Öğrenciler…
Bakmayın siz YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın; “Öğrenciler, Ali Demir’in elini öpmeli” dediğine!
ÖSYM Başkanı Prof. Ali Demir, eli değil ayağı öpülecek adam!
Neden?
Çünkü öyle olağanüstü bir kişilik ve öyle olağanüstü marifetleri var ki; amiri pozisyonundaki YÖK Başkanı; onun hakkında hem, “Çok düzgün bir adam” diyebiliyor, hem de aynı kişi için, “Savcılığın istediği soruşturma iznini vereceğini” ifade ediyor.
Ey talebeler… Hakkında amiri tarafından soruşturma izni verilen “düzgün” bir adam, eli değil ayağı öpülecek adam değil midir?
x x x
Demir’in elini değil ayağını öpmelisiniz… Çünkü YÖK Başkanı aynen şöyle diyor: “Talebeler Ali Demir’in elini öpsünler ki, bizi dinleyip her şahsa özel kitapçık yaptı. Eğer olmasaydı binlerce kişi haksız yere birbirinin önüne geçecekti.”
Demek ki neymiş? Ali Demir, kişiye özel kitapçıklarla sizi haksızlıklardan korumuş.
YÖK Başkanı Özcan devam ediyor: “Bundan sonraki sınavlarda ‘kişiye özel’ kitapçık olmayacak!”
Demek ki artık, bir daha “kişiye özel” kitapçık olmayacak…
Demek ki Ali Demir, dünya sınav tarihinde ilk ve muhtemelen son olarak sizi hem “şifreli”, hem de “kişiye özel” kitapçıklarla şereflendiren kişidir. İşte bundan, bilhassa bundan dolayı, böyle mübarek bir zatın elini değil ayağını öpmeniz lâzım!
Tabii burada; “yani daha önceki sınavlarda, ‘kişiye özel’ kitapçık yapılmadığı için binlerce kişi birbirinin önüne mi geçmişti?” veya “bundan sonra ‘kişiye özel” kitapçık olmayacağına göre; binlerce öğrenci birbirinin önüne mi geçecek” gibi komünistçe sorular aklınıza bile gelmemeli!
x x x
Ali Demir’in elini değil ayağını öpmelisiniz… Çünkü YÖK Başkanının “Kolay bir şifre ama kimse fark etmemiş, fark edilmesi mümkün değil. Ankara’da İstanbul’da İzmir’de bu kadar değerli hocalar şifreyi çözemiyorken nasıl olur da Artvin’de bir hoca bunu bulabilir?” şeklinde dile getirdiği gibi, hem “kolay” hem de “fark edilmesi mümkün olmayan” bir şifre icat edebildiği için ÖSYM Başkanı, eli değil ayağı öpülecek adamdır!
x x x
Sayın YÖK Başkanı bu derece şifreli açıklamalar yaptığına göre; haddizatında belki de bambaşka bir şey söylemek istiyor!
Belki de Ali Demir’in elini öpmesi gereken öğrenciler derken; gerilime giren, şevkleri kırılan, sisteme, ÖSYM’ye, hatta ülkeye güvenleri kalmayan 1 milyon 700 bin öğrenciyi kastetmiyor!
Neyi kastediyor?
Belki de bu “fark edilmesi mümkün olmayan” şifreyi bir şekilde “fark eden(!)” birkaç bin öğrenciden bahsediyor. Onlara seslenerek, Demir’in elini öpün demek istiyor!
x x x
Velâkin bendeniz Ali Demir’in ayakları öpülecek adam olduğu konusunda ısrarlıyım…
Çünkü sayelerinde bütün dümenler, şifreler kendilerini oralara getiren siyasî iradenin “ayaklarına dolandı”!
Bunun deşifre olmasına vesile olan kişinin eli değil ayakları öpülmeli!