Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Damarlarında Türk kanı dolaşan herkesi heyecanlandıracak bir kavramdır “bozkurt”!
Eminim ki, başlığı görür görmez, bu milletin evlatlarının içlerini bir heyecan dalgası sarmıştır.
Çünkü “bozkurt” Türklüğün sembolüdür.
“Bozkurt” Türk adıyla özdeştir.
Dünyada Türk denilince akla Bozkurt gelir.
Her ne kadar bundan bizim milletin bazı fertleri habersizse, “bozkurt” simgesine karşı ilgisiz ve bilgisizse… Hatta bu kutsal kavramı aşağılamaya kalkacak kadar millî kültürüne yabancılaşmışsa da, dışımızdaki uyanık dünya Türk’ün “bozkurt” olduğunu gayet iyi bilir. Nitekim ecnebi bir yazar olan H.C.Armstrong, Mustafa Kemal hakkında kaleme aldığı ve büyük önderin sağlığında, 1932’de yayımladığı kitabına "Bozkurt" adını vermiştir. Elbette en şuurlu bozkurt Atatürk’tür. Onun döneminde “bozkurt” simgesi, başta paralar ve posta pullarında olmak üzere pek çok resmî evrak ve kurumda kullanıldığı gibi, Atatürk, yakınındaki bazı kişilere “Bozkurt” soyadını bizzat vermiştir.
x x x
BOZKURTLAR DİRİLİYOR
Biz “bozkurt” remzinin Osmanlı çağında da kullanıldığı fakat biraz arka planda kaldığı kanaatindeyiz. Bununla beraber, Osmanlı’nın son dönemlerinde, Ziya Gökalp ve arkadaşlarının yazı ve yayınlarıyla bu millî simge yeniden diriltilip, millete hatırlatılmıştır.
Eminim ki şu yukarıdaki ara başlık pek çok Türkçü-Ülkücüyü heyecanla ürpertmiştir. Çünkü o ara başlık bir büyük eserin ismidir. “Bozkurt” simgesini en kuvvetli biçimde ve devamlılıkla yazılarına alarak, hakkında eserler vererek bu remzi kitlelere benimseten, büyük edebiyatçı ve tarihçi yazar Nihal Atsız’ın eseri…. Onun “Bozkurtların Ölümü” ve “Bozkurtlar Diriliyor” adlı ölümsüz eserleri “bozkurt” şuurunu Türk milletinin kültürüne ve hafızasına kazımıştır.
Son 40 yıldır “bozkurt” simgesine Milliyetçi Hareket Partisi sahip çıkıyor. Elbette “bozkurt” MHP’nin tekelinde olabilecek bir millî kavram değildir. Milletin ne kadar çok ferdi bu şuurda olur, ona gereken özeni gösterirse o kadar memnun ve mutlu oluruz. Haddizatında bu millî simge, bayrak gibi, dil gibi, din gibi bütün milletçe benimsenip korunmalı, sahip çıkılmalıdır.
Lâkin bazı şuur fukaraları ve gafiller çıkıp bu kutsal kavramı küçültmeye, aşağılamaya kalkabiliyorlar.
Bunu yapanlar siyaseten çarpılacaklardır. Çünkü “bozkurt” sevdası Türk’ün genlerinde vardır. Şuuraltımız “bozkurt” sevgisiyle doludur. “Bozkurt”a saldıranlara karşı milletin vereceği cevap gecikse bile mutlaka çok sert olacaktır.
Çok sert olacaktır.
x x x
2007 seçimlerinden beri, her karşılaştığımızda Erdoğan’ı ve AKP’yi saatlerce metheden bir yakınım var… 75 yaşında… Dün, demiş ki “12 Haziran seçimlerinde oyumu MHP’ye vereceğim.”
Gençlerin partisi olan MHP’ye 75’lik ihtiyarlar bile teveccüh etmeye başlamışsa, bu “Bozkurtların dirildiği”nin resmidir.
Önceki yazılar