RÜŞVETİN HAYIRLISI, Yücel BULUT, ETİKHABER

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 23.04.2011

Yücel BULUT, ETİKHABER
 

Siyaset kasetler üzerinden şekillenmeye devam ediyor.

Sırası gelince bir kaset de CHP sürdü piyasaya..

Bir AKP Milletvekili ile aynı partiden bir belediye başkanına ait olduğu iddia edilen görüntüler üzerine muhatapları bir açıklama ile hadiseyi yalanladılar, bunun bir hayır parası olduğunu ifade ettiler. Açıklamaya göre bu hayır parası muhtaçlara dağıtılmıştı.

Her seçim döneminde hayır adı altında siyasi rüşvet dağıtan bir yapı için bu açıklama olağan gelebilir.

Umarım haklıdırlar.

Kuşkusuz yargı nihai kararı verecektir.

En hayırlısı da bu olacaktır.

***

Rüşvet olduğu iddia edilen paraya "hayır" parası açıklaması aklıma ölçülü ve vicdanlı bir rüşvetçi olarak bilinen Rüstem PAŞA'YI getirdi.

Oldukça hayırsever olan bu zat, Erzurum Beylerbeyi'nin kendisine rüşvet olarak gönderdiği 5 Bin Altın'ın 3 Binini "Erzurumlu bu kadarını kaldıramaz" diye iade etmiş ve Erzurum Halkı için top yekûn bir "hayır" işine girivermişti.

Kaset içeriğinde yer alan bedelle sadece 27 kişiye hayır yapılabildiğini de söz konusu vekil açıkladı. Hayır konusunda AKP Vekili'nin Rüstem Paşa ile aşık atmasının mümkün olmadığı da anlaşıldı.

***

Aslında rüşvet maziden beri önemli bir sorun.

Sadece Türkiye için değil hemen bütün devletler için.

Üstelik sadece günümüzde değil, tarih boyunca da böyleydi.

Hammurabi Kanunlarında bile bu konuda bir yaptırımın varlığı biliniyor.

Öz Türkçe bir karşılık aranmak icap ederse Kaşgarlı Mahmut'un "orunç" kelimesinin buna işaret ettiğini Nevzat Kösoğlu, Meclis Konuşmasında söylüyor.

Ve hatta Nevzat Kösoğlu'nun aynı konuşmasına göre Orhun Kitabelerinde geçen "agı" kelimesinin de "diplomatik rüşvet" anlamına geldiği ve Hakan tarafından lanetlendiği ileri sürülmektedir.

Bizim tarihimizde rüşvet her zaman Devleti kemiren esaslı bir sorun olmuştur.

16.Asırdan beri hem İmparatorluk Türkiye'sinde ve hem de günümüz Türkiye'sinde rüşvetle mücadele konusunda gösterilen gayretler pek de netice vermedi.

Öyle ki 1848 yılında Padişah da dâhil olmak üzere bütün devlet ricali Kur'an' ı Kerim üzerine yemin ederek rüşvet almayacaklarına dair yemin ettiler. Taşradaki görevliler de halk huzurunda aynı şekilde yemin ediverdi.

1855 tarihli Meclis-i Ali raporuna göre "rüşvet ya def'i mazarrat veya celbi menfaat için verilir" denildi.

Ve anlaşıldı ki mazarratlar ve menfaatlerin olduğu yerde, yüksek şahsiyetler yoksa rüşvet her zaman olacaktı.

Hiç şüphe yok ki rüşvet meselesi toplumun mali yapısı ile çok da ilgili değildir.

Kuşkusuz müreffeh toplumlarda rüşvet eğilimi daha az görülmekle birlikte, mali açıdan rahat olmak rüşvet meselesi için kat'i bir çözüm olmaz.

Rüşvet kişinin inanç, ahlak ve şahsiyetindeki kudret ile önlenebilir.

Tarihçi Naima "Akçe ile alınmak, mutadı kadim olup, âlemde rüşvet def edilmez" der.

Gerçekten her şeyin bedelinin biçilmiş olduğu yozlaşmış bir düzen içerisinde bu kirli çarkın dişlileri en masumları bile ezecek bir hal alabilir.

Ve hatta rüşvetçiler, vicdanlarını aklarken en büyük hayırseverlere dönüşebilir.

Sınav sorularını şifrelemekten çekinmeyenler için,

Rüşveti, hayırla şifrelemek zor olmayacaktır.

Tarih: 23.04.2011 Okunma: 810

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İrfan Yılmaz

20.02.2011 - 11:37

Şiirimin değerli sitenizde yayınlandığını görmek beni mutlu etti. Yayınlarınıza başarılar dilerim. Sevgi ve saygılarımla. İrfan Yılmaz. TELİRDAĞ.

Kadir Sarı

20.02.2011 - 18:23

Duygulu, dinlendirici bir şiir. Elinize sağlık. Saygılarımla...

İrfan Yılmaz

20.02.2011 - 11:37

Şiirimin değerli sitenizde yayınlandığını görmek beni mutlu etti. Yayınlarınıza başarılar dilerim. Sevgi ve saygılarımla. İrfan Yılmaz. TELİRDAĞ.

Kadir Sarı

20.02.2011 - 18:23

Duygulu, dinlendirici bir şiir. Elinize sağlık. Saygılarımla...