DÖRDÜ DE MUZAFFER, DÖRDÜ DE BURUK

İsmail Hakkı CENGİZ - 14.06.2011

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

Tabii seçimin tartışmasız galibi AKP ve Erdoğan’dır. 9 senelik iktidarın ardından oyları artırmak, hele %50’lere çıkarmak müthiş bir başarıdır. Kendisini tebrik ediyorum. Üçüncü kez iktidarın, “ustalık” döneminin memlekete, millete hayırlı olmasını diliyorum.

Gelelim zafer kazananlara…

Elbette birinci muzaffer parti AKP’dir. AKP’liler, belki bu kadar büyük bir oy oranını bekliyorlardı fakat aynı zamanda milletvekili sayılarının da artmasından emindiler. O kadar emindiler ki, tek başına Anayasayı değiştirme sayısı olan 367’ye ulaşabileceklerini yüksek sesle dile getirmeden duramıyorlardı.

AKP’nin kazandığı vekil sayısı açısından baktığımızda 15 kişilik bir kayıp var. Bu kayıpla, bırakın tek başına Anayasa değiştirme gücünü, Anayasa maddesi değiştirip “halkoyuna” götürebilme sayısı olan 330’un da altına düştüler. Bu bakımdan AKP’liler tam bir hayal kırıklığı içindeler. Dolayısıyla AKP’nin tarihî zaferi buruk bir zaferdir.

x   x   x

CHP ve Kılıçdaroğlu da muzafferdir. Çünkü oylarını 5 puan artırmıştır. Bu 5 puanlık artış, CHP’nin eskiye göre %25 kadar fazla oy alması anlamına geliyor. Aslında bu da büyük bir başarı fakat iktidar partisinin başarısının yanında çok sönük kalıyor. Ayrıca, CHP’liler yüzde 30’ların üzerinde bekliyorlardı ki alınan oy onlar açısından da büyük bir hayal kırıklığıdır. Bu hayal kırıklığının tek tesellisi var: CHP’li vekil sayısının 112’den 135’e çıkması ve meclis gücünün biraz daha artmasıdır.

x   x   x

Bahçeli ve MHP de muzafferdir. Çünkü 12 Eylül 2010 referandumunun hemen akabinde başlayan akıl almaz operasyonlar, partiye takılan çelmeler, “baraj”a gömme tuzakları, hileli güdümler ve oyunlara rağmen parti meclise girebilmiştir. Bu başlı başına büyük bir başarıdır.  Bu başarıya sanırım, en fazla AKP içerlemektedir.

Evet, kirli tezgâhlar dolayısıyla MHP’nin meclise girmesi bir başarıdır. Fakat 2007’ye göre, 1 puan, 2009’a göre de 3 puan kaybedilmiş, vekil sayısı da 15 azalmıştır. Bu açıdan bakıldığında, burada da büyük bir hayal kırıklığı söz konusudur.

Öte yandan, “hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz” ilkesi gereğince, lider ve parti üst yönetimi kendini sorumlu görüp güven tazelemeyi düşünmelidir.

MHP için, daha sonra geniş kapsamlı bir değerlendirme yapma niyetindeyim.

x   x   x

Bağımsız adaylarla seçime giren mecliste gurup sahibi dördüncü parti de muzafferdir. Çünkü milletvekili sayısını neredeyse ikiye katlamıştır. Böyle bakıldığında, seçimlerden en kazançlı çıkan parti BDP olmuştur.

Fakat burada da bir hayal kırıklığı söz konusudur… Çünkü kendilerini güçlü gördükleri yerlerde 60 bağımsız aday göstermişler, bunun 36’sı meclise girebilmiştir. Gerek giremeyenler açısından, gerekse oy oranının %10’u aşamamasından dolayı BDP’de de buruk bir sevinç olduğu kanaatindeyim.

Bir seçim dönemi daha sona erdi… Neticesi, bütün tarafları hem sevindiren hem de hüzünlendiren bir seçim dönemi!

Bu seçimin en sevindirici taraflarından biri de millet iradesinin %96 kadarının mecliste temsil edilebilme imkânına kavuşmuş olmasıdır.

Buradan bir hakikati de hatırlatalım ki; mecliste gurubu olmayan partilerin seçimlerde varlık göstermeleri mümkün olmuyor.

 

Önceki yazılar

Tarih: 14.06.2011 Okunma: 676

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?