonları”na dağıtan Libya liderinin gerçek yüzü... Kendi iktidarı, saltanatı için ülkesini ateşe atan, milyonlarca insanı hiçe sayan bir zorba!
x x x
Mısır'da ayaklanma olunca... Üstelik Mısısr lideri Mübarek bu ayaklanmayı kanla falan bastırma yolunu gütmediği halde... Hatta gayet hoşgörülü yaklaşıp, “reformlar” yapılacağına söz verdiği halde; “halkın taleplerini dinle” diyen Erdoğan'dan Libya lideri diktatör Kaddafi için tık yok!
Neden acaba?
Bunu sadece “Kaddafi İnsan Hakları Ödülü” sahibi olmakla izah edebilir miyiz?
Vaziyete AKP'nin sıkı destekçilerinden bile isyan var:
Taraf gazetesi, 21 Şubat tarihli, Yıldıray Oğur imzalı başyazısında, “O ödülü iade et Erdoğan” başlığı altında “Genç Siviller”in tepkisini dile getiriyor. Genç Siviller Başbakan'a seslenerek; “Size verilen Kaddafi İnsan hakları Ödülünü derhal iade edin. Bu ödül Başbakanlığın raflarında durdukça, Libya'da süren katliamların vebali bizim de üzerimizde olacaktır” demiş.
Bizce de doğru demişler. Bakalım bu haklı tepki ve genel olarak Libya'da süren katliamlar karşısında hükümet hangi adımı atacak?
AKP iktidarı, Kaddafi'ye ne vakit “halkın sesine kulak ver” diyecek?
Ve Erdoğan ödülü iade edecek mi?
Ödülü iade ederken, acaba, “Ben bu ödülü aldığım sıralarda Kaddafi'yi hiç tanımıyor muşum” diyecek mi?
x x x
KALEM VE SES HAPİSTE
Necati Doğru'nun, Sözcü'deki, “ABD büyükelçisinin anlayamadığı” başlıklı yazısından kısa bir bölüm:
“Türkücü Sabahat Akkiraz, Aralık ayında Kars Belediyesi’yle
bir sözleşme yaptı.
Kars’ta festival olacak.
Akkiraz da Türkü söyleyecek.
Türkücü Sabahat Akkiraz CHP’ye kaydını yaptırıp üye oldu ve törenle “karşı
partiye” geçti. Kars Belediyesi, Sabahat Akkiraz’ı sanatçılar listesinden
sildi.
Haber gönderdiler.
Türkü söyleyemezsin.
Bu bizim festivalimiz.
Sen ise ötekisin!
xxx
Soner Yalçın’ın kalemi!
Sabahat Akkiraz’ın sesi!
İktidara yandaş değiller.
Hapse konuldular.
Bu bir savaş!
ABD büyükelçisinin bu savaşı anlamadığına inanmam. En iyi anlaması gereken o!”
Önceki yazılar