Behiç KILIÇ, YENİÇAĞ
Sööle bakalım
Alican!..
PKK mahpusluğundan TBMM’ye dalan Sebahat’ın polise tokat küfür saldırması mı
önemli?!
Yoksa, “krema kraliçesi” Ümit Boyner’in; “Biz karar verdik ey köleler!.. Bundan
böyle Atatürk matatürk yok!.. Türk milleti dalgasını da sona erdiriyoruz.. İşte
o kadar..”
Buyruğu mu?!!
Ey halkım!.. (Çağdaş (!) tanımla cemahiriye!!) Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin
genel dinamiklerinin içinin boşaltılması sistemli bir şekilde ve kararlılıkla sürmektedir..
İşin en önemli noktasında, Haçlı-uluslararası sermaye uzantısı matbuat
görevlidir..
Cem’i cümlemizi efsunlama ile görevli yaygın matbuat, aslında her iki
hamfendiye de alkış tutmaktadır!.. (Sebahat haberleri yanıltmasın, aslında onun
ve çetesinin propagandası yapılıyor!!) Gelinen noktada da Sebahat’in tutumu
daha delikanlıcadır ve “Irk savaşı” yaptığını beyan edip açık savaşçı
olarak icraat halindedir...
Ötekisi, Ümit Abla ise..
“Mal bizim, para bizim, fabrika bizim.. Arpayı biz veriyoruz, kuralı biz
koyarız!!” diye Atatürk Cumhuriyetini sonlandırmaktan söz etmektedir!..
Bu bayanın bizim dediği “para” bu milletin doğmamış bebeğinin ipotek edilerek
Batılı tefecilere borçlandırıldığı paradır.. (Dünyanın en zenginleridir, kendi
ülkesindeki sıcak faizden para bulan Türk (!) zenginleri.)
Her iki değerli bayanın ortak noktaları olan “Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin
sonlandırılması!!” mücadeleleri de..
Zaten, kıblelerindeki çok uluslu sermayenin, gücü tutan sermaye ağalarının,
yani çağdaş “Haçlı Şövalyelerin” gösterdiği hedeftir..
İşte bu nedenle, “artık tam zamanı” kararlılığındaki “Türk milletini Atatürk’le
beraber tasfiye” hareketinde niyetler gizlenmemektedir...
Sömürgeci niyetlerin gizlenme gereği duyulmadığı bu süreçte..
Ümit Boyner, Diyarbakır’da TÜSİAD kurmayları ile Kürtçü kurmaylarla halaya
durup Cumhuriyete karşı tepinme -nispet gösterileri- sergilerken..
Bu manzaralardan güç alan PKK’lı Sebahat da..
Polis Müdürü üzerinden devlete tokat atabilmektedir.. Çünkü Ümit Ablası, aynı
gün Sebahat’a, Abdullah Öcalan’ın taleplerine “olur” diyecek bir “Anayasa
(!)”yı müjdelemiştir..
Bütün bu hal ve şerait içerisinde bendeniz; “Valla bu Sebahat bacım az bile
yapmış!!” diyemem suç olur..
Çünkü kendileri aslında, devlet millet nezdinde teröristtir!.. Malumunuz, PKK
suçlusu olarak hapisteyken vekil seçtirilip TBMM’ye Türklerin üzerine
sürülmüştür.. Ona “iyi yapmış” demek, terör ve teröristi övme kapsamına girer
ki, adamın yakasına yapışırlar.. Teröriste dokunmayan, polis müdürünü
tokatlamasına izin veren devlet gelir taşları bağlar!..
Sebahat, düğün alayı ile PKK hücresinden TBMM’ye giderken de TÜSİAD kendisini
alkışlamıştı.. Patronlar âleminin kraliçesi Güler Sabancı’nın PKK partisini
kutsayan sözleri google’de duruyor..
Şu anda da İçişleri Bakanlığını yöneten sayın Beşir Bey, polise atılan tokada
çok kızmış!.. Bu cemaatle, onların padişahlarına haber göndermek için gizli
toplantılar yaparken...
Habur’u eşkıya çetesinin gösteri merkezi haline getirirken, çakalların devletin
başına üşüşeceği belli değil miydi!?.
O polis müdürünün suratı, Başkomiser Murat Çetiner’in suratı değildir..
Devletin kalbidir, şerefidir, haysiyetidir..
Paçoz eşkıya kraliçesine Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin onurunu
tokatlatıyorsunuz!..
Avrupa Birliği dayatmaları, uluslararası sıcak para baronlarının istila
projeleri uğruna!..
TÜSİAD çanak tutuyor, olan oluyor...