12 Haziran milletvekili seçimlerinde Anamur hala kış uykusun mahmurluğundadır. Hani havalar soğuk desek soğuk değil, sıcak desek sıcak değil. Ama uykudan uyanıp kendine gelmesi hayli zaman alacak gibi. Anamur, Bozyazı çevresinde halkın seçim kampanyalarına soğuk durmasında belki herkesin işinde gücünde olmasının etkisi var. Ancak asıl önemli olanı halkın politikaya ve politikacıya eskisi kadar güven duymamasıdır. Patilerin ses yayın araçları geçiyor, müzik ve duyurularla bir mesaj iletmeye çalışıyor, kimse dönüp bakmıyor, milletvekili seçim büroları açılıyor içerisine bakıyorsunuz birkaç kişi oturmuş “o şunu dedi, bu şunu yaptı” gibilerden basit şeylerle uğraşıyorlar.
Bundan uzun yıllar önce bir yabancı, ülkemizdeki seçim mitinglerine ve kampanyalarına bakıp, buna benzer büyük kalabalıklara, Hindistan seçimlerinde rastladığını söylemiş ve geri kalmış tüm toplumlarda miting meydanlarının kalabalık olduğunu eklemişti. Birkaç gün önce Anamur’da bir parti yöneticisiyle konuşurken dikkatimizi çeken bir ifadesi oldu. Gittikleri köylerde halka pek fazla ulaşamadıklarını, gündüzleri herkesin bağda bahçede, tarlada çalıştığı, akşamları da yorgunluktan dışarı çıkmadığını söyledi. Ama bazı köylerde kırk elli kişilik topluluklara hitap ettikleri ve halkın ilgisinden memnun olduklarını söyledi. Bir başka şey daha söyledi. O da kadın partililerin erkeklerden daha kararlı ve hırslı çalıştıkları şeklindeydi.
Bir başka parti yöneticisine, çalışmaların nasıl gittiğini sorduk. Basına fazla çıkmayacaklarını, şehir içinde gürültü yapmayacakları ve mahalle ve köylerde evlere kadar gidip birebir ilişkilerle seçim çalışması yapacaklarını söylemişti. Genel anlamda bakıyorum. Parti lideri de artık ilçe merkezlerine gidiyor, miting yapıyor, kendini anlatıyor, başka partileri halka şikâyet ediyor, oy istiyor. Bu tür propaganda yönetimini ilk defa CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu uygulamaya başlamıştı. Bir süre sonra MHP liderinin de ilçelere, hatta beldelere kadar giderek konuşmalar yapmaya başladı gerçeğiyle karşı karşıya kaldık. Başbakan Erdoğan da artık ilçelerde mitingler yapmaya başlamış, bir günde üç, dört tane ilçe mitinginde kürsüye çıkıyor.
Seçim kampanyalarında mitinglerin ve büyük kalabalıkların önemi hala çok fazla. Vatandaş kimin mitingi daha kalabalık, kim kabalalıkları daha fazla coşturabiliyorsa onu başarılı buluyor. Elbette mitinglerde konuşmacıların hitabet gücü ve karizması da önemli. Anamur’da MHP lideri Anamur Belediye avlusunda ve çevresindeki kalabalığa hitap eder düşüncelerini aktarırken, Başbakan Erdoğan Anamur Şehir stadında çok daha büyük bir kalabalığa hitap etti. Başbakan’ın konuşmasını dinlemek için çevre il ve ilçelerden çok sayıda insan araçlarla taşınırken, MHP lideri her ilçe ve beldede konuşma yapmayı tercih ettiğinden araçlarla kabalalık taşıma yöntemine başvurulmamış, belki Bozyazı’dan küçük bir kalabalığın gelmesine göz yumulmuştu. O bakımdan, siyasi partilerin miting meydanlarındaki kalabalıklarını bir ölçü olarak görmek bizi yanlış sonuçlara götürecektir.
Liderin mitinglerinin basın yayın organlarında veriliş şeklinde bazı hile ve kurnazlıkların yapıldığı da gözlerden kaçmıyor. Ön taraftaki kalabalığın arakasına uzatma, kopyalama yapıldığı bu şekilde meydanın kalabalık gösterilmeye çalışıldığı bakınca hemen anlaşılıyor. Bu seçimlerde televizyonlarda, gazetelerde sesli ve görüntülü reklâmlar da yayınlanmaya başladı. AKP “hayaldi gerçek oldu” temasını işliyor. CHP “herkes rahat bir nefes alacak”, MHP ise “Ses Ver Türkiye” eksenine oturan mesajlar vermeye çalışıyor. Ama her reklâmda biraz abartma ve parlatma sanatının kullanılabileceğini göz ardı etmemek, bu konuda ihtiyatlı davranmak gerekiyor.
Daha önce yayınlanan bir yazımızda bu seçin galibinin “konuşmasını ve konuşturmasını bilen kazanır” demiştik. Gelinen noktada sizce kim iyi konuşuyor ve konuşturabiliyor? Cevabı 12 Haziranda sandıktan çıkacak sonuçta.