Kalem feryâd eder, ağlar
mürekkep,
“Beni cahil eline verme Ya Rab!
Lütfunla âlime çevir yolumu,
Kırma n’olur kanadımı, kolumu.”
Lâedri
Arslan BULUT, YENİÇAĞ
“Her zaman şeytanın hilesi çürüktür.” (Nisâ 76)
“Böylece her şehirde o şehrin günahkârlarının büyüklerini, orada
hilekârlık yapsınlar diye, işbaşında bulundurmaktayız. Oysa onlar, hilekârlığı
başkalarına değil, kendilerine yapıyorlar da farkına varamıyorlar.”
(En’am 123)
Bir buçuk milyondan fazla öğrencinin katıldığı Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nın
test kitapçığında cevap şıklarının şifrelendiği anlaşıldı. Bir avukatın ortaya
çıkardığı bildirilen skandalı, Uğur Dershaneleri matematik öğretmenleri de
doğruladı. Zaten şifreyi bildikten sonra herkes aynı sonuca ulaşabilir.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, “İddia sadece basına dağıtılan master
kopyalar için doğru, ancak sınavda her adayın soru kitapçığı, soruların yeri ve
cevapların yeri birbirinden tamamen farklı” dedi.
Bu duruma göre, ÖSYM, basına özel, şifreli soru kitapçığı mı hazırlamış oluyor?
Üstelik, ÖSYM sitesindeki sorularda da aynı şifre var.
Bu skandaldan ve daha önceki KPSS, polis ve hakim sınavlarındaki soru çalınmasından
veya usulsüzlüklerden anlaşılıyor ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün kadroları,
bir çete tarafından sistemli olarak ele geçirilmektedir!
Türkiye işte böyle işgal edilmektedir!
Çünkü bu sahtekârlığı yapanların, uluslar arası ilişkileri de mevcuttur.
Hakim adaylığı için altı yedi yazılı sınavda ilk ona giren hukuk mezunu bir
genç, her sınavda mülakatta elendi. Şimdi ne yapıyor biliyor musunuz? 30 yaşını
geçtiği için artık hakimlik sınavlarına gireceklere ders veriyor!
***
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olayla ilgili olarak “Birisi demiş
ki ’efendim çıraklık dönemiydi, sonra kalfalık, şimdi ustalık
dönemindeyiz.’Çocuklarımız sınava girdi, gizli kapaklı formüllerle yine
birileri avantaj sağladı. Çocuklarımızın hakkı yeniyor. İşte ustalık dönemi
bu” dedi.
Polemik bir tarafa, bir buçuk milyon gencin istikbali ile oynanmıştır. Üstelik
bunu yapanlar, İslâm dininin sahibi imiş gibi davranan sahtekârlardır.
Hürriyet’e mesaj gönderen matematikçi bir okuyucu “Bu durumun sadece
master kopyada olduğu söyleniyor. Master kopya bile olsa tesadüf olma ihtimali
13432509118921321399346’de 1’dir. Sayısal lotoda tek kolon oynayan bir kişinin
dört hafta art arda kazanıp büyük ikramiye alması gibi..” diyor.
Uğur Banoğlu’nun mesajı ise şöyle:
“AKP resmen kendi halkının çok büyük bir kısmına savaş ilân etmiş
durumda. Şimdi sıra çocuklarımızın hakkını yemeye geldi. Hata yaptı. Bu millete
her türlü şeyi yapabilirsiniz kimsenin sesi çıkmaz ama.. Çocuklara hiç
bulaşmayacaktınız.”
***
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, KPSS’de kopya çekenlerin “taltif
edildiğini” hatırlatarak “Maalesef bugün hükümetin içine girmiş bir
takım güçler, idarenin gücünü kullanmak suretiyle yandaşlarına kıyak çekme
arayışı içindedir. Hükümetin iç yüzü ortaya çıkmıştır. Böyle bir rezaletin
olduğu ülkede Milli Eğitim Bakanı yan gelip yatıyor” dedi.
Sadece Milli Eğitim Bakanı mı sorumludur bu skandaldan? Başbakan sorumlu değil
midir, Hükümet sorumlu değil midir, hatta Cumhurbaşkanı sorumlu değil midir?
Biz defalarca seçimlerde de oy sayımlarında bilgisayar üzerinden hile
yapıldığına dair iddiaları bu sütunda gündeme getirdik. Bir-iki milletvekili
dışında siyasi partiler konuyla ilgilenmedi bile! Ancak bir buçuk milyon genç,
istikballerinin iktidar destekli güçler tarafından ellerinden nasıl alındığını
artık görmüştür.
AKP’nin şifresi çözüldü işte!
Arşiv