“Kesinlikle Kapatılmayacak”

İsmail Hakkı CENGİZ - 23.06.2008

            Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

  

 

     
 

       AK Parti cenahında moraller düzgün, gözler süzgün. Ağızlar kulaklarda, kulaklar uzaklarda, uzaklardan gelen ulaklarda.

            Çünkü parti kesinlikle kapatılmayacakmış.

            Tarafsız Samanyolu kanalında, dün sunucunun nezaretinde iki büyük köşeci konuyu enine boyuna tartıştılar. Biri, bir AK Parti milletvekilinin eşi, aynı zamanda Zaman yazarı, aynı zamanda Prof. Öteki, Hınçal’ın “Şimdi bana küfrediyor. Haklı. Çünkü vaktiyle bulunduğu köşeye onu ben oturtmuştum.” dediği, soyadı iktidar partisinin adıyla uyumlu, Sabah’ın köşegenlerinden biri. Göze göz dişe diş, kıyasıya tartıştıktan sonra, aynı noktada buluştular ve çok net bir ifadeyle dile getirdiler:

            AK Parti kesinlikle kapatılmayacak.

            Nereden biliyorlar?

            Amerika’dan! Amerika, AK Parti’nin kapatılmasını istemiyormuş.

            Anayasa Mahkemesinin ABD’den emir aldığını biliyor muydunuz?

            Artık öğrenmiş oldunuz.

            *                      *                      *

            Bu yüksek moralden dolayı olacak, Başbakan yerinde duramıyor.

            Bir bakıyorsunuz, Viyana’da!

            Bu görüntüyü daha göz sinirlerimiz zihnimize iletmeden…

            Pat diye, Batman’da ortaya çıkıveriyor.

            Kuş misali diyeceğim ama “doğan” bile olsa hiçbir kuş bu kadar kısa sürede, bu denli farklı mekânlarda görünemez. Bush misali desek, gayet hızlı uçmasına rağmen Bush da bu kadar süratle yer değiştiremez.

            En uygunu, melek misali, demek… Ak melek.

            Melekler kadar saf ve temiz Başbakanımıza yakışan tabir de budur. Nitekim duyduğumuza göre, hakkında çıkan bazı kitapçıklarda “Tayyip Erdoğan’a karşı gelmek, Allah’a karşı gelmektir.” şeklinde cümleler varmış.

            Kendisi de “Politikanın günübirlik labirentlerinde kaybolmayız, boğulmayız.” gibi, bilgece sözleriyle, kısır çekişme ve tartışmaların dışına ve üstüne çıktı. Yerden yükseldi, irtifa aldı. Bu irtifa da, uçma hızına muhakkak bir ivme kazandırdı.       

            Batman’da görüldüğünden beri 48 saat geçti. Daha nerelere konduktan sonra, şimdi kim bilir nerelerdedir?

          
           
*                      *                      *

        Bush, Bush’luğunu; AB, ABiliğini Yapıyor

           Bush’un Dışişleri bakanı Rice, “Türkiye'deki demokratik kurumlara desteğimizi sürdürmemiz gerekiyor. Tabii ki, mahkemede görülen davaya ilişkin Türkiye'de mevcut tartışmalara dâhil olmayacağız. Bu, Türkiye'nin çözmesi gereken bir mesele. Ancak sanırım Türkiye'de reform, demokrasi, laik demokrasi için sesimizi yükseltmeye devam etmemiz gerekiyor” demiş.

            İşte, özel ulakla Amerika’dan ulaşan bu sözler; yukarıda, Samanyolu kanalında tartıştıklarını söylediğimiz iki büyük fikir adamını, “Amerika istemiyor, onun için AK Parti kesinlikle kapatılmayacak” kesin yargısına götürüyor.

            AB de, AK Parti kapatılırsa “Görüşmeler kesilir” deyince, ülkede ve özellikle AK Parti kanadında ferahlatıcı meltem rüzgârları esiyor.

            Son günlerde ülkede nefis bir bahar ve bayram havası, iyimserlik, barış ve hoşgörü, esenlik iklimi hâkim, hissetmiyor musunuz? İnsanlar mutlu, müreffeh, azimli, çalışkan, ümitli…

            Yere tüküren ve çöp atanlar bile azaldı.

            Ne güzel, ne güzel!

            *                      *                      *

        Arınç Da Pek Coşkulu, Neşeli,  Esprili

 
            Kapatma davasının açıldığı ilk günlerde, bir cenaze töreninde “Başsavcı da bu ölümden ibret alsın” diyebilecek kadar moral çöküntüsü ve şuur bulanıklığı içinde olan Bülent Arınç da bugünlerde gayet keyifli! Bir soru üzerine, AK Parti'nin kapatılacağına hiçbir ihtimal vermediğini, Anayasa Mahkemesinin ''hukuk adına, demokrasi adına, özgürlükler adına en doğru kararı vereceğine'' inandığını söylemiş.

            “Biz AK Parti'nin kapatma davasından başarı ile çıkacağına ve davanın reddedileceğine yürekten inanıyoruz.” diye devam etmiş.

            Bir gazetecinin, kapatmayla ilgili sorusu üzerine de, büyük bir zekâ eseri, belki de deha eseri, şu esprili cevabı patlatmış: ''Kapatma, kapatma diyorsunuz, önce siz ağzınızı kapatın.”

 

            Son tahlilde…

            En son çıkan “türban” kararı dâhil, yıllardır verdiği kararlar AK Parti zirvelerinde “hukukun katli”, “adaletin duygusunun zedelenmesi”, “vicdanların yaralanması” şeklinde yorumlanan Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki açıklamalara göre AK partiyi kapatmayacak. Böylece, aynı mahkeme “adil”, “vicdanların sesini dinleyen”, “hukuka uygun” bir karar vermiş olacak.

            Ne güzel, ne güzel!

            *                      *                      *

 

            Geçen haftaki anketin sonuçları:

 

            Türkiye’nin ekonomik durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?

        1. Ekonomi, Cumhuriyet tarihindeki altın devrini yaşıyor : 4
        2. Ekonomik göstergeler gayet iyi                                  : 0                  3.Fena değil                                                                          : 9
         4. Çok berbat, ekonomi batakta                                          : 39

 

            Sol sütundaki yeni anketimize katılır mısınız?

         *                 *                 *

 
       Üstatlardan

        Gurur

            Dur,
            Gurur
            Savurur.
            Yere vurur.
            Olursun mağdur.
            Şeytandı en mağrur,
            Bu yüzden oldu menfur.
            Gurur hastalık doğurur.
            Bunun en doğrusu da şudur:
            Tevazu... Kula yakışan budur.

            (İstanbul:10.12.2004)   Ekrem Şama

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 23.06.2008 Okunma: 701

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Necmi Uçar

07.05.2008 - 21:05

Hayat kavramı okadar genişki belki anlattığınızdan da daha fazla, anlayabildiysem siz hayatı doğru yorumlamayanlara seslenmişsiniz ve hayatın ne olup olmadığına işaret etmeye çalışmışsınız kaleminize sağlık. Benim gibi hayattan bi haber olanlar durup düşünürler inşallah, hayatta neler olup bittiğini görür ve değerlendirirler. Bu kadar geniş olan hayat kavramını daha doğrusu hayatı idame ettirirken daracık onun sığmayacağı mahzenlerde tutmaya çalışmaktır problemin kaynağı diyorum. Daracık mahzenden kastım hayatın sürdürülmesinde gereksinimlerin kısıtlı olmasıdır. Bu maddi,manevi, sosyal, kültürel ve benzeri her şeyi kapsar, saygılar.

özgür deniz

08.05.2008 - 19:02

sonsuz teşekürler NECMİ UÇAR üstad.ben hayattan anladıklarımı paylaşmaya gayret ettim.önce nefsime seslendim tabi.umarım anlaşılırım.umarım paylaşım yerini bulur.yani bir kere geliyoruz ve faniliğe hükümlüyüz.bakileştirmek görevimiz ve elimizde.muhabbetle derinden.

Necmi Uçar

07.05.2008 - 21:05

Hayat kavramı okadar genişki belki anlattığınızdan da daha fazla, anlayabildiysem siz hayatı doğru yorumlamayanlara seslenmişsiniz ve hayatın ne olup olmadığına işaret etmeye çalışmışsınız kaleminize sağlık. Benim gibi hayattan bi haber olanlar durup düşünürler inşallah, hayatta neler olup bittiğini görür ve değerlendirirler. Bu kadar geniş olan hayat kavramını daha doğrusu hayatı idame ettirirken daracık onun sığmayacağı mahzenlerde tutmaya çalışmaktır problemin kaynağı diyorum. Daracık mahzenden kastım hayatın sürdürülmesinde gereksinimlerin kısıtlı olmasıdır. Bu maddi,manevi, sosyal, kültürel ve benzeri her şeyi kapsar, saygılar.

özgür deniz

08.05.2008 - 19:02

sonsuz teşekürler NECMİ UÇAR üstad.ben hayattan anladıklarımı paylaşmaya gayret ettim.önce nefsime seslendim tabi.umarım anlaşılırım.umarım paylaşım yerini bulur.yani bir kere geliyoruz ve faniliğe hükümlüyüz.bakileştirmek görevimiz ve elimizde.muhabbetle derinden.