Batı Dünyasıyla Aramızdaki Uçurum Kapanıyor mu?

İsmail Hakkı CENGİZ - 25.06.2008

            Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

  

      
      
Tarihi kucaklayan, geniş bir görüş açısıyla baktığınız zaman, Türkiye’nin oldukça yüksek bir eşiği aşmış olduğunu görürsünüz.

            Çok büyük sorunlarımızın olduğunu görmezden gelmiyorum. O sorunları her gün bu köşeden dile getiriyoruz.

            İyi, üstün, gelişen taraflarımızı da görmek, göstermek hem vazifemiz, hem borcumuz. Üstün taraflarımızı tespit etmek, bilmek fert ve cemiyet için yaşama sevinci ve azminin bilenmesi demektir. Zemine daha sağlam basmak için, hayatı ve dünyayı daha doğru anlayabilmek, kavrayabilmek için üstün taraflarımızın da iyi bilinmesi lâzım.

            Her şeyden önce, şunu sevinerek görüyorum: Avrupa karşısındaki 200 senelik aşağılık duygumuz sona ermiştir. “Avrupalı üstün, Türk aşağıdır” düşüncesi tarihe karışmıştır. Birkaç istisna olabilir fakat millet genelinde, eskiden Avrupa’ya karşı hissedilen aşağılık en azından “ikimiz de eşitiz” seviyesine gelmiştir.

            Bunları, Millî Futbol Takımımızın aldığı başarılarla ilgili olarak söylemiyorum. O hadise, bizim bu konudaki görüşümüzü destekleyen yüzlerce gösterge ve sonuçtan sadece birisi olabilir.

            Konuyu, özellikle, halkın çoğunluğunun “Avrupa Birliği” ile alâkalı görüşlerini göz önüne alarak değerlendiriyorum. Avrupa, 10 yıl öncesine kadar bizim için ulaşılmaz, AB’ye girince sanki cennete girecekmişiz gibi gözüküyordu. Bugün halkımız “girsek de olur, girmesek de”, hattâ “girmesek daha iyi olur” veya “AB’ye karşıyım” noktasına gelmiştir.

            Diğer önemli bir husus; halkın Amerika’ya bakış açısı…

            Anket ve araştırmalara göre; ülkedeki 60 yıllık Amerikan hayranlığı, son yıllarda “Amerikan karşıtlığı”na dönüştü.

            Bunlar neyi gösteriyor?

            Milletteki ruh halini gösteriyor, ruh kuvvetini gösteriyor. Milletin aşağılık duygusunu aştığını, büyük bir “özgüven”e kavuştuğunu ispatlıyor.

            Bu noktaya gelmemizde, bize en büyük hizmeti, sağ olsunlar AB ve ABD yaptı. Her ikisinin de kandırmacı, oyalayıcı, hattâ Türk Devletine karşı hasmane tutumları bu noktaya ulaşılmasında önemli rol oynadı.

            *                      *                      *

            Kendine güven çok güzel de karın doyurmuyor. Esas mesele; Batı dünyasıyla aramızda mevcut olan gelişmişlik farkı, teknik, sosyal, kültürel ve ekonomik uçurum ne vaziyette?

            Aramızdaki uçurum açılıyor mu, kapanıyor mu?

            Kesinlikle kapanıyor.

            İletişim vasıtalarındaki baş döndürücü gelişmeler ve özellikle internetin yaygınlaşması aradaki uçurumun kapanmasında başrolü oynuyor.

            İnternet vasıtasıyla her türlü bilgiye süratle ulaşabilme imkânı, bilgi ve teknik donanım bakımından, bu ağı etkin kullanan her insana Bill Gates, her üniversiteye Oxford olabilme fırsatı sunuyor.

            Türk insanının ve eğitim kurumlarının da internet ve bilgisayar teknolojisini gayet iyi kullandığını gözlemliyorum.

            Nitekim son zamanlarda buluş yapan mühendislerimiz, doktorlarımız, bilim insanlarımız, dünya ölçeğinde başarılı olan iş adamı ve yöneticilerimiz sık sık gündeme geliyor.

            O kadar ki, özellikle mühendislerimizin üstün performansları komplo teorilerine konu oluyor.

            Tabii bu gidiş durdurulamaz. Gayet iyimserim.

            *                      *                      *

             

       Üstatlardan

        Bilmek için bilgi kâfi değildir; anlamak da lâzım.

Peyami Safa

            *                      *                      *
 

            Ağaç

       Bir ağaç ki eğile eğile
            İbadet olmuş,
            Bir ağaç ki       “ağaç” deyip geçmek
            Âdet olmuş…

            Dalları sallana sallana
            Salıncak,
            Budakları inile çıkıla
            Basamak.

             Kendisi renkten, ışıktan, kokudan
            Bir demet olmuş,
            Cenneti anlatan
            Bir ayet olmuş.

            Karışmış dallar dallara,
            Kuşlarını çağırır yollardan.
            Uçurur kuşlarını yollara…
            Rengiyle, kokusiyle, tadiyle
            Ziyafet olmuş.

            Su sesine kuş sesine dalarak
            Gölgesine uzanmak
            Saadet olmuş.

            Bir ağaç ki “ağaç” deyip geçmek
            Âdet olmuş.

            Arif Nihat Asya

 

Önceki yazılar

Tarih: 25.06.2008 Okunma: 727

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İsmail Hakkı Bey

09.05.2008 - 10:31

Seni seviyoruz bil ki. Sevsinler sizi dediğin için. Ben olayı bilmiyordum. Senden öğrendim. Yalnız bir yeri merak ettim. O zat-ı Adem-i Hazret-i Alempenah kaydırıldığı yerdeki görevi esnasında neler yaptı acaba? Benzer olayları yaşamış biri olarak merak ettik. Varol kardeşim...

İ. Hakkı Cengiz

09.05.2008 - 10:56

Yazıya eklenen yoruma açıklama gereği duydum. Yazanın adı İsmail Hakkı mı? Benim adaşım mı? Yoksa yanlışlıkla bana hitap ederken kendi ismini yazmayı mı unutmuş? Sen diye hitap ettiğine göre beni tanıyan, muhtemelen yaşça büyüğüm? İsmail Hakkı Bey, ilginize çok teşekkür ederim. O zat, kaydırıldığı yerde neler yaptıysa çıkacaktır herhalde, 4 sene sonra! Selâmlar...

özgür deniz

09.05.2008 - 20:09

UYAN ANADOLUM yazımda Mustafa Kemalin bir sözüne yer vermiştim basınla ilgili..ben siyonist tandanslı olup bu vatanı bu devleti bu milleti orduyu emniyeti dini maddi ve manevi değerleri asla içine sindirememiş ve bilakis azılı düşman olmuş bu medyaya asla güvenmiyorum artık zira ar damarları çatlamış bu adamların.zira adamsalar.en kalbi sagımuhabbetselam CANPAŞAM.

özgür deniz

09.05.2008 - 20:20

YANİ İNSAN HANGİ DÜŞÜNCEYE inanırsa inansın bence omurgalı olmalı....mukaddes toprakların soylu çocuğu aziz üstadım CEMİL MERİÇ ne diyor--''aydın kendi kafasıyla düşünen adamdır.'' ne hazinki ne aydınlarımız ne siyasetçilerimiz kendi kafasıyla düşünmüyorlar.çok acı bu.istisnaları saymıyorum...bu toprakların kokusunu sindirmiş, ruhunu özümsemiş, bu toprağın kültürünü emmiş, bu topraklarda doğmuş adam gibi adam BU TOPRAĞIN SİYASETİNİ GÜDER, BU TOPRKLARDAN İLHAM ALIR...bu yüzden bendeniz saf hakikati eksen alarak konuşacak ve değerlendirmede bulunacak olursam.ABDÜLLATİF ŞENERİN tavrını sığ,yoz,sefil,iğrenç ve rezil olarak telakki ediyorum..bu AKP yi savunuyorum anlamında değil.BEN TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE yi savunuyorum.ama onurlu insanlara özellikle siyasette haysiyetli insanlara aşığım.şöyle dobra.dürüst.vatanına canını adamış.milletinden yana.sermayeye başkaldırabilecek taır içinde olan.mazlumu savunan.zalimi döven.adalet için özgürlük için dövüşen.şöyle bu toprağın çocuklarını birlerde birleştiren siyasetçiye.GÜÇLÜ TÜRKİYE yi yaratacak kudrette cesarette bilgide olan siyasetçiye.ARTIK TALİH BU VATANIN ÇOCUKLARINA GÜLMELİ VE GÜLEBİLMELİ MÜSLÜMANTÜRKOĞLU.zira hep ezildik.hep azaldık.hep üzüldük.asırlarca.gülmedik.güldürmediler.hep vurulduk vurdular.KAH FAŞİST OLDUK KAH MÜRTECİ.KAH YOBAZ KAH GERİCİ.KAH FUNDEMANTALİST.....zaman hükmedenler mürteci diyorlar bana ,,,,,,,yükseldik sanıyorlar alçaldıkça tabana DİYORYA ŞAİR.öyle işte..saygı selam muhabbet.

İsmail Hakkı Bey

09.05.2008 - 10:31

Seni seviyoruz bil ki. Sevsinler sizi dediğin için. Ben olayı bilmiyordum. Senden öğrendim. Yalnız bir yeri merak ettim. O zat-ı Adem-i Hazret-i Alempenah kaydırıldığı yerdeki görevi esnasında neler yaptı acaba? Benzer olayları yaşamış biri olarak merak ettik. Varol kardeşim...

İ. Hakkı Cengiz

09.05.2008 - 10:56

Yazıya eklenen yoruma açıklama gereği duydum. Yazanın adı İsmail Hakkı mı? Benim adaşım mı? Yoksa yanlışlıkla bana hitap ederken kendi ismini yazmayı mı unutmuş? Sen diye hitap ettiğine göre beni tanıyan, muhtemelen yaşça büyüğüm? İsmail Hakkı Bey, ilginize çok teşekkür ederim. O zat, kaydırıldığı yerde neler yaptıysa çıkacaktır herhalde, 4 sene sonra! Selâmlar...

özgür deniz

09.05.2008 - 20:09

UYAN ANADOLUM yazımda Mustafa Kemalin bir sözüne yer vermiştim basınla ilgili..ben siyonist tandanslı olup bu vatanı bu devleti bu milleti orduyu emniyeti dini maddi ve manevi değerleri asla içine sindirememiş ve bilakis azılı düşman olmuş bu medyaya asla güvenmiyorum artık zira ar damarları çatlamış bu adamların.zira adamsalar.en kalbi sagımuhabbetselam CANPAŞAM.

özgür deniz

09.05.2008 - 20:20

YANİ İNSAN HANGİ DÜŞÜNCEYE inanırsa inansın bence omurgalı olmalı....mukaddes toprakların soylu çocuğu aziz üstadım CEMİL MERİÇ ne diyor--''aydın kendi kafasıyla düşünen adamdır.'' ne hazinki ne aydınlarımız ne siyasetçilerimiz kendi kafasıyla düşünmüyorlar.çok acı bu.istisnaları saymıyorum...bu toprakların kokusunu sindirmiş, ruhunu özümsemiş, bu toprağın kültürünü emmiş, bu topraklarda doğmuş adam gibi adam BU TOPRAĞIN SİYASETİNİ GÜDER, BU TOPRKLARDAN İLHAM ALIR...bu yüzden bendeniz saf hakikati eksen alarak konuşacak ve değerlendirmede bulunacak olursam.ABDÜLLATİF ŞENERİN tavrını sığ,yoz,sefil,iğrenç ve rezil olarak telakki ediyorum..bu AKP yi savunuyorum anlamında değil.BEN TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE yi savunuyorum.ama onurlu insanlara özellikle siyasette haysiyetli insanlara aşığım.şöyle dobra.dürüst.vatanına canını adamış.milletinden yana.sermayeye başkaldırabilecek taır içinde olan.mazlumu savunan.zalimi döven.adalet için özgürlük için dövüşen.şöyle bu toprağın çocuklarını birlerde birleştiren siyasetçiye.GÜÇLÜ TÜRKİYE yi yaratacak kudrette cesarette bilgide olan siyasetçiye.ARTIK TALİH BU VATANIN ÇOCUKLARINA GÜLMELİ VE GÜLEBİLMELİ MÜSLÜMANTÜRKOĞLU.zira hep ezildik.hep azaldık.hep üzüldük.asırlarca.gülmedik.güldürmediler.hep vurulduk vurdular.KAH FAŞİST OLDUK KAH MÜRTECİ.KAH YOBAZ KAH GERİCİ.KAH FUNDEMANTALİST.....zaman hükmedenler mürteci diyorlar bana ,,,,,,,yükseldik sanıyorlar alçaldıkça tabana DİYORYA ŞAİR.öyle işte..saygı selam muhabbet.