Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Çocuk katillerinin çoğalması üzerine, Habertürk gazetesi internet sitesi bir anket düzenlemiş: “İdam cezası geri gelsin mi?” diye soruyor. Yüz binlerce kişi katılmış.
Katılanların %95’i “idam cezası geri gelsin” şeklinde oy kullanmış.
Ne diyeyim bu 95’e, şimdi?
Hadi, aşırı “iyimserler” diyelim.
Fukaralar soruyu ciddiye almışlar… Ankette “evet” çıkarsa, sahiden “idam cezası”nın geri geleceğini zannediyorlar.
Bu cezanın geri gelmesi mümkün mü?
I, ıhhh!
Gelmez!
İktidar içinde bile “geri getirmeye” teşne vekiller olduğu halde bu “ceza” geri gelmez.
Kendi milletvekilleri bile hadiseye müspet bakarken; “bedelli” konusunda referanduma gideriz diyebilen Başbakan, “idam cezasının geri getirilmesi” konusunda referanduma gideriz, diyebilir mi? Diyemez ve gidilemez.
x x x
“İdam cezası” neden geri getirilemez?
1. İdam cezasının kaldırılması hukukî, insanî, içtimaî bakımlardan bir gelişme, bir ilerlemedir. Artık bu noktadan sonra yeniden geriye dönülemez.
2. Diyelim ki, iktidar-muhalefet, herkes geri getirme konusunda mutabık oldu… Yine geri getirilmez. Çünkü bu “ceza” AB ve ABD’nin “telkinleri”yle kaldırılmıştı. Şimdi kimse onlarla uğraşmak, “kötü” olmak istemez.
x x x
GETİRİLSE UYGULANABİLİR Mİ?
“İdam cezası geri getirilsin” diyen yüzde 95’in ziyade iyimser olduğu bir husus da, bu “ceza”nın uygulanabileceğini düşünmeleridir.
Farz edelim ki tarihî akışı tersine çevirdik ve “idam cezası” yeniden yürürlüğe girdi. Bunun bir “ceza” olarak “suçlu”lara tatbik edilmesi mümkün mü?
Hayır! Mümkün değil…
Nereden biliyoruz?
Çünkü biz “idam ceza”sının yürürlükte olduğu dönemde de 40 sene yaşadık. 1960-2000 yılları arasını kapsayan bu 40 sene içinde, darbe dönemleri hariç hiçbir “suçlu”nun idam edildiğini duymadık. Yani normal şartlarda, “idam cezası” kanunlarda yazılı olsa bile kimseye uygulanamaz.
Eh, uygulanmayacak olan bir maddenin de boşu boşuna varlık göstermesinin ne manası var?
x x x
BENİM OYUM
Eğer ankete katılsaydım oyum “hayır” olurdu. Yani oyumu “idam cezası geri getirilmesin” diye kullanırdım.
Çok demokrat olduğumdan değil…
Peki, neden?
Zaten eninde sonunda ölecek olan insanoğluna böyle bir “ceza” vermeyi saçma bulduğum için. Hem “Allah’ın verdiği canı Allah alır” deyin hem de “can alma” cezaları koyun! Bu ne yaman bir çelişki?
“Asmayalım da besleyelim mi?”
Besleyelim ama en ağır şatlarda… Hücre şartlarında… “Hükümlü”nün bir daha güneş ışığına çıkamayacağı şartlarda…
x x x
Bu satırları okuyanların %95’i bana kızacak… Fakat neyleyim ki gerçekler böyle!
Önceki yazılar