Arslan BULUT, YENİÇAĞ
CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim gezisi sırasında sohbet ettiğimiz bütün CHP’liler
bana MHP’nin 12 Haziran’da nasıl bir sonuç alacağını soruyor. Ben de MHP’nin
bütün saldırılara rağmen seçimde sürpriz yapabileceğini, umulanın üstünde oy
alabileceğini söylüyorum.
Kemal Kılıçdaroğlu da 32. Gün programında Mehmet Ali Birand’ın sorularını cevaplandırırken
“Elbette MHP’ye sahip çıkmalıyız. Ben MHP’den çok iktidara seslenmek isterim.
Bu yasa dışı yollara başvuranları bulun ve yargı önüne çıkarın. ‘Baraj altına
nasıl düşürürüz’ diye formüller aranıyor ama ben MHP’nin seçimden güçlenerek
çıkacağını düşünüyorum. Eğer biz bu ülkede hukukun üstünlüğünü savunacaksak
yasa dışı yollarla elde edilen bulguları elimizin tersiyle itip gündeme
getirmememiz lâzım” dedi.
Kılıçdaroğlu, başından beri bu bakış açısını her vesileyle ortaya koyuyor.
***
Kılıçdaroğlu’nun Balıkesir, Çanakkale, Afyon gezi programına deprem bölgesini
eklemesi de olumlu karşılandı. Konya mitingi sırasında CHP Genel Başkan
Yardımcısı Erdoğan Toprak’tan naklen yazdığım gibi CHP adım adım ilerliyor, AKP
adım adım geriliyor. Nitekim RIJA-SAM adlı uluslararası bir konsorsiyumun,
Türkiye’de 50 bin kişi üzerinde yaptığı dev ankette AKP’nin oy oranı yüzde
32,14 görülüyor. CHP’nin “en kârlı çıkacak parti” olarak oylarını yüzde 34,78’e
yükselttiği, MHP’nin ise yüzde 18.79 oranını koruduğu bildiriliyor.
Tayyip Erdoğan, bu sonucu öngördüğü, ya da bildiği için, işi mezhep
tartışmasına vuruyor ve “1949’da bir camiyi kütüphane yaptılar” dedikten sonra
“camileri ahır yaptılar” edebiyatından medet umuyor..
Ve gerçekten kimyası bozuldu ki kendi bakanları ve milletvekillerinden
yolsuzluk yapanları aday göstermediğini ağzından kaçırıyor, hatta kahraman
komutan Engin Alan’ın, kendisi geldiğinde ayağa kalkmadığı için hapse
atıldığını itiraf edebiliyor.
Konya’da “ince siyaset” yapan Durmuş Ali Karamut’un, İslam ülkelerinde görülen
çatışmaların, katliamların, mezhep çatışmalarının ülkemizde de yaşanabileceğine
ve bu sebeple milleti ayrıştırmak için değil birleştirmek için siyaset
yapılması gerektiğine dair uyarılar içeren konuşmasını, “CHP adayı, Ahmet Davutoğlu’nu
destekledi” diye anlayan ve anlatan kalın kafalar da olabiliyor..
Oysa son olarak ABD Başkanı Obama, Karamut’un açıklamalarını teyit etti ve Arap
ülkelerindeki ayaklanmaları kendilerinin planladığını itiraf etmiş oldu. Obama,
Beşar Esad’a “Ya dediğimizi yap ya da çek git” uyarısında bulundu. Karamut da
bu konuları anlatıp “sıfır sorun” diyenlerin Türkiye’yi çözümsüzlüğe ve
yalnızlığa ittiğini anlatmıştı..
***
Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Güre beldesinde bir vatandaş,
Kılıçdaroğlu’na, “Biz, Doğru Yol Partili olarak oyumuzu CHP’ye vereceğiz” dedi.
Erzincan’daki CHP’liler de “Doğru Yol’cuların bir kısmı CHP’ye bir kısmı ise
MHP’ye oy vereceğini söylüyor” dedi.
Bir gerçeği de “Anadolu kartalı” Osman Pamukoğlu açıkladı ve “Köylerde de
dolaşıyorum ve karadan dolaşıyorum. Binlerce kilometre yol yaptım. Herkesi
birebir dinliyorum. 2 derdi var halkın; biri ekmek, biri huzur” dedi.
AKP bu seçimde “2023’te Kanal İstanbul” dışında bir proje açıklayamadı.
“İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün” sloganı ise nüfusu azalıp milletvekili
sayısı düşen illerde komik karşılanıyor.
CHP ise bütün ekonomik vaatlerini halka benimsetmiş durumda.. Menderes’in,
Demirel’in, Ecevit’in, başlangıçta Tayyip Erdoğan’ın estirdiği rüzgârı, bu
seçimde Kılıçdaroğlu estiriyor..
Ekmek ihtiyacına CHP, huzur ihtiyacına ise MHP cevap veriyor.
Dolayısıyla RİJA-SAM’ın açıkladığı üzere bu seçim AKP’nin umduğu gibi bir seçim
olmayacak; üstelik AKP geçmişte mazlumdu, şimdi ise zalim olarak algılanıyor.