TERÖR ÜZERİNE BİDAHA VE ÖNEMLİ AYRINTILAR...

Özgür DENİZ - 22.07.2011

‘’Şudur kâinatta en beğendiğim meslek;

Sözüm hakikat olsun, odun gibi olsun tek.’’ Mehmet Akif Ersoy

 

Lanet terörü destekleyenler büyük oyun peşindedir. Zaten her zaman öyleydiler. PKK terörü de çıkarılırken bugünler kesinlikle düşünülmüştü. Şeytan ve çocukları her an bir oyun üzerindedir. Mutlak maddeciler, lanetli oyunların kurucularıdırlar daima. Dostlarım! Sizden görünenlerin, size gösterdikleri yüzlerine asla inanmayın. Hem vallahi, hem billahi, hem tallahi inanmayın. İster Türk olun, ister Kürt olun, İster Alevi olun, ister sağcı, ister solcu, isterse Kemalist olun, ne olursanız olun çok uyanık olun. İçki, kumar, silah, eroin, faiz ve terör baronları, alt kesimi sadece kullanırlar. Misal; kendini Kemalist olarak tanımlayan ve kendini Kemalist olarak pazarlayanlara inanan hangi gariban Kemalist, üst kesimdeki Kemalist baronlar gibi, bu ülkenin güzelliklerinden faydalanabilmektedir, hangi düşlerine kavuşabilmektedir, emeğinin hakkını layığı ile alabilmekte midir ve bugüne kadar Kemalist hükümranlık devrinde geleceği adına hangi kazanımı elde edebilmiştir? Ya da hangi gariban Türk, hangi gariban Alevi, üst kesimdekilerin yaşadığı hayatın yüzde birini yaşayabilmektedirler? Şehitler kimlerin hanesinin önünden kalkmaktadır? Ya da bütün lanetli tezgahlarda giden canlar kimlerden gitmektedir? Hangi Türk, Kürt, Alevi baronunun evladı herhangi bir terör olayında can vermiştir, canlı bomba olmuştur ya da şehit olmuştur? Uyutuluyorsunuz ve uyuyorsunuz dostlarım. Sizleri hayvan yerine koyuyorlar, sizlerin sırtında yol alıyorlar, sizlerin emekleriyle kasalarını dolduruyorlar. Ciğeri beş para etmez haysiyetsiz ve şerefsizler, sizleri birbirinize düşman kılarak, kanlarınız üzerinden, kavgalarınız üzerinden bu ülkede saltanat sürüyorlar yemin ediyorum. Hala mı anlamamakta ısrar edeceğiz?

 

Kimi Türk, kimi Kürt, kimi Alevi kimliği ardına gizlenerek size yanaşırlar ve kendilerini farklı farklı karakterde sunarlar, fakat onlar gerçekte aynı dairenin içinde yaşarlar. Fakat sizi birbirinize düşman kılarak var olurlar. Sizlerin terleriniz, kanlarınız ve gözyaşlarınız üzerinden kendilerine saltanatlar üretirler. Sizden olduklarını sanırsınız, size söyledikleri söze kanarsınız amma sonunda mutlaka siz yanarsınız. Zira görmekteyiz ve yaşamaktayız hepimiz. Başbağlar, Sivas katliamı, Maraş olayları, Çorum olayları, Gazi olayları, PKK terörü kimlerin eseri sanıyorsunuz? Ve nice fail-i meçhullerin, kimlerin tezgahı olduğunu düşünüyorsunuz? Vallahi bunların ardında Türk, Kürt ve Alevi baronları vardır. En arkada ise; ABD, İNGİLTERE, AB VE İSRAİL gibi katil devletler ve yapılanmalar vardır. Ve buradakilerin hepsi, bu büyük güçlerin maşalığını ve köpekliğini yapmaktadırlar, sırf üç kuruşluk dünya saltanatı adına. Ama bir Kürt çıkar kendisine sunulduğu şekliyle olaya yaklaşır ve der ki; Türkler bizi eziyor. Bir Alevi çıkar der ki; Sünniler bizi yakıyor. Ne ezen Türk, Türk’tür. Ne yakan Sünni, Sünni’dir. Ne öldüren Alevi, Alevi’dir. Ne katleden Kürt, Kürt’tür. Kimlikler sadece maskedir. Oysa bu alçakça katliamların hepsi ustaca tezgahlanmış bir oyundur. Kürtlere yapılan baskıların ardında bizatihi PKK-BDP baronları vardır, hem de güya Kürtlere baskı yapıyor dedikleri Türk kimlikli olanlarla birliktedirler bunlar. Sivas katliamlarının ardında, hem vallahi hem billahi bizatihi Alevi baronları vardır. Amma gariban Alevi kardeşlerimizi; Sünniler bizi yakıyorlar diyerek aldatırlar ve tahrik ederler. Burada kaybolan hepimizin geleceğidir. Savrulan umutlar, hepimizin umutlarıdır. Sönen ocaklar, hepimizin ortak ocağıdır. Kıyılan canlar, hepimizin ortak canıdır. Sizlerin canları yanarken, kanları akarken, ocakları sönerken, umutları savrulurken ve gelecekleri kararırken, arkada şeytan ve çocukları kahkahalarla zevk-ü sefa içerisinde köpekçe yaşamaktadırlar. Ne olur kendimize gelelim ve oyunlara kanmayalım, birbirimize ahmakça düşmanlık etmeyelim. Kur’an-ı hakkıyla okuyalım, anlayalım ve saf gerçekleri görelim. Devletimizi sevelim, vatanımızı koruyalım, milli birlik ve beraberliğimizi bozdurmayalım.

 

Nesimi Çimen’i gerçekte katleden kimdir düşünün bakalım. Ahmet Kaya’yı gerçekte öldüren kimdir düşünün bakalım. Uğur Mumcu’yu gerçekte katleden kimdir araştırın bakalım. Gün Sazak’a gerçekte kıyan kimdir düşünün bakalım. Arkadaşlarım, dostlarım! Olayların arka yüzünü deşmedikçe asla tam inanmayın. Sunulan doğrulara değil, kendi ulaştığınız doğrulara inanın. Kimliklere değil, yaşamlara bakın. Ve siz, normal yaşam sürdüğü sanılan ve her işini resmi çerçevede yaptığı düşünülen sermayedarlara da asla güvenmeyin. Zira ortaya çıkan gerçeklerde bizi doğrulamaktadır. Bu ülkede, zengin diye bildiğimiz çoğu baron, PKK ve nice terör örgütlerinin bizatihi destekçileridir, hatta organizatörleridir. Bu ülkede ki zengin diye bildiklerimizin geneli Müslüman-Türk düşmanıdır. Hatta her namuslu ve vatansever-devletçi Kürt’ün ve Alevi’nin de düşmanıdırlar bu alçak kuklalar. Bu ülkenin, bu devletin ve bu vatanın can düşmanıdırlar bunlar. Amma siz onları dost sanırsınız. Onlar güya işverenlerdir ve ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadırlar. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bilakis onlar, sizlerin kanınızı, terinizi ve emeklerinizi emerek yaşamaktadırlar. Bu ülkede ki medyada, o sermayedar olarak bilinen ama gerçekte bütün kirli, lanetli ve karanlık olayların organizatörleri olan siyonist kuklalarının maşasıdır, silahıdır. Bu ülkede ki medyaya asla güvenmeyin. Özellikle malum medyaya zerre güvenmeyiniz. Bu medya, şerefli Türk’ün de, şerefli Kürt’ün de, şerefli Alevi’nin de can düşmanıdır. İslam’a, zaten göbekten düşmandır. Bu ülkede ki, bütün terörizminde, bütün fail-i meçhullerin de en dibinde bu medya vardır. Çünkü bu medyanın varlık sebebi; kan, kargaşa ve zulümdür. Bu medyanın ağababası; siyonist katil devlet İsrail ve dünyada ki katil ajanların toplanma merkezleri olan MOSSAD ve CIA denilen şebekelerdir. Bu medyanın, bu topraklarla ve sizlerle zere bağı yoktur. Yüzüne geçirdiği maskeye asla aldanmayın.

 

Kartel Medyası ile Taraf denilen zehirli yılan verilen görevi layığı ile yapmaktadırlar. Cengiz Çandar ve Hasan Cemal denilen Truva Atları da verilen şahsi-özel görevlerini layığı ile ifa etmektedirler. Bunlara inananlar, kesinlikle kendi gelecekleriyle oynarlar. Çünkü bunlar aydınlık ve umut yüklü geleceğin cellatlarıdırlar.  SOL-PKK-MUSTAFA KEMAL yazımızda da değinmiştik. Allah rızası için tekrar okumanızı istirham ederim, namusluca ve edeplice. O yazının muhtevasını, nice büyük köşe sahipleri daha yeni yeni yazmaya başladılar. İslamcı dedikleri kesim üzerinden, tereyağından kıl çeker gibi bu sorunu halledecekler ama kaymağını da kendileri yiyecekler. Verilen gazlara bakmayın ve aldanmayın. Sayın başbakanımız, asla liberal pisliklerin cambazlıklarına aldanıpta yanlış el açmamalıdır, yanlış ata oynamamalıdır. Bütün yazışmaları da bizatihi tetkik ve tahkik etmeden onaylamamalıdır. Zira bazı bürokratlar kasıtlı yönlendirme yapabilirler. Çünkü bugün verilen destekler yarın haysiyetsizce töhmetlere dönüşecektir. Çünkü bunlar, bugün salladıkları kuyruğu yarın dikleştiren alçaklardır. Doğu ile Batı’yı belli bir noktaya getirdikleri zaman, bunun faturasını İslam tandanslı yapılara çıkaracaklar. Her şeyi bu İslamcılar yaptı diyecekler, bunların tıynetinde var bölücülük diyecekler. Tabi bazılarımızda sorup soruşturmadan, ahmakça, bu zehirli yemeği yiyecekler, ne hazin ki! Doğu’da da zaten Stalinist bir yapının oluşumunu sağlayacaklar. Kürt kardeşlerimizi, siyonistin beslemesi olan PKK-BDP tayfası ezecek, sömürecek, mahvedecek, namusunu payimal edecek, kimliğini yok edecek, dinini ref edecek. Kürt kardeşlerimiz çok akıllı olmalıdırlar. Tekrar söylüyorum; vallahi, billahi, tallahi, Kürt kardeşlerimize Türk kardeşlerinden asla zarar gelmez, ama PKK-BDP tayfasından tahminsiz zararlar geleceği gün gibi aşikardır. Aynı şekilde bir Alevi’ye Sünni kardeşinden vallahi zarar gelmez, fakat kendinden görünen baronlardan gelir. Şimdi burada daha önceden olan birkaç yanlışı ortaya koyup, sen kimi kandırıyorsun diyen olabilir, fakat bizimki ne kandırmadır ne de şerefsizce bir yönlendirmedir. Eğer böyle en ufak bir niyetim varsa kahpe evladı olayım. Yürek yangınıyla haykırıyorum canım kardeşlerim. Bütün içtenliğimle sesleniyorum vallahi. Bilakis, bu karşı tavıra bizim cevabımız hazırdır ve keskindir: size yapılan yanlışlar asla Türkler ve Sünniler tarafından yapılmamıştır. Size yapılan yanlışlar, Türk ve İslam kimliği ardına gizlenmiş siyonist köpekleri tarafından yapılmıştır. Onlar asla Türk’te, Sünni’de değildirler, onlar masondurlar, onlar dönmedirler, ermenidirler, onlar maşadırlar. Açın bakın bakalım, PKK-BDP bünyesinde ki kişilerin kimliklerine, kimlermiş bunlar. Üstelik size yapılan yanlışları, bugün peşinden gittiğiniz kişiler eliyle yapmıştır yapanlar. Sizler PKK-BDP tayfasının masum olduklarını mı düşünüyorsunuz. Sizler Alisiz Alevilerin masum olduklarını mı düşünüyorsunuz? Vallahi çok ahmak ve aptalsınız. Çünkü bu ülkede Türk’e de, Kürt’e de, Alevi’ye de yapılan baskıların, yıldırmaların ardında siyonistin emrinde çalışan Türk, Kürt ve Alevi kimlikli baronların yüzde yüz katkısı vardır. Hatta bütün melanetler yüzde yüz onların eseridir. Bu gerçek görülmedikçe yanılgıların mahkumu olmaya ve hep yanlış ata oynamaya devam edeceğiz. Lüzumsuzca birbirimize, dinimize, devletimize, vatanımıza düşmanlık yapacağız. Batı’da da Beyaz Türkler denilen ne idüğü belirsiz vatan haini alçak zümrenin ayağında top olacak bir yapı ihdas etmeye çalışacaklar. Böylece Doğu ile Batı, bu siyonist köpekleri nezdinde Türk-İslam tehlikesinden arındırılmış olacak. İki tarafı da rahatça ezecekler, sömürecekler ve kullanacaklar. Aziz milletim çok dikkatli olmak gerekiyor. Maskelere aldanmamak gerekiyor. Aziz devletim, kıymetli milletimin evlatları ve sayın hükümet dikkatli ol, uyanık ol ve işinizi de cesurca ve dürüstçe yapınız lütfen. Dininize, dindaşlarınıza ve soydaşlarınıza ihanet etmeyin ne olur!

 

Son melun olayda, Apo denilen caniyi, hemen göklere çıkarmaya başladılar. O artık bir numara oldu. Terörün gözdesi oldu. O melun dışarıya çıkarsa terörü durdurabileceği gibi şerefsizce yönlendirmeler yapılmaya başlandı. Asla aldanmayın. Tek gaye; terör olayını Apo çözer amma o da içeridedir. Onu bir an önce dışarıya çıkarmanız ya da ev hapsine almanız gerekiyor mesajı vermektir. Apo denilen caniyi iyimser göstermeye çalışmalarının yegâne gayesi budur. Onu dışarıya çıkarmak ya da ev hapsine aldırmak ve İslamcı denilen yapıları politikadan ebediyen tard etmektir, toplum eliyle. Çünkü bu şekilde, İslamcı denilen kesim bölücü olarak ve bir bölen olarak damgalanacaktır. Bu oyuna düşen ahmaktır. Terör, terördür. Apo da teröristtir, Bayık denilen siyonist maşası alçakta teröristtir. Bunların iyisi ve kötüsü yoktur, olamaz. Vardır derseniz sizde aynı kategoriye girersiniz ve kaybedersiniz. İstenen de budur. Bu ülkede de hiçbir zaman Kürt sorunu diye bir şey asla olmamıştır. Bu ülkede her zaman terör sorunu olmuştur. Amma terörü yaygınlaştırarak ve Kürtlere mal ederek Kürt Sorunu yaftasını yapıştırmayı başarmışlardır. Bu da olayın içine bütün Kürt kardeşlerimizi katma kurnazlığının parçasıdır. Bu ülkede PKK teröründen daha tehlikeli olan Beyaz Türk terörü vardır. bu Beyaz Türk terörü, terörün en tehlikelisi ve en lanetlisidir. En yıkıcısıdır. Çünkü sermayeye de bu terörün baronları hükmetmektedir. Zaten PKK-BDP terörü de bunların eseridir. Tabi en dipte dış güçlerin eseridir her iki terörde. Amma Beyaz Türk denilen ne idüğü belirsiz, haysiyetsiz ve vatan haini, din düşmanı, Müslüman-Türk düşmanı zümre, dış güçlerin Truva Atı olmuştur bu topraklarda daima. Bu ülkede ki PKK terörünün de en dibini deşseniz vallahi, billahi, tallahi bunlar çıkar. Sermayeye ve medyaya hükmeden ve kendini Beyaz Türk olarak adlandıran, siyonist maşası alçak şebeke çıkar.

 

Aslında Apo vb. birer sivrisinektirler. Bir şaplak atsanız eziliverirler. Bataklık ise Beyaz Türk denilenlerin hükmettiği alandır. Siz bataklığı kurutun Apo gibi sivrisinekler vızıldaya vızıldaya gebermezlerse namerdim. Dakika yaşam ve tek nefes bulabilirlerse insan evladı değilim. Bu ucubeler var oldukça, bu topraklarda terör asla bitmez ve bitmeyecektir de. Çünkü bunlar terörsüz asla yaşayamazlar. Ağababaları da yaşayamaz. Öyleyse terör devam edecektir bunlar var oldukça. Bir an önce bu bataklık kurutulmalıdır. Yemleri kesilmelidir. Bunların devlet içinde ki bütün bağları etkisizleştirilmelidir. Bunlara çalışan ne kadar vatan haini varsa, kurumların bünyesinden def edilmelidirler, hem de acilen. Ve yine bütün kurumlar mutlaka temizlenmelidir. Kurumlar bünyesinde ki, masonlar ve lionas kulübü üyeleri kesinlikle tard edilmelidirler hemen, hiç beklemeden.

 

Son tahlilde; bataklık kurutulmalıdır, sivrisineklerle uğraşılmamalıdır. Bir ilaç sıkmanız kifayet edecektir sivrisineklere. Ve kurumlar kesinlikle acilen temizlenmelidir. Katil ve hırsız içeridedir.

 

ÇOK ÖNEMLİ AYRINTILAR:

 

 BİR:

Şehit ailelerine aylık en az BİR MİLYAR lira verilmelidir. Ve bu maaş her zam gününde zamlanarak artırılmalıdır. Bunu yapmayan vatan hainidir. Bunu yapmayan din hainidir. Bunu yapmayan millet ve insanlık hainidir. Bunu yapmayan adalet katilidir. Kim ne derse desin bu kesinlikle yapılmalıdır. Gerekirse BAKANLIK YARDIMCISI gibi ucube bir makam lağvedilmelidir ve oraya akıtılacak para şehit ailelerine akıtılmalıdır. Aksi kesinlikle hainliktir.

 

İKİ:

Eğer, şehitlerimiz, din, devlet, vatan, millet için can veriyorsa, toplumun ahlakını bozanlar, Yılmaz Erdoğan, Huysuz Virjin vb. vatan hainidirler. Eğer bunlar vatan haini değilseler, ölenler şehit değildirler. Bunu herkes aklına soksun. Şayet ölenler şehit iseler bu vatan hainlerini hizaya sokunuz ya da hudutlarını bildiriniz. Şayet bunlar vatan haini değilseler, ölenlere şehit demeyi ve toplumu aldatmayı bırakınız. Kimse bu toprağın çocuklarının ahlakını bozamaz ve toplumu ifsat edemez. Kimse ecdada, Türk milletine, İslam dinine direkt ya da endirekt yollardan küfredecek kadar soysuzlaşamaz ve soysuzlaşamamalıdır. Buna hakkı yoktur. Özgürlük ve demokrasi perdesi ardına da gizlenemez kimse, soysuzluk yapmak için. Artık herkes bilmelidir ki, bu topraklarda bundan böyle Türk-İslam kanunları meriyette olacaktır. Ya adam olacaksınız ya da defolup gideceksiniz. Başka yolu yok bunun, siyonist beslemeleri.

 

Kanalizasyonlardan lağım akıtanları akıttıkları lağıma sokunuz icap ederse. Amma bir an önce, toplumu boğmadan, ülkeye yayılmakta olan iğrenç kokuları yok ediniz. Evlilik programlarını, dans programlarını ve şov adı altında ki; tarih, din ve milliyet düşmanlığı kokan programları ilga ediniz. Artık kendinize geliniz. Ülke elden kayıp gitmekte, gençlik dehlizlerde yitip gitmektedir. Ve artık yaz eğlencesi adı altında rezilane programlar tertip edipte, bu garip milletin mukaddes alın terini züppelerin, aşüftelerin önlerine saçmayanız. Ve şenlik adı altında organize edilen programları da mezar diplerinden şehrin dışlarına taşıyınız ki, ecdadınızın lanetine uğramayasınız. Yazık, mezar diplerinde davul, dümbelek çalınıyor, höykürmelerin biri bin para, hiç utanmanız sıkılmanız yok mu sizin be, insan şehitlerinden utanır be! İnsan ölülerinden utanır be! Bu kadar mı alçaldınız, bu kadar mı bilinciniz dumura uğradı sizin, bu kadar mı haysiyetsizleştiniz. Tarihinize, dininize, ecdadınıza ihanet içindesiniz biliniz!

 

Müslüman Türk evlatları, bilinçli ve sistemli şekilde ahlaksızlaştırılıyorlar. Tarihsizleştiriliyorlar, dinsizleştiriliyorlar, ailesizleştiriliyorlar. Böylece bu milletten intikam alıyorlar. Evlilik programları evliliği bitiriyor. Dans programları gençliğin bağrından hayâyı söküp alıyor, şov denilen ucubeler gençliğin ruhunu zehirliyor, dimağını paramparça ediyor. Bir ülke, bir devlet, bir gençlik, bir din, bir tarih, bir millet böylece adım adım tükeniyor, yok oluşa doğru gidiyor. Yazık.

 

ÜÇ:

TÜRK ORDUSU’NUN bünyesinde ki masonları ve lions kulübü üyelerini de aziz ordumuzdan gönderiniz. Hiç kimse Türk Ordusu kimliği ardına gizlenerek bu aziz ve necip orduyu zaafa uğratamaz. Artık ordu bünyesinden bütün yabancı unsurlar temizlenmelidir. Ordumuz dupduru hale getirilmelidir. Ordumuzun istihbaratı güçlendirilmelidir. Ordumuz sivil iradenin emrine sokulmamalıdır. Ordu yapısı ve işleyişi çok farklıdır. Evet, kısmi otokontrol olmalıdır amma tamamen emre alma, asla olmamalıdır. Fakat ordu bünyesi sağlamlaştırılmalıdır. Ordumuza öz evlatlarımız hükmetmelidirler. Saf Müslüman Türk evlatlarının iradesi hâkim olmalıdır ordumuzda. Yavrularımız bir baba şefkatiyle kucaklanmalıdır. Bir anne merhametiyle korunmalıdır. Artık geçmiş unutulmalıdır. Amma hainliği tescil edilmiş olanlar da asla ama asla affedilmemelidirler. Ordumuza müthiş tahribatlar verdirilmiştir. Ordumuz dehşetli şekilde yıpratılmıştır. Artık herkes görevini yapmalıdır. Ve namusluca yapmalıdır. Sadakatle yapmalıdır. Sadakatsizlik ve ihanet edenler asla affedilmemelidirler. Türk Ordusu kimliği ihanetleri örten bir kimlik olmamalıdır. Eğer Türk Ordusu içinde mason olanlar, lions kulübü üyeleri varsa bu ordu Türk Ordusu değildir, eğer Türk Ordusu ise de masonlar ve lions kulübü üyeleri barınmamalıdırlar.

 

DÖRT:

 

Ordumuzda ki durumun aynısı MHP içinde geçerlidir. Eğer MHP içinde mason olanlar varsa MHP, Türk-İslam Davası gibi bir kimliğin sahibi olduğunu iddia edemez. Şayet Türk-İslam kimliğine sahiplik iddiası varsa da içerisinde mason ve lions kulübü üyesi olan tek kişi barındıramaz. Bakınız kimse yanlış anlamasın, namuslu olsun. Var demiyorum. Varsa dediklerim aynıyla gerçektir diyorum. Laga luga istemiyorum. Olay bu kadar basittir. Bahaneleri anlamam, bu konuda. Zerre anlayış göstermem. Çünkü mason olan, lions kulübü üyesi olan kişiler bu vatana, bu dine, bu millete, bu devlete, dindaşlarımıza ve soydaşlarımıza hizmet etmez ve edemez. Etse etse ihanet eder ki hayatın içindeyiz, olayların tam ortasındayız. Tarihimize yabancı değiliz. Artık herkes akıllı olmalıdır. Kimse bahanelere sarılmamalıdır. Zira zamanımız yoktur. Vakit daralmaktadır. Topyekûn birlik olma zamanıdır zaman.

 

BEŞ:

Bu ülkede SOLLAR VE PKK-BDP liler büyük tezgâh peşindeler. Stalinist bir kalkışma hazırlığındalar. Uyanık olunuz. Birbirinizi yeme vakti değildir vakit. Tefrika zamanı değildir zaman. Birlik olma, dirilme, güç birleştirme zamanıdır zaman. Ya devlet başa, ya kuzgun leşe denilmesi muhtemel zamanlara evrilmekteyiz ya da o tarafa doğru zorlanmaktayız. Gelecek kargaşa birimizi değil hepimizi yok edebilir. Bu yüzden ellerimizi sımsıkı kenetleme zamanıdır. Dargınlıklara son verme zamanıdır. Türk, Kürt, Alevi, Sünni güç birleştirme demidir dem. İçimizde ki ve dışımızda ki teröristlere ve gâvurlara karşı tek can ve tek vücut olma anıdır an. Ya insan gibi yaşamaya merhaba diyeceğiz, ya da hayvan gibi yaşatılmaya müstahak olacağız.

 

Bu ülkede stalinist bir değirmen çarkı kuracaklar ve bu halkı öğütecekler, şayet aptal olursak. Hiç kimse dışarıda kalacam diye umutlanmasın.  Akıllı ve uyanık olmazsak topyekûn ölüm değirmeninde öğütüleceğiz. Her hamle buna yöneliktir. Ya tekleştirip hükmetmek, ya da parçalayıp hükmetmektir yegâne gaye. Müslüman-Türk’ün mevcudiyetini ortadan kaldırmaktır, bütün iç ve dış düşmanların tek arzusu.

 

ALTI:

Küçücük UYGUR TÜRK’ÜNE zulmeden ÇİN köpeklerine hadleri bildirilmelidir. TÜRK HÜKÜMETİ sessiz ve tepkisiz kalmamalıdır. TÜRK MİLLETİ de sessiz ve tepkisiz kalmamalıdır. Sokak ortasında küçücük yavrumuza domuz gibi, kuduz it gibi saldıran soysuzlara şiddetli tepki gösterilmelidir. Soydaşlarımız sahipsiz bırakılmamalıdır. Kendilerini yalnız hissetmemelidirler. Ah ulan kuduz itler ah, Allah belanızı versin soysuz domuzlar. Canım yavrum! Bekle baharlar bizi bekliyor, güneşli günler bizi bekliyor. Bekle yavrum! Türk-İslam Birliği gerçek olduğu gün senin ve senin gibilerin acı kaderi tersine çevrilecektir. İnan yavrum, bir gün, o günler gelecektir. İnan yavrum, sizler, bizler, hepimiz, bütün Türk-İslam illeri aydınlık ve görkemli baharlara kavuşacağız. Kucaklaşacağız, doya doya öpüp koklayacağız birbirlerimiz. Bin yıllık hasretimizin acısını yok edeceğiz. Bekle ve inan yavrum! Ve bekleyin ve inanın bütün mazlum ve çaresiz yavrularımız!

 

YEDİ:

ŞAMİL TAYYAR kimdi ki bünyenize aldınız canlarım benim? Hangi bilgisi, becerisi, kabiliyeti vardı ki? Medya şişirdi ve ensenizde boza pişirdi. Şimdi pişmansınız biliyorum amma elde olan bişey yok. Şimdi şov derdinde kuzum benim. Kim olduğunu sanıyor ki acep? Ulan bir kitap yazdın hazır sunulmuş kaynaklardan. Trilyoner oldun, kendini bişey sandın. Oysa bir hiçtin. Bir iki yazı yazdın, ya da doğru tabirle yazdırıldın. Hemen şiştin. Oysa boştun. Amma şimdi makam beğenmiyorsun. Sahi kimsin sen kuzum? Kendini dev aynasında görüyorsun. Sen oraya kendini pazarlamak ve bidahasına hazırlamak için mi gittin yoksa hizmet etmek için mi? amma bidahasına kendini pazarlamak derdindesin göründüğü kadarıyla. Amma iyi oluyor. Zira gariban insan olsa oraya çıkarmazlar. Aslında seviniyor. Çok iyi oluyor. Zira herkes haddini bilmeli. Herkes adalete boyun eğmeli. Şımarıklarla, kendini bişey sananlarla, kasası dolu olanlarla, hiçbir kabiliyeti olmayanlarla yatıp kalkmamalı. Aslından bu zevatın üzerinde ki bütün işlemlerde farazi idi, kasıtlı idi amma yendi.

 

Bakınız dostlarım! Bu yazdıklarıma bakıp bana kimlik biçmeyin ve biçtiğiniz kimliğe göre tavır belirlemeyin. Ben gerçeğe boyun eğmiş bir insanım. Kimbilir, belkide yazdıklarıma bakıp benim için bu bir faşist ya da bu bir İslamcı diyebilirsiniz. Amma ya ben bir Kürt Alevisi isem, ne diyeceksiniz. Tarihim bir Kürt Alevi soya dayanıyorsa ne yapacaksınız? Yani öyle olsa böyle konuşmaz mı diyeceksiniz? Yanılırsınız dostlarım o zaman. Şayet ben böyle bir kimliğe sahibim diye, gidip Alisiz Alevileri mi desteklemem gerekiyor, gidip PKK-BDP hainlerinin yanların da mı yer almam icap ediyor. Hayır dostlarım hayır, ben gerçeğin oğluyum. Ben yalanların oğlu olamam. Ben ruhuma ihanet edemem. Ben dinime ihanet edemem. Ben tarihime ihanet edemem. Ben devletime ihanet edemem. Ben bu millete ihanet edemem. Ben bu vatana ihanet edemem. O kadar hain olamam. Ben asırlarca dünyaya nizamat vermiş bir ecdadın torunu olmaktan gurur duyan biriyim. O ecdada sadakatsizlik ve saygısızlık yapamam. Ben siyonistin güdümünde yön bulan sefillerle birlikte olamam. Ben ilahıma, önderime ve kitabıma saygısızlık, sadakatsizlik, hainlik edemem ve etmem ve etmeyeceğim GÜLÜM.

 

Ben bu topraklarda, kimsenin ağlamasını istemiyorum, herkes gülsün istiyorum. Ben huzur arıyorum. Ben kimsenin devlete ihanet içinde olmamasını arzuluyorum. Kimsenin, ecdada küfredecek kadar soysuzlaşmasını istemiyorum. Ben dine küfredenler görmek istemiyorum. Ben bu millete ihanet eden haninler istemiyorum. Bu ülkeye kusan domuzların varlığından rahatsız oluyorum.

 

Her şeyi bu ülkede yaşayalım ve bu ülke bizim olsun, bizim kalsın istiyorum.

 

BİZ BU ÜLKEYİ KARŞILIKSIZ SEVDİK VE UĞRUNDA KARŞILIKSIZ CAN VERMEYE YEMİN ETTİK.

 

Herkes bunu böyle bilsin ve öyle ihanete yeltensin!

Tarih: 22.07.2011 Okunma: 700

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?