Bu dünyada herkese yer var.
Bundan önceki makalemde, “baraj” problemi olan partilerin Demokrat Parti veya Saadet Partisi çatısı altında toplanabileceğini yazmıştım. Uygun çatının da Saadet Partisi olduğunu söylemiştim.
Aradan 15 gün geçti…
İttifak görüşmelerinde bir ilerleme sağlanamadığı anlaşılıyor. İlerleme olmadığı sadece taraflardan ses gelmemesiyle değil, bugünkü (27 Mart Pazar) Sözcü gazetesindeki bir beyanatla da ortaya çıkıyor.
Söcü’nün manşetten verdiği habere göre; DP genel başkanı Namık Kemal Zeybek, “MHP ile ittifaka hazır olduklarını” söylemiş. Böylece SP-DP ittifakının artık olamayacağı kanıtlanıyor.
Üzüldük.
Bu iki parti ve “baraj” sorunu olan Büyük Birlik Partisi, Yurt Partisi, Hak ve Eşitlik Partisi, Büyük Türkiye Partisi’nin katılımlarıyla büyük bir güç ortaya çıkabilecekti. Ümit edelim ki, DP hariç diğer partiler Saadet’in çatısı altında seçime gitmek basiretini göstersinler. Bu halde bile barajı aşıp TBMM’de temsil imkânı bulabilirler.
* * *
Gelelim DP’nin MHP ile ittifak yapma ihtimaline…
Bana göre, bu da son derece faydalı bir işbirliği olacaktır.
Her şeyden önce şunu söyleyeyim; DP’nin başına Zeybek’in gelmesiyle bu parti yeni bir rüzgâr yakaladı. Eski DP’lilerde ve bilhassa “kararsızlar”da bir heyecan yarattı. Çevremde DP’ye karşı ciddi bir ilgi görüyorum. İlgi, artarak devam etse de seçime kadar olan kısa sürede “baraj” problemini aşacak hızda görünmüyor.
Öte yandan; Namı Kemal Zeybek’in ülkücü-milliyetçi camia ve kültürden geliyor olması, zaten MHP-DP işbirliğini doğal hale getiriyor. Böyle bir seçim ittifakına her iki partinin tabanından da bir itiraz gelmesi söz konusu olamaz. Ayrıca Sayın Zeybek, işbirliğinin önünü daha da açmak için “benim milletvekili adayı olmam da şart değil” demiş. Bu sözleri onun makamda mevkide gözü olmadığını göstermesi, ittifakın kurulmasını kolaylaştırması bakımından çok güzel… Bunu her iki partinin organları değerlendirmeli… Kıymetini bilmeli. Fakat “rical” sıkıntısının çekildiği böyle bir siyasî ortamda, Zeybek gibi engin bir tecrübeye sahip “devlet adamı” mutlaka meclise girmelidir. MHP-DP ittifakı muhakkak gerçekleşmeli, Zeybek de muhakkak aday olmalıdır.
* * *
MHP’DE DURUM
Milliyetçi Hareket Partisi; 12 Haziran seçimlerinin Türkiye için olmak veya olmamak, hatta olmak veya ölmek anlamına geldiğinin idraki içinde… Parti, liderden en yeni üyeye kadar böyle bir bilinç içinde seçime gidiyor. Onun için Bahçeli erkenden Anadolu yollarına düştü. Onun için partinin seçim beyannamesi diğer partilerden evvel açıklandı. Onun için teşkilatta köklü değişiklikler yapıldı. Teşkilat son derece canlı ve coşkulu bir hale geldi.
Bütün bu yenilikler ve çalışmalar meyvelerini vermeye başladı… Ülkenin geldiği kaygılı ve sancılı durum dolayısıyla MHP ülke bütünlüğü ve istikrarının sigortası konumuna geldi. Dolayıyla MHP’ye vatandaşın teveccühü gittikçe artıyor. Her türlü engellemeye, MHP’yi “baraj”da boğma operasyonlarına rağmen partinin oyları yükselmeye devam ediyor. Tarafsız araştırmalar MHP’nin %18-19’lara kadar tırmandığını gösteriyor. Kaldı ki vatandaşın akın akın MHP’ye yöneldiğini biz de gözlerimizle görüyoruz.
Eğer bir aksilik olmaz da MHP-DP ittifakı gerçekleşirse, bu birlikteliğin oy oranı %25’leri aşacaktır.
Son tahlilde, DP-SP ittifakının gerçekleşemeyecek olmasına üzüldüm. Fakat MHP-DP birlikteliği mümkün olursa üzüntüm hafifleyeceği gibi, belki memleket millet için daha hayırlı olabilecek. MHP-DP ittifakının gerçekleştiğini resmen doğrulayacak haberi heyecanla bekliyorum.
* * *
KONYA CSI’SI
“CSI” kısaltmasının ne anlama geldiğini bilmiyorum. Bildiğim, anladığım, bu bir polis ekibinin adının kısaltması… Bu ekip, Kayseri’de 1,5 sene evvel, bir bayram günü kaybolan 3 çocuğun katil zanlısını yakalamış. Zanlı, çocuklarla aynı mahalledeymiş. Nerdeyse kapı komşuları…
Koskoca polis teşkilatı, kapı komşusu zanlıyı, hadiseden tam 1,5 sene sonra buluyor… Bu da acar medyamız tarafından “süper başarı” olarak sunuluyor. Tabii çocukların da cesedine ulaşılıyor.
Bu başarıysa, başarısızlık ne?
Arşiv