BARIŞ VE HUZUR ÇOK MU UZAKTA?

Neslihan KORUTÜRK - 10.07.2011

Bu dünyada herkese yer var.

 


Seçimlerden hemen sonraki yazımda, muhalefet ettiğim parti kazanmasına, 3’ncü defa iktidar olmasına rağmen iyimser olduğumu yazmıştım.

Artık gerilimli bir seçim atmosferinden çıktığımızı, iktidar-muhalefet ve vatandaş olarak rahatladığımızı; bu rahatlamanın da bizi barışa ve huzura götürebileceğini umduğumu belirtmiştim.

Aradan hemen hemen 1 ay geçti…

Bu geçen sürede ne yazık ki beklediğimizi bulamadık. Günler, haftalar kısır çekişmelerle, “kriz”lerle tüketildi… Geride bıraktığımız 4 haftalık süre, siyasetin ve ülkenin istikbali açısından hiç de ümit ve güven vermedi…

Sonuç her ne olursa olsun; seçimlerden sonrası bir “bayram havası” esiyordu. Fakat bu bayram havası kısa sürede bozdu… Yeni TBMM başkanı Cemil Çiçek’in söylediği gibi, hava, “bayramda cenaze kaldırma”ya döndü.

Seçim öncesi, 12 Haziran’dan sonra bir Anayasa yapılma beklentisi oluşmuştu. Bu Anayasa, herkesin üzerinde mutabakat sağlayacağı, herkesin ihtiyacını giderecek bir Anayasa olacaktı! Bu Anayasa, bütün tarafların katılımıyla yapılacak bir “uzlaşma” Anayasası olacaktı.

Velâkin daha işin başında krizlerle yola çıkan bir TBMM nasıl başaracak bunu?

Daha başlangıçta kılıçların çekildiği, kavganın patladığı bir dönemde siyasî partiler nasıl bir araya gelecek? Hangi konularda uzlaşma sağlayabilecek?

*                     *                 *

Tecrübeler, yeni oluşan bir meclisin radikal icraatları, ilk yasama yılında yapabildiğini gösteriyor.

Sebep?

Çünkü ilk sene geçtikten sonra, yeni genel seçimler yaklaşmaya başlıyor…

Kaldı ki arada yerel seçimler, halkoylamaları oluyor… Belki bunlara bir de cumhurbaşkanlığı seçimleri eklenecek… Seçim ve halkoylaması yıllarında temel konularda icraat pek yapılamıyor.

*                     *                 *

Günler, haftalar, aylar süratle ilerliyor…

İşte, 1 ay geçti…

Korkarız önümüzdeki diğer haftalar ve aylar da böyle gergin, kör dövüşüyle, verimsiz, kısır çekişmelerle geçecek…

Seçimlerden hemen bir ay sonra bizi böyle karamsarlığa itmeye siyasîlerin hakkı olmamalı…

Tabii haksızlık etmemek lâzım…

Çözüm; TBMM’de büyük çoğunluğu elinde bulunduran iktidar partisindedir. Böyle bir çoğunluğa ve halktan aldığı net desteğin verdiği özgüvenle, iktidar kanadı, hiçbir komplekse kapılmadan çözüm yolarını açmalıdır.

Açmalı ve gerilimi düşürmeli…

Siyaseti de milleti de rahatlatmalı…

Ülkeye huzur ve barışı getirmelidir…

 

Arşiv

Tarih: 10.07.2011 Okunma: 841

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?